12 "lütfen gitme"

2.7K 295 87
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Oynadığım oyunda seviye geçmeme çok az kala elimden çekilen telefon kaşlarımı çatmamı sağlamıştı. Jisung başımda dikilmiş bana bakıyordu.

"Asosyal oldun iyice, manyak mısın?" dedi telefonumu cebine atarken.

"Oyun oynuyoruz şurda o telefonu götüne sokmadan geri ver çabuk."

Benden uzağa birkaç adım geri gitti. "Vermiyorum, yok telefon falan. Siktir git önce sorunlarınla yüzleş. Bir haftadır okula geldiğin de yok. Ders çalışmak için izin aldın hadi onu da yapmadın. Döverim seni."

Yanımdaki yastığı suratına fırlattım ama yana kaydığı için yastık duvardaki çerçeveye çarpmış, çerçeve de yüksek bir sesle yere düşüp büyük ihtimalle kırılmıştı.

"Al kırdın kırdın." dedi odasına doğru giderken. "Yan sınıftan Mina parti veriyormuş. Ben gidiyorum üstünü değiştir sende geliyorsun. Biraz insan içine karış böyle hayat mı geçer amına koyayim."

Ne kadar gelmiyorum desem de başımın etini yediği için sonunda soluğu dolabıma bakarken bulmuştum. Ne giyeceğim hakkında uzun düşünen biri değildim ki zaten dolabımın hakim olduğu renklerde hep benzerdi. Siyah kot pantolon üstüne siyah bir tişört giymiştim. Dışarının çok soğuk olmadığını hava almak için balkona çıktığımda fark etmiştim. Üstüme de deri ceketimi aldığımda tamamdım. Jisung yan odadan seslenirken aynadan saçlarıma bakıyordum.

"Hazırlandın mı lan?"

Sonra da odamın kapısını hızla açıp kendini içeri atmıştı. Bu evde mahremiyet diye bir şey yoktu cidden.

"O kapıyı sokarım sana." dedim sinirle yanından geçerken.

Ceketimi üstüme geçirdikten sonra kapının kenarında duran botlarımı giydim. Jisung hala gelmemişti.

Acaba Felix de orada olur muydu? Gitmesem daha iyi olurdu kesinlikle ama bu mümkün değil gibiydi. Annemle konuşup sadece son sınıfların kullanabileceği, ders çalışmak adı altında tabi, tatil iznini almıştım. Bir haftadır okula gitmemekle beraber Jisung dışında kimseyle de konuşmamıştım doğru düzgün. Gelen mesajları geçiştiriyordum hep. Felix'in engelini ertesi gün kaldırmıştım ama o da mesaj atmamıştı. Ben demiştim zaten mesaj atma diye ne bekliyordum ki.

Bundan sonra ne olacağını, nasıl atlatacağımı gerçekten bilmiyordum. Günlerdir aklımdan çıkmıyordu. Acaba çok mu erken tepki vermiştim? O neden bu kadar çabuk vazgeçmişti ya da? Kafamda bir sürü soru vardı ve cevaplarının hepsi ondaydı. Ama ben korkuyordum. Beni sevmediğini söylemesinden, başkasına gitmesinden kokuyordum ki büyük ihtimalle de gitmişti.

can i call you tonightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin