Birazasli uzun bir aradan sonra iyi okumalar diler...
(Yeni kapağımız.)
(Medya: Can't Feel Anything - World's First Cinema)
Siren sesleri beni her daim korkuturdu. Çok küçükken bile herhangi bir sokaktan geçen siren sesini duysam, sanki benim veya sevdiğim biri için geliyormuş gibi hissederdim. Teknede yaşanan o korkunç kazanın ardından da gerçekten bizim için gelmişti. Sanki perdeleri kapanmış ama camları açılmış bir odada siren sesini duyuyordum ama görmüyordum. Çünkü gözlerim kör olmuştu. Acıyordu, tanımlayamayacağım kadar karanlıktaydım ve yanaklarım sürekli ıslanıyordu. Ancak duyuyordum. Siren seslerini her zaman duyardım.
Kahve kupası elimde çevrilirken tüm arkadaşlarım buradaydı. Mete Kaner Ram çıkmıştı, sözümü dinlediği için şanslı bile sayılabilirdim çünkü tüm arkadaşlarıma mükemmel bir şekilde yalan söylerken izlenmek istememiştim.
"İyiyim." diye başladım önce. "Ama her zaman bu kadar iyi değildim." Çok salladığımdan olsa gerek kahve kupasının kenarından firar eden damlaya diktim gözlerimi.
"Babam öldüğü gün, abimi de öldü kabul ettim. Bu yüzden neredeyse kimseye bir abim olduğunu söylemedim. Gelme sebebi beni çoktandır arıyor olması, yalnızca yeni buldu. Ama ben ne olursa olsun onu görmeye hazır değildim. Bu yüzden size haber bile veremeden, ki bu kez gerçekten haber vermek istemiştim, kaçmak zorunda kaldım. Kaldık yani, Mete de geldi."
"Seni neden bulamıyordu?" diye sordu Doğu. "Sosyal medya hesabın var, en basiti Google bile adını aratınca bir şeyler gösteriyor. Okulun var, eskiden görüştüğün kimse olmasa bile birileri bir şekilde senden haber uçururdu. Nasıl kaçtın?"
"Adımı değiştirdim." dedim dan diye. "Sahra ismini kendime ben seçtiğimde reşit bile değildim. Biraz uğraştırdı ama dava açılıp bir şekilde adım değiştirildi. Kayıtlarda görünmeme sebebi de... Biraz illegal. Birinin bana iyilik borcu vardı ve bu sayede borcunu kapatabileceğini söylediğinde kabul etmiştim."
"Ne?" dedi Kumsal. Bir kolunu Bars'ın koluna çıkarmıştı destek ister gibi. "Roman gibi hayatın var. Yanlış mı anladım ben?"
"Türk dizi senaryosuna benziyor." dedi Aleyna durgunca. Sanırım bu kendi iç düşüncesiydi çünkü gözleri bana bakmıyordu bile.
"Eski adımı herkes öğrenmiş bulundu abim yüzünden. Siz de... Bana öyle seslenmemek şartıyla bilebilirsiniz."
"Anlayamıyorum." diyen kişi Aleyna'ydı. Bu kez kendine gelmek için silkinmişti. Yüzümü pek kaldırmasam da bana nasıl baktığını görüyordum. Bunun için gözlerimizin temas etmesine gerek yoktu. Aleyna ne kadar uzak tutmaya çalışsam da hayatımın önemli bir parçasıydı çünkü onu çok seviyordum. Her zaman sevmiştim ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAM (+18)
AcciónTeknolojiye hakim, kendini sürekli klonlayan genç bir adam... Karşısında ise onu öldürmekten alsa bıkmayan zeki bir kadın... Günün birinde farklı koşullarda da olsa aynı silahı tutmak zorunda kalsalar, en fazla ne olurdu ki? • *RAM: İtaat etmek, b...