GİRİŞ

202 16 2
                                    

    Selam ben Esla. Size biraz kendimden bahsedeyim. Dediğim gibi adım Esla ve 24 yaşındayım. Biraz utangaç, biraz da sakin biriyim. Ancak çok üzülürsem veya çok kızarsam sakinliğimden eser kalmaz.

İki saattir odamın camından yağan karı izliyorum. Karın yağışını hayatıma benzetiyorum. Çünkü karda aynı hayatım gibi dışardan bakıldığında çok güzel gözüküyor fakat içindekini üşütüyor. Ben artık çok üşüdüm ve donacak evreye geldim. Bilmiyorum belki de donuyorum. Evden dışarı da çıkmıyorum. Bir arkadaşım dahi yok gülüp eğlenebileceğim. Her gün yeni bir başlangıç derler. Peki, neden ben her gün ölüme uyanmış gibi hissediyorum? Yalnızım hatta yapayalnızım ama kabullenemiyorum. Ağlıyorum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. "Ne oldu sana, neden ağlıyorsun?" diye sorduklarında ne olduğunu anlatamıyorum.

   Annem beni kendime gelmem ve biraz olsun acılarımı hafifletmem için 15 yaşımda psikoloğa götürdü. Şuan 24 yaşındayım ve bu zamana kadar 16 tane psikoloğa gittim. Hiç biri benim hakkımda olumlu yanıt vermedi. Yanlış hatırlamıyorsam annem 13.psikoloğuma durumun nasıl ilerlediğini sorduğunda psikolog:

 " Hasta bu kız. Bunu bir akıl hastanesine bırakın. Ruh hastası tabiri caizse" Cevabını vermişti.

 Bunun acısını düşünebiliyor musunuz? Bana iyi geleceğine inandığım kişi bana RUH HASTASI diyor. Şimdide başıma Emre Karakaya çıktı. Tanıştırayım 17. Psikoloğum. Annem randevuyu almış bile. Ben gitmek istemiyorum dedikçe bana yeni psikologlar buluyor. Bu farklıymış. Bu sefer olacakmış da falan filan. Ama benim bu hayatta ki tek varlığım annem. Onu kıramam yine gideceğim. Zaten yine olmayacak. Beni psikolog iyileştiremez. Sorun psikolojimde değil, ruhumda. Ruhumu ben iyileştirebilirim ama olmuyor. Yaralarım kabuk bağlıyor. Ama ben o kabukları tekrar tekrar yolup yaraya dönüştürüyorum. Çünkü o yaralar kapanınca tekrar açılacak. Ben bitti zannedeceğim ancak tekrar yıkılacağım. Ve ben bunu yaşarsam, eğer ayağa kalkıp yine yere çakılırsam bunu kaldıramam. 

 Kısacası ben ip ince bir ipte oturuyorum tek bir adım kaldı belki de kurtulmama. Ama o adımı atarken yere çakılabilirim ve bu benim sonum olur. Ben oturmayı tercih ettim. Çok insan geçti yanımdan. Fakat hiçbiri bana "yardıma ihtiyacın var mı?" diye sormadı. Adımlarıyla ipi sallayıp beni ölüm korkusuna mahkûm ettiler sadece...  

ON YEDİNCİ PSİKOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin