16 "at ve zürafa"

1.7K 195 42
                                    

.
.
.

Minho kucağındaki kafesin içinde duran hayvanı gözleriyle izlerken içinden Changbin'e sövüyordu. Onlara siz takılın dediğinde aklından geçen Jisung ile biraz daha yakınlaşmaktı. Ama şu an yanındaki bukalemunu gözünün önünden ayırırsa Felix'in onu camdan bile sallandırabileceği düşüncesi kafasından bir türlü çıkmıyordu.

Jisung yanından ayrılalı 10 dakikadan fazla olmuştu. Bir oyuncak mağazasına girmişti ve yüksek ihtimalle de içinde kendisini kaybetmişti. Bu halini düşünmek Minho'nun yüzünde tebessüm oluşmasına sebep oldu.

"Sen ne düşünüyosun Jisung hakkında?" dedi parmağını kafesin içine uzatırken. Jisung hakkında daha önce hiç düşünmezken son bir aydan beri aklını meşgul ettiği gibi kalbini de etmeye başlamıştı. Felix ve Changbin'in yakınlaşması arkadaşlarına da etki etmişti. Ama öğrendiğine göre bunlar olmadan önce de Jisung Minho'ya karşı bir şeyler hissediyordu. Henüz oturup detaylıca bu durumu konuşmamışlardı.

Mariana dilini dışarı çıkardığında korkuyla parmağını geri çekti. "Hoşt amına koyayim,
tipin de bir tuhaf zaten! Jisung gelene kadar gezsek mi seninle, napsak?"

Mariana'nın gözleri Minho'nun üstündeyken gözlerini kaçırdı kahve saçlı. "Çok ürkünçsün ya Felix seninle nasıl uyuyor?"

Kafesi kucağına alıp oturduğu yerden kalktı sonrasında. Cadde boyu dizilmiş dükkanları dışarıdan incelerken ilk gözüne takılan dükkan yüzünde arsız bir gülümseme oluşturmuştu.

Gözlerini kucağındaki kafese çevirdi gülümsemesini silmeden."Ne diyosun girelim mi içine? Yaşın tutuyor mu ki sen doğalı ne kadar olmuştur?"

Konuşurken aynı zamanda adımlarını dükkanın önünde durdurmuştu. Diğer dükkanlara göre daha köşede kalıyordu.

"Böyle kafeste kalmak zor değil mi lan senin için?" dedi elini kafesin kapısına götürürken. "Çok sakin duruyosun kaçar mısın acaba açsam? Kaçarsan Lix beni öldürür ama açmasam mı? Neyse dur bakalım."

Dükkanın cam kapısını itikleyerek girdi içeri. İçerinin sıcak havası yüzüne vurduğunda biraz ısındığını hissetmişti.

Mariana'ya bakarak konuştu."Sıcakmış burası ısındın mı sende?"

"Isındım."

Gözleri hala bukalemunun üstündeyken gelen erkek sesi başta Mariana'nın ona cevap verdiğini düşünüp korkmasına sebep olmuştu.

"Oha sen dişi değil miydin lan?"

"Size nasıl yardımcı olabilirim efendim?"

Daha sonra sesin yan taraftan geldiğini anlayınca ellerinden birini kalbine koyup uzun bir soluk verdi. Cidden Mariana'nın bir an onunla konuştuğunu düşünmüştü ve şimdi bu haline içten içe gülüyordu. Hala cevap bekleyen adama yönelik araladı dudaklarını.

"Yok ben bakacağım öyle ne var ne yok, eyvallah."

"Yalnız hayvan almıyoruz dükkana." dedi uzun saçlarını ortadan ikiye ayırıp arkadan bağlayan çalışan. Minho'nun kaşlarını çatmasını sağlamıştı bu söylediği.

"Kafesin içinde duruyor işte ne zararı var?"

"Farkındayım ama yapabilecek bir şey yok, daha sonra tekrar gelin mümkünse hayvansız." dedi çocuk gözleriyle kafesin içine bakarken. "Ne kadar çirkinmiş bu."

can i call you tonightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin