13⚠︎︎

386 38 14
                                    




Sarışının yanında hıçkırıklar geliyordu. Hajime parmaklarını sarışının saçlarına götürdü, saç telleri gözlerinin önünü kaplıyordu. Hajime saçlarını gözünden çekti. Artık bembeyaz solgun teni belirginleşti. Parmaklarının ıslak olduğunu bile fark edemedi, Seishu'nun yüzünü ıslatmıştı.

Elini yüzünden çekip tişörtün ucuyla sildi ve tekrar elini yüzüne götürdü, sarışının yüzünü yavaş yavaş sildi. Narince dokunmaya özen gösteriyordu Hajime. Sanki her an cam gibi kırılacak gibiydi.

☀︎︎

"Hey siz ne yapıyorsunuz burda?"
Hanma elindeki sigarasını yere doğru attı ve ağzındaki dumanı üfledi. Hajime ve Seishu Hanma'nın sesini duyunca şaşkınca olduğu tarafa döndüler.
"Hanma! Şey bizmi? H-Hiç takılıyorduk öyle" Hajime kekelemeyi bırakıp Hanma'nın kaç saattir burda olduğunu düşünüyordu.
Hanma başını hafifçe salladı ve ikisini kızgın bakışı ile süzdü. "Senin ne işin var peki?" Diye atladı Seishu.
"Hiç bende arkadaşımı ziyaret etmeye geldim."

"Aa güzel kime gidiyorsun." Hanma, Hajime'nin bu sorusuna karşılık güldü.
"Tch" ve başını eğdi. "değerli arkadaşım Rindou'ya."

Hajime şaşırdı. Rindou'nun evi burda kalmıyordu ki? Neden Hanma ormana doğru gitsin ki? Hajime, Hanma'nın yalan söylediğini anladı tabii.

"Kes yaygarayı, başka bir yere gidiyorsun sen. Rindou ormanın olduğu tarafta kalmıyor ahmak!"

Hanma yine güldü, ve düşmanca bakışlarını ikiliye dikti. Saçları uzamıştı ve önüne dağılmıştı. Çok korkunç gözüküyordu. "Rindou'ya gidiyorum işte, onu ziyaret edicem." Hajime, Hanma'nın önüne geçti ve durdu. "Sana ne oldu böyle, niye böyle davranıyorsun? Ve bu halin de ne böyle?" Hanma omzundaki kolu çekti ve hafifçe Hajime'ye çarparak yürümeye başladı. "Rindou'nun ölümü senin suçun, Seishu" dedi titrek bir sesle ve yanlış bir hareket yapmamak için kendini sıkarak yanlarından ayrıldı. Seishu ve Hajime donmuş kalmıştı, neler olup bittiğini bir türlü anlayamamışlardı.

"Yanlış bir şey mi yaptım?" Sordu Seishu Hajime'ye dönerek. Hajime avucunu sarışının yüzüne götürdü ve okşadı yine. "Yok yine saçmalıyor işte, boşver sen onu."
Tabii Hajime bu olayın peşini bırakmayacaktı, Hanma'da birşeyler vardı ve kendisini etkilediği çok belliydi...

"Ahmak hanma! Yarın görüşeceğiz senle! Sen ne sikim bunu dersin lan Seishu'ya! Yarın okulda olay çıkartcam, baş belası seni."

Hajime sinirden geveledi Seishu ise onu tatli tatlı izledi. Bu halini seviyordu Hajime'nin. Korunmasına gerek yoktu ona değer versin yeterliydi, yanında olsun yeterliydi.
Seishu, çocuğa daldığını anlamamıştı bile, Hajime elini şaplatarak çocuğu uyandırdı. "Neye dik dik bakıyordun öyle?" Seishu daldığını yeni fark etmiş kendini toparladı. "Hah? Şey yok dalmışım bir an."

"Sırıtıp duruyordun, korktum." Seishu bunun üstüne güldü ve kendini tutamayıp Hajime'yi yanağından öptü. Bunu cidden yapmak istemiyordu, ondan uzak, soğuk ve mesafeli kalmak istiyordu ama dayanamadı, kendini kaptırdı içindeki tüm sıcaklığı az da olsa dışarıya bıraktı.

Hajime kendisini öpen sarışını bi on beş saniye süzdü. Kalakaldı diyebiliriz kısacası. Kızarmış yanaklarını saklamaya çalışsada buna engel olamadı. Daha çok belli ediyordu.
"Evime gidelim mi, üşüdüm" Dedi Hajime gözlerini Seishu'dan kaçırarak.
Seishu kafasını olumlu anlamda sallayarak gülümsedi. İki genç ise yolunu eve doğru tuttular...



Sizce ben-

𝙍𝙚𝙫𝙚𝙣𝙜𝙚  • Kᴏᴋoɴᴜɪ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin