YILDIRIM BEY

20.bölüm

Bölüm şarkısı
Abdurrahman tarıkçı - yalan Dünya

Yazardan
__________________________________

Her insanın yolu çiçekli bahçelerden geçmezdi oysa.

Bazı insanların yolu çakıl taşları ile doluydu.

Bir de o yolda yalnız yalın ayak kalmışsa insan.

Ayağına batan her taş bir yara daha açardı.

En büyük acıysa o yolun sonu bazen sadece uçurumdan ibaretti.

İnsan o zaman anlıyordu sen ne yaparsan yap o uçurum kenarında yapayalnızsın.

İstediğin kadar iyi bir insan ol senin yanında yürümeye yüreği yetmiyor bazılarının.

Cana şimdi aynadan yansıyan aksine bakıyordu.

Parmağında yıldırıma ait bir yüzük üstünde onun aldığı elbiseyle.

Kuaföre gelinmiş narin hazırlanmaya başlamıştı.

Bahar elif ve onların teyze kızları vardı.

Canaya düşmanmış gibi bakıyorlardı.

Bazen bir şey yapmanıza gerek yoktu birinin size düşman olması için.

Bazı insanlar sizin çektiğiniz acıları umursamadan hiç birşey hakketmediginizi düşünürdü.

Cana'nın hemen yanında ki nazgülde onlara aynı şekilde bakıyordu.

Kızların bakışını gören Zehra hanım eliyle bileziklerini düzeltti.

" Ah güzel kızım hayırlısı ile sizin şu düğünü de yapsaydık malûm ortada kem gözlü sürtük çok.

Hele küçücük aklıyla oyun yapan şeytanlar var. Allah ıslah etsin. Senin gelinliğini de giydiğini görseydim."

Zehra hanım ve Zeliha hanım arkalarına yaslandı keyifle.

Sündüz hanım ise duyduklarından sonra kıpkırmızı olmuştu.

Cana bir şey dememiş üstünde ki elbiseye bakıyordu.

Çok güzeldi nazgülün aklına uymuş almıştı düğün için.

Biraz yırtmacı fazlaydı ama çok belli olmuyordu.

" Tü tü tü maşallah gülüm size ne güzel oldunuz böyle, ay gözü olanın gözü çıksın." Nazgül cana ve narine bakarak söyledi.

" Sağ ol nazgül valla yengem çok güzel oldu, abim görünce ne diyecek acaba." Sırıtarak söyledi.

" Ay ne desin kızım abin şükür namazı kılması lazım böyle güzel aklı başında bir kızla evli diye."