Yaşananlardan 2 gün geçtikten sonra ruhum ve bedenim korkuyla doluydu. Sürekli sebebini bilmediğim şekilde burnum kanıyor ve saçlarım dökülüyordu.. Kerem'e söylemeli miyim bilmiyordum çünkü ne olduğundan da emin değilim. Bugün bana gelecekti zaten. Bir kaç gündür yorgun olduğum için hasta olmadan gelip çorba yapmak istedi, geri çeviremedim o bebeksi sıfatını..
"O kadar biber atarsan yiyemem tabii boşuna ağlama! " diye çıkışmıştım. "Nerden biliyim kızım bu kadar ağzının yanacağını. " dediği an koca tabağı kafama dikmem bir olmuştu. Sinirlenmiştim çünkü küçümsemişti delirmiştim çünkü ağzımın yanmasından ağlıyordum. O ise bu halime gülüyordu. Birden gülüşü soldu ve burnumdan gelen sıcaklığı hissettiğim an korkuyla dehşet biçimde açıldı gözlerim. Görmüştü, burnumun kanadığını hemde hiç bir sebep yokken.. Ağlamam daha şiddetlendi. Ciddiliğinden korkuyordum belki daha erkendi ama ya ciddi bişeyse ve bensiz kalırsa diye düşünüyordum.. Karşımda ağlamak istememiş olmalı ki lavaboya kaçmıştı.
Kerem'den görülen..
Annemin günlerce durmak bilmeyen burun kanamalarının sonunda hastaneye gitmiş kanser olduğunu öğrenmişti. Şimdi ise onu böyle görmek.. Tek duam benim yanılıyor oluşumdu..
Bir kaç dakika sonra yüzünü yıkamış bir şekilde yanıma gelip oturdu. Özlemle saçlarımı sevdi. Sanki veda ediyordu parmakları. Dudaklarını araladığında merakla söyleyeceklerini bekliyordum.
"Işıl belki hayır diyeceksin ama hastaneye gideceğiz. Ve fikrini sormuyorum ilk defa sana bu kadar kesin konuşuyorum. "
Olayın ciddiyetinin farkına varmak canımı yakmıştı. Bir şey diyemiyordum, kalkıp hazırlanmaktan başka bir çarem yoktu.Acele acele evden çıkıp hastaneye vardığımızda midem kasılıyordu. Duyacaklarıma öğreneceklerime hazır değildim.. Sadece burun kanaması diye geçiştirip kan alınması için kolumu sıvadım. Çocukluğumdan beri en korku dolu dakikalarımdı bu işlem..
Kan sonuçları geç çıkacağı için orada beklemek istemedik. Biraz gezdik, hiç gezmemiş gibi. Biraz daha eğlendik, hiç eğlenmemiş gibi. O farkındaydı bişeylerin. Sürekli korkuyla konuşuyordu ve sanki bir daha birşey yaşayamıcakmışız gibi yaşıyorduk her şeyi. Lahmacunu son kez yiyor ayranı son kez içiyor gibi wimxşsös.
Saatlerin nasıl geçtiğini anlamadım. Güneş yerini Ay'a vermişti bile.. Test sonuçları çıktığında kalbim duruyor gibiydi. Ne yani? Yaşamaya yeni tutunduğum sırada kurtulamayacağım bir hastalığım mı çıkmıştı?
Sonra tutundum.. Çok sağlamdı tutunduğum dal. Ama ellerim ecel teriyle su gibi olmuştu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes Biz'di
Dla nastolatków𝙸şı𝚕 ışı𝚕 𝚘𝚕𝚊𝚗 𝚑𝚊𝚢𝚊𝚝ı𝚖𝚍𝚊 𝚝𝚎𝚔 ışı𝚕𝚍𝚊𝚖𝚊𝚢𝚊𝚗 𝚋𝚎𝚗𝚍𝚒𝚖 𝚂𝚎𝚗 𝚐𝚎𝚕𝚍𝚒𝚗, ışı𝚕𝚍𝚊𝚖𝚊𝚢𝚊 𝚢𝚎𝚖𝚒𝚗 𝚎𝚝𝚝𝚒𝚖 𝚜𝚊𝚗𝚔𝚒... •𝚂𝚎𝚗𝚒𝚗 𝚋𝚎𝚍𝚎𝚗𝚒𝚗 ö𝚕𝚍ü. . 𝚁𝚞𝚑𝚞𝚗 𝚑â𝚕â 𝚒ç𝚒𝚖𝚍𝚎 𝚢𝚊şı𝚢𝚘𝚛 𝚘𝚢𝚜𝚊 𝚔𝚒...