11 "herkes yoluna"

2.5K 289 102
                                    

-

Elimdeki cam şişeyi oturduğum kaldırım taşının dibine bırakırken başımda dikilen kuzenime kaldırdım kısık bakışlarımı. Moralimin bozuk olduğunu görünce geç saate rağmen dışarı çıkmaya zorlamış üstüne ikimize de elmalı soda aldırmıştı. Evet para yine benden çıkmıştı.

"Bence geçerli bir sebebi vardır." dedi şişeyi ağzına götürürken.

"Geçerli sebebi ne olabilir ki? Seni seviyorum dedim görüldü attı. Hadi onu da geçtim o kadar uzun süre çevrimiçi durdu ama cevap verme zahmetine bile girmedi. Amına koyarlar böyle işin."

Jisung kafasını beni onaylar biçimde sallarken dudaklarını büzmüştü.

"Arasana."

Gözlerimi suratından alırken arkadasındaki parka çevirdim bakışlarımı. Ne diyecektim arayıp? 'Seni seviyorum dedim rica etsem üzülmemem için sende bana seni seviyorum der misin?' mi?

"Siksen aramam."

Soğuktan kızaran ellerimi cebime soktuğumda telefonumun titrediğini o an fark etmiştim. Bir umut belki onun arayacağını düşünerek cebimden çıkardım telefonu. Ama değildi.

"Kim arıyor bu saatte?"

Ekrandaki isimle kaşlarımı çattım. "Hyunjin."

Daha fazla bekletmeden yanıtladım aramayı. Saat gece on ikiyi geçiyordu ve Hyunjin önemli bir şey olmadıkça beni aramazdı.

"Hyung," dedi endişesi belli olan sesiyle."Attığım mesajlar tek tik kalıyor hep. Dışarıda mısın? Lix seninle beraber mi?"

Başımda dikilen Jisung kaşlarını kaldırmış bana bakarken, Hyunjin'e Felix'in benim yanımda olabileceğini düşündürenin ne olduğunu merak etmiştim.

"Hayır benimle beraber değil. Jisung ile dışarıdayım ben."

Karşıdan bir of sesi duyuldu önce. Sonra yanında olduğunu tahmin ettiğim birine yönelik konuştu.

"Onun da yanında değilmiş. Nereye gitti haber vermeden anlamıyorum ki."

"Ne oluyor?" diye sordum hala olan şeylere bir anlam veremezken.

"Felix ve Minho bana gelmişlerdi ama bir saat önce falan Lix bir işi olduğunu söyleyip dışarı çıktı. Telefonunu da evde bırakmış geri zekalı. Merak ettik, senin yanında sandık." dedi tek nefeste.

Nerede olduğunu artık ben de merak ederken Jisung ayağıyla dürtmüştü. Ağzını oynatarak 'ne oluyor?' diye soran kuzenime bir dakika işareti yapıp Hyunjin'e cevap verdim.

"Biz en son saatler önce konuştuk onunla. Bilmiyorum, ulaşırsanız bana da haber verin."

"Tamam hyung."

Kısa vedalaşma konuşmasından sonra kapattık telefonu. Gerçekten neler çevirdiğini merak ediyordum. Başına bir şey geleceğini düşünmüyordum çünkü Felix'ten bahsediyorduk. Herkesi ayakta uyuturdu o.

Artık ayakta durmak yerine yanıma çömmüş merakla bakan Jisung'a çevirdim başımı.

"Felix ortalıkta yokmuş. Yanımda mı diye soruyorlar."

can i call you tonightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin