xvi

4.7K 589 246
                                    

arkafaslar nabersiniz ya

insanlar bana yb sorunca karsi tarafin ailesiyle tanistirilinca nargileye donusen burak'a donusuyorum yapmayin nolur

wattpadi bile olmayan arkadasim bana dun sen kesin kendi kitabina yb atmiyosundur kac gundur amina dedi
nasi bildi bunu.
bi de yazacagim seyleri onceden tahmin edebiliyo kahin kari ama cok seviyom canim ya bunu da hisseder mi acaba
ama mesajlarima bakmiyo😠😠😠

BU ARADA OKUNMA 5K OY 1K OLMUS?? COK TESEKKUR EDERIM VOK SEBIYORUM SIZI???
☹️☹️☹️☹️💔💔💔💔

NEYSE
iyi okumalar canjm haremim
!!!!!

üçüncü kişi ağzından

"jisung, hadi." dedi minho, uykudan gözlerini açamayan oğlanın yanına oturarak. "herkes gitti, bir biz kaldık."

jisung yatakta döndü, örtüyü üşüdüğü için daha da yüzüne doğru çekerken sadece gözleri açıkta kalacak şekilde ayarladı ve gözlerini açmaya çalıştı. karşısındakinin minho olduğunu sesinden de anlamıştı zaten, fakat yine de gözleriyle görme isteğiyle dolup taşıyordu.

"sen niye gitmedin ki?" dedi isyan eden bir ses ile. dün gece kâbus görürüm korkusuyla uyuyamamış, sadece şarkı sözü yazmıştı. seungmin uyanmasın diye karanlıkta yazmaya çalıştığı için gözleri epey bir ağrıyordu.

"tek başına mı bıraksaydım? dün gece uyumadığını biliyorum zaten." jisung kaşlarını çatabildiği kadar çattı. tam olarak çattığından da emin değildi, uyku sersemliği ile hiçbir şeyi becerebileceğini sanmıyordu.

"nereden biliyorsun?"

minho kısa bir şekilde güldü ve sorusunu cevapladı. "ben de uyumadım çünkü, mırıldanmaların duyulabiliyordu."

jisung, çatık kaşlarını yukarı kaldırırken ne diyeceğini bilemeyen, fazlasıyla panik içeren bir sesle konuştu. "sesim yüzünden uyuyamadıysan, ben... özür dilerim cidden. yani, gelip söyleseydin saniyesinde susardım, cidden! niye söylemedin ki-"

minho gözlerini saçmalama der gibi açtığında, jisung sonlara doğru sesini kısmış, susması gerektiğini anlamıştı. "mırıldanmaların uykumu bile getirdi, sesin yıldızlar gibi... ama alakası yok, düşüncelere dalmışım işte."

dün gece düşüncelerini süsleyen adamla bunları konuşuyor olması onun için ne kadar ironik olsa da, duygularından neredeyse uzaklaşmış olan jisung'un hiçbir şeyden haberi yoktu.

minho, jisung'a karşı bir şeyler hissediyordu, bu inkâr edilemez bir gerçekti.

ama geç kalmıştı.

jisung'un zamanında ondan hoşlandığını, hatta belki de deliler gibi âşık olduğunu bilmese de, bir şeylere geç kaldığını hissediyordu minho.

sadece o bir şeylerin jisung olduğunu bilmiyordu.

jisung, geçirdiği bu en kötü haftalarda en büyük yardımı minho'dan alsa da, ona eskisi kadar büyük bir bağlılık duymadığının farkındaydı.

bu onu korkutuyordu, çünkü anlayamıyordu. çok hızlı bir şekilde uzaklaşmıştı bu bağlılık, aşk duygularından ve bunun onu nasıl etkileyeceğini kestiremiyordu.

"hey, senin de uykuya ihtiyacın var gibi?" dedi jisung, minho'yu ve kendisini bu derin düşüncelerden çekerken. "evet, sayılır..."

"seungmin'e yazıp 'biz uyuyacağız, siz takılın.' falan diyemez misin?" dedi jisung, gözlerinde ve sesinde o minik, arkadaşça endişeyi barındırırken.

'biz uyuyacağız.' minho bu hissi daha önce tatmamıştı. arkadaşça bir endişeyi fazla alıyordu ve bu onu kötü etkileyecekti, bir başkasını değil.

"t-tabii, haklısın. yazayım, dur..."

jisung, anlamdıramadığı bu minho'yu ilk kez gördüğü için kaşlarını çattı. minho, az da olsa titreyen elleriyle seungmin yazısına tıklayıp parmaklarını klavyede oynatırken, jisung yattığı yerde yana kaydı.

"hyung iyisin, değil mi?" minho kafasını hızla telefonundan kaldırıp gözlerini jisung'un gözleriyle kenetlerken, derin bir nefes aldı. "evet, niye olmayayım?" buruk bir gülümseme dudaklarında yerini alırken, jisung yastığa kafasını gömdü. "seungmin ne diyor?"

"yeni gördü. 'jeongin ben. iyi uykular, siz uyuyun :D!!!' yazıp aptalca bir emoji koymuş."

minho telefonunu kapayıp odasına gitmek ve rahat bir nefes almak için ayaklanırken, jisung yastıktan kafasını kaldırıp ona baktı. "hey, nereye?" minho, jisung'a dönüp konuştu. "uyumaya, bir şey mi oldu?"

"burada yatarsın diye yer açmıştım, gelsene." zaten kaydığı yatakta azıcık daha yana kayarken hâla soran gözlerle karşısında dikilen bedene bakıyordu. "tamam, geleyim..."

bugün daha fazla uyuyamayacağını bilen bir ifadeyle jisung'un açtığı yere bedenini bırakırken, jisung'un çoktan gülümseyerek gözlerini kapattığını görmüştü. "iyi uykular."

"sana da, hyung." dedi mırıldanarak, yanındaki küçük beden.

aynı yatağın, hatta öyle ki aynı yorganın içindelerdi ve bu daha önce olmamış bir şey değildi.

sadece bedeninden çıkacakmış gibi atan kalbin sahibi başkaydı, o kadar.

jisung'un nefesini boynunda hissederken, yavaşça gözlerini kapattı minho. biri onu gelip çıkarmadığı sürece, kendi kendini attığı kuyudan nasıl çıkacağını bilmiyordu.

ve o çıkaranın da yanındaki beden olacağından tamamiyle habersizdi.

arkadaslar simdi tam tersi oldu uzgynum valla
neyse beraber uyuyolar sevinin ahahahah😅😅😊👍

oy siniri: 65
SIZ PAT DIYE OY ATIN BEN DE PAT DIYE YB
BAKIN BU KADAR BASIT
1-2 saat gecikebiliyo iste kusura bskmayin😁😁😅

SIZI COK SEVIYPRUM, OPTUM!!!☹️☹️❤️‍🩹

lovesong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin