Sabah ilk uyanan Ali oldu. Sarmaş dolaş yatıyorlardı. Gülümseyip biraz Nazlıyı izledi. Sonra telefonuna yöneldi. Kapatmışlardı dün gece hemen açtı. Cevapsız aramalar vardı hem babasından hem de Harikadan. Ege durmamıştır diye önce kardeşini aradı
Harika:(telaşıydı sesi) Alo abi
Ali: Harika noldu kardeşim sesin neden telaşlı geliyor bişey mi oldu deyip doğruldu yatakta. Ali hızla kıpırdayınca Nazlı da uyandı
Harika: Sakin ol öncelikle tamam mı? Annemi dün gece hastaneye kaldırmışlar ama..
Ali:NEE! Ne diyorsun sen nasılmış nolmuş
Nazlı:(korkuyla) Ali noluyor Ege'ye mi bişey olmuş
Harika: Dur iyimiş kalp spazmı geçirmiş hastenedeler şuan
Ali: Tamam kapat babamı arayayım ben deyip telefonu kapadı
Nazlı: Noluyor Ali korkutma beni? (Ali durumu anlatır) Ayy ya hadi kalk gidelim hemen (diyip yataktan kalktı) Birinden araba iste öyle gidelim. Zaten biz bi araba neden almadık hala anlamış değilim
Ali: Fırsat olmuyor ki (deyip kalkıp eşofmanını giyip Tanjuyu arayıp arabasını istedi) Ben gidip arabayı alıyorum
Nazlı: Tamam ordan Harikayla Ege'yi de al. Bende buraları toplarım sen gelene kadar bir de Ege ve bizim için kıyafet hazırlarım çıkarız yola. Ali başıyla onaylayıp evden çıkar.
.
Nazlı banyo yapmanın geç olacağını düşünüp hemen dün dağıttıkları evi toparlayıp sırt çantalarına kıyafet koyar. Ali de 2 saat içinde gelir.Nazlıyı da alarak yola çıkarlar.
Ege: Neyeye gidiyoyuz?
Harika: Babaanneye ve Emin dedeye gidiyoruz canım
Ege: Oleyy deyip sevindi
Nazlı:(Ali'ye bakıp) Alicim sakin olur musun bak aradık iyimiş durumu araba kullanıyorsun lütfen sakin
Ali: Tamam Nazlı'm İyiyim ben deyip yola devam etti.
*
Trafiğin olmasıyla yaklaşık 3 saate gelmişlerdi.Bursa devlet hastanesine hızla kaldıkları odayı öğrenmiş oraya çıkmışlardı.
Harika: Annecim deyip girdi odaya sıkıca sarıldı
Ali: Baba nasıl durumu ne dedi doktor
Emin: Aç bırakmış kendini tansiyonu düşmüş sıcakla birlikte kalbi sıkışmış iyi ama şimdi serumu bitince çıkabilirmişiz
Ali:(annesine yönelip sarıldı) Anne iyi misin
Gülistan: İyiyim çocuklar o kadar telaş yapmışsınız buraya kadar da gelmişsiniz
Emin: Torunum, aslanımda gelmiş görüyon mu Gülistan (deyip Ege'yi kucağına aldı) Gelin kızım sende hoşgeldin deyip gülümsedi
Nazlı:(gülümsedi) Hoşbulduk baba (deyip elini öpüp Gülistana döndü) Geçmiş olsun anne (deyip gelip elini öptü)
Gülistan:(gülümseyerek) Sağ ol kızım hoşgeldin dediğinde Nazlı da gülümseyerek karşılık verdi) Ege canım ver Emin bey çocuğu bana deyip Ege'yi kucaklayıp sarıldı öptü.
Ege: Anni ben acıktım!
Emin: Serumun bitmesine daha var gidip bişeyler yiyin çocuk aç aç beklemesin
Harika: Doğru hadi abi gidelim sende bişeyler ye araba kullanıyorsun Ali de başıyla onaylayıp kafeteryaya indiler. Karınlarını doyurup beklediler. Akşam olunca Gülistan ve Eminle birlikte şehirden 2 saat uzaklıktaki köylerine geldiler. Eve geldiklerinde geceye yarısına geliyordu saat. Gülistanı hemen yatağa yatırdılar. Yan odayı da AlNaz ve Ege için hazırladı. Harika kendine de salonda yer yaptı. Dışardan yemek yediklerinden hemen yataklara geçtiler
*
Nazlıdan
Suyu kapatıp bornozumu elime aldım. Bornozumu üstüme geçirip kuşağımı bağladım. Egeyi ve Aliyi uyutup onlar hazır yatakta yatarken hızla duşa girmiştim. Banyodan çıkıp minik adımlarla odanın içinde Ali ve bana ait sırt çantamızı arıyor, bir yandan da Ege ve Aliyi uyandırmamaya çalışıyordum.
Neredeydi bu sırt çantası? Tüm kıyafetlerimiz ve eşyalarımız içindeydi. Bir süre odanın ortasında yatağa bakarak onları izledim. Acaba Aliyi uyandırmalı mıyım? Yavaş yavaş yatağa adımlayıp Ali'nin olduğu kısma geldim ve bir dizimi yatağa yaslayıp yüzüne doğru eğildim
Nazlı: Ali? (diye fısıldadı ama fısıltısı işe yaramamış olacak ki bir daha seslendi) Ali? Uyansana. (Yavaşça kıpırdamaya başladığında işaret parmağını omzuna koyup yeniden dürttü onu) Ali uyan, Allah aşkına! (Nazlı bornozuyla kalmıştı resmen. Etrafta da hiç kıyafet yoktu ki. Ne giyinecekti?) Hayır, yani bu adam kış uykusuna mı yatıyor, anlamıyorum ki? (diye sitem etti) Ben şurada kaçırılsam beyefendi hala kış uykusuna yatmaya devam eder (Nazlı bir süre durdu düşündü sonra aklına bi fikir geldi. Aklına gelen şeyi yapmak istiyor, ancak bundan çekiniyordu. Çünkü kayınvalidesinin evindeydi. Sonra utangaçlığı bir kenara bırakıp Ali'nin kulağına eğildi ve fısıldadı) Ali çıplağım (dediğinde Alinin gözleri yavaş yavaş aralandığında Nazlının dudakları şaşkınlıkla açılmıştı) Yok artık ya!
Ali: Nazlı? (diyerek gözleri kısık bir şekilde Nazlının gözlerine bakıyordu) Canın bir şey mi istiyor? (dedi. Nazlı utançtan yanaklarının kıpkırmızı olduğunu hissediyordu. O şeyi istediğini ve bu yüzden onun kulağına fısıldadığını mı düşünmüştü Ali diye düşündü)
Nazlı: H-Hayır dedi sanki sesi içine kaçmıştı.
Ali: Ege var ama...(hafifçe doğruldu bakışları Nazlının bornozunda gezindi. Nazlı sertçe yutkunmuştu. Ağzını açıp tek kelime edemiyordu) ...sessiz oluruz (dediğinde Nazlı gözlerini kocaman kocaman açıp Aliye baktı)
Nazlı: Ali, Allah aşkına, yanımızda çocuk var, annenlerin evindeyiz hemen yan odadalar.. Bir de çocuğun olduğu yatakta... diyip bakışlarını kaçırdı.
Ali: Banyoda mı yapalım diyorsun? (ikiside Egeyi uyandırmamak için fısıldıyorlardı)
Nazlı: Ali o şeyi yapmak için uyandırmadım seni, yani o şeyi yapmak istesem de uyandırmazdım nerde olduğumuzu idrak edemiyorsun hala değil mi? Babanların evindeyiz. (Ali kısık sesle kahkaha atmaya başladı. Nazlı oflayarak ayağa kalktı) Kıyafet için uyandırdım seni. Sırt çantamızı bulamıyorum Egenin ki burda ama bizimki yok.
Ali:(Nazlıyı tekrar süzdü. Nazlı bunu fark edince bornozunun önünü ince parmaklarıyla daha sıkı kapattı) Eşofmanlarla yola çıkıp geldik ya gece vakti Egeninkini aldım bizimki arabada duruyor
Nazlı:(gözlerini kocaman kocaman açtı) Ne giyineceğim ben! Kıyafetler burda diye üstümdekileri de ıslattım!
Ali:(Nazlının kolundan çekip yatağa çektiğinde Nazlı karşı koyamamıştı) Giyinme bir şey diyip tekrar gözlerini kapadı
Nazlı: Odaya aniden annen kardeşin girse rezillik. Hayatta olmaz! demişti ama olmuştu. Yatakta bornozuyla uzanırken, Aliyle arasında Egenin minik bedeni vardı. Yol yorgunluğuyla Nazlı kendisini daha fazla tutamamış göz kapakları kapanmış uyumuştu.
.
Nazlı yavaşça gözlerini aralamaya başladığında göğüs ucunda ıslaklık ve minik dudaklar hissetti. İrkilerek gözlerini açtığında Ali'nin de gözleri şaşkınlıkla açılmış gözleri memesini emen Egedeydi. Ege uyurken annesinin bornozunun açılmış önünden memesini emmeye başlamıştı.
Onun şaşkınlığı bi tarafta başka bi şaşkınlık içine daha girdi Nazlı. Bornozunun önü açılmıştı ve bu ortaya aşırı erotik bir tablo seriyor, bunu Alinin vücudunda gezinen bakışlarından anlayabiliyordu. Bacakları aralık bir memesi Egenin ağzında, bornozunun önü açıldığından diğer memesi de gözler önünde, bu şekilde sere serpe yatıyordu ve Ege, Ali ve Nazlının arasında kaldığı için direkt Ali gözünü açtığı gibi onu görüyordu. Nazlı kendine gelip Egenin dişlerini hissetmesiyle
Nazlı: Ali ısıracak diye yükseldi birden. Ali de hızla doğrulup Egenin ağzını meme ucundan çekmesini sağlamaya çalışırken Nazlı da hızla bornozunun önünü kapadı ve oda Aliye katılarak Egenin ağzından almaya çalıştı memesini.
Ali: Bırakmıyor Nazlı. Bırak lan karımı eşek sıpası!
Nazlı: Ali, çocuğa lan deme! Eşek sıpası da deme!
Ege ise gözleri kapanmış resmen uyuyordu. Sonunda meme ucunu ağzından çekmeyi başarmışlardı. Ege hafif mırıltılar çıkarsada uykusuna devam etti. Nazlı mosmor olan yanaklarıyla doğruldu
Nazlı: Aklından o görüntüleri sil Ali!
Ali: Ya karım değil misin? Görmediğim şey mi? Niye utandın bu kadar diyip gülmeye başlamıştı
Nazlı: Etkileniyorsun çünkü ve seni durduramıyorum şimdi de hiç uygun olmayan bir yerdeyiz o yüzden unut gördüklerini
Ali:(omuz silkti) Babasının oğlu nasıl yapıştı bir anda, off bende yapışsam mı şimdi bi anda deyip Nazlıya baktı
Nazlı:(kısık sesle) Edepsiz! Çocuk var burda susar mısın? Sana arabadan kıyafetlerimi getir demiştim. Ali yavaşça doğrulup yataktan indi
Ali: Ben gidip alayım ozaman deyip gitti. Nazlı yatakta oturmuş oğlunu izleyip kocasını beklerken Alinin telefonuna bildirim geldi. Dikkati oraya gitti. Kalkıp almak istedi bi an ama sonra durdu kendini engelledi. Ona güveniyordu çünkü. Bi süre sonra odanın kapısı açıldı Ali içeri girdi. Elindeki sırt çantasını Nazlıya verdi. Nazlı hızlıca çantayı alıp ayağa kalkıp kıyafetlerini çıkartırken
Nazlı: Telefonuna mesaj geldi dedi Egeyi uyandırmamak için kısık sesle konuşuyordu.
Ali: Kimden gelmiş? Deyip telefona yöneldi.
Nazlı: Bakmadım ki? Deyip Nazlıda Aliye döndü. Ali telefonunu baktığında elleri titremişti. Mesaj Tanjudandı ve şok etkisi yaratacak bi fotoğraf göndermişti. Ali sertçe yutkundu. Hemen mesajı sildi.
Ali:(sesi titreyerek) Banka mesajıymış bakabilirdin
Nazlı: Gerek yok bakmama sana güveniyorum ben deyip gülümsedi. Ali tişörtünü çıkarıp tekrar Ege'nin yanına uzandı. Nazlı da kıyafetlerini alıp banyoya girdi. Bornozunu çıkarıp kıyafetlerine uzanırken biraz önce banyo etmesinden dolayı ıslak zeminde ayağı kaydı ve hızla yere düştü. Canı okadar acımıştı ki yerde kıpırdayamadı ve istemsizce ağlamaya başladı. El bileği feci bir şekilde acıyordu. Köy evi olduğu için zemin çok sertti. Titreyen sesiyle Aliye seslenmeye çalıştı ancak Egeyi uyandırmak istemiyordu uyanırsa uyanmazdı çünkü.
Yavaşça ayağa kalkıp, gözyaşlarını silmeden, ağrıyan bileğini kullanmadan diğer eliyle kilodunu giyindi. Üstüne de bol tişörtü giyip eşofman altını eline alarak kapıyı açıp çıktı banyodan. Ağrıyan bileğini sabit tutmaya çalışıyor arada da istemsizce burnunu çekiyordu. Odaya girdiğinde
Nazlı: Ali düştüm deyip yeniden burnunu çektiğinde Alinin bakışları ona döndü. Telaşla hızla yataktan çıkıp ona doğru geldi
Ali: Nereye düştün? Bir şey oldu mu? Deyip telaşla hızlı konuşuyordu
Nazlı: Kaydım, yere düştüm, eşofmanımı giyemedim
Ali:(başını sallayıp eşofmanı elinden aldı) Bileğin acıyor mu?
Nazlı:(başını salladı) Ayak bileğime de olmuştu hatırlıyor musun? Ozaman da aynı acı vardı. Burkuldu sanırım
Ali: Banyo kurumadan banyoya giriyorsun. Hayır şurda yanımda giyinsen nolurdu! Üstün başında ıslak değil bir de düştükten sonra üstünü mü giydin sen! dedi. Sonra Nazlıyı belinden tutup yatağa yönlendirdi. Nazlı somurta somurta yürüyüp yatağa oturdu
Nazlı: Özür dilerim
Ali: Niye özür diliyorsun
Nazlı: Kızıyorsun bana düştüm diye sanki benim elimde olan bir şeydi
Ali: Sence özür dilemen için mi kızıyorum sana? Canın yansın istemiyorum. Şurda giyinseydin ne vardı.
Nazlı: Egeyi uyandırmak istemedim zaten hassas bir dönemde uyanırsa uyumazdı. (Ali susup bileğinde bakışlarını gezdirdi) Uyuyacak mıyız?
Ali: Hastaneye mi gitsek?
Nazlı:(Başını iki yana sallayıp) Egeyi yalnız bırakamayız köy yeri şehre gitmek uzun sürer. Hem sabaha geçer
Ali: Peki ama acısı durmazsa söyle hemen gideceğiz tamam mı? Nazlı başıyla onayladı onu. Sonra yatağa uzandı. Ali de hemen arkasına uzandığında Nazlının sırtı onun göğsüne yaslı, yan bir şekilde, birbirlerine yapışık bir pozisyonda hemen yanlarında yatan Egeyi izliyorlardı.
Nazlı: Aynı senin gibi uyuyor baksana şuna senin kopyanı doğurmuşum deyip güldü.
Ali:(gülerek) Babasının aslan oğlu. Bir de sana benzeyen bir kızımız olsa ne güzel olurdu.
Nazlı:(başını Aliye çevirdi) İnşallah o da olur bir gün deyip Aliyi dudağından öpüp geri Egeye döndü ve başını göğsüne sertçe yasladı)Ali telefonunu versene Egeyi çekeyim dediğinde Ali yanı başındaki telefona uzandı. Telefonu Nazlıya verdi ve o an Alinin telefonuna tekrar bildirim sesi geldi. Ali sertçe yutkundu
Ali:(korkuyla) Gece gece mesaj atmayı bırakmıyorlar
Nazlı: Mailine mesaj geldi kampanya yazıyor deyip bildirimi sildi. Kamerayı açıp tatlı tatlı uyuyan Egeyi çekti. Alide derin bi nefes almıştı.
Ali: Bizide çeksene dediğinde Nazlı ön kamerayı açtı ikiside gülerek birkaç fotoğraf çektiler.
Nazlı telefonu bırakıp gözlerini kapadı Alide arkadan sıkıca sarıyordu karısını o da gözlerini kapadı ama Ege birden ağlamaya başladı. İkiside hızla gözlerini açmış ona bakıyorlardı. Ege oturur pozisyona gelmiş 'anne' diye ağlamaya başlamıştı. Ali doğrulup onu kucağına aldı.
Ali: Şşh baba burda (deyip burnunu Egenin boynuna yaslayıp derin derin kokladığında Nazlı hayran hayran onları izlemeye başladı) Cennet kokulum
Nazlı:(yattığı yerden doğruldu o da Ali gibi Egenin boynuna kokladığında Ege ağlamayı kesmiş ikisinin de ne yaptığını anlamaya çalışır gibi onları izliyordu) Ohh mis gibi kokuyor (dedi. Ege elini kaldırıp Nazlının yüzüne atıp, minik elleriyle yüzünü sevmeye başladığında Nazlı kıkırdadı) Ne yapıyor, görüyor musun? Babasının oğlu dedik ama seviyor beni deyip heyecanlı heyecanlı konuştu. Ali bakışlarını anne oğula çevirmiş gülümsüyordu. Sonra ciddi bir yüz ifadesine büründü
Ali: Bir karımın memesine yapışıyor, bir yüzünü okşuyor, Nazlı ben gelemem bunlara! Kıskanç adamız biz! Nazlı utançla Aliye bakıp koluna çimdik attı. Sonra istemsizce kıkırdamaya başladı. Alide kolunu tutup acıyla inlerken Nazlının gülmesiyle oda gülmeye başladı
Ege:(kollarını Nazlının boynuna doladı) Benim! dedi. Aliyle oyun oynadığını düşünüyordu ve bu oyunun oyuncağı Nazlıydı.
Ali: Ne diyor duyuyor musun eşek sıpası. Senin değil benim o! Ali oyuna dahil olmuş kendi çocuğundan karısını kıskanıyordu
Nazlı: Çocuğunu kıskanmıyorsun değil mi Ali! Ege küçük bi kıkırtı çıkarıp daha da sarıldı annesinin boynuna. Nazlıda gülerek karşılık verdi oğluna
Ali: Bırak karımı! Deyip kafasını Egeye yaklaştırdığında Ege kıkırdıyordu. Onların bu oyununu bozmak istemeyen Nazlı tebessümle onları izliyordu. Ege daha sonra kollarını Aliye uzatıp onun kucağına geçti
Ege: Yayın ata binelim dedi.
Ali: Ha ata binmek olmazsa kucağımıza gelmiycen yani öyle mi? dediğinde Ege güldü. Nazlı Egeyi kucaklamak istedi uzandı kucaklayacağı sırada bileğine baskı yaptığında inledi. Ali telaşla Egeyi alıp bileğini ellerinin arasına aldı
Ege: Uf mu oldu? (dedi dudaklarını büze büze konuştuğunda Nazlı sanki tüm acısını unutmuştu) Uf olmuş, öpelim geçsin (deyip dudağını Nazlının bileğine bastırdığında Nazlı tebessüm ederek o da dudaklarını saçlarına bastırdı. Ardından Alide dudaklarını bileğine bastırmıştı. Nazlı gülerek onun da saçlarına dudaklarını bastırıp öpmüştü. Alinin dudakları yukarı kıvrılmıştı. Sonra doğruldu.)
.
Nazlı yavaşça yataktan kalkıp sırt çantasına ilerdi. Ali ve Ege de yatağa uzanmış onu izliyorlardı. Ali Egeyi sarıp pışpışlamaya başlamıştı ve Egenin gözleri yeniden kapanmaya başlıyordu
Ali:(Nazlıyı süzerken birden anlatmaya başladı) Sana bir şey itiraf edeyim mi? Küçükken bizim arkadaşlarla toplaşıp, göl kenarındaki kadınları izlemeye giderdik (Nazlının kaşları çatıldı ona doğru gidip yatağa oturdu) Daha 11-12 yaşlarındayız tabi. Bizden yaşça büyük kadınlarda gölde çıplak yıkanıyordu. (Nazlı kaşlarını iyice çatıp sinirle Aliye bakmaya başladı) İlk ozaman görmüştüm. Ondan sonrada olmadı öyle bir şey. Benim karımda böyle bir fiziğe mi sahip olacak diyip hayaller kuruyorduk deyip güldü
Nazlı: Daha o yaşında başlamışsın ya, yuh! (Deyip elini omzuna geçirip, ona vurmaya başladı. Ali hem gülüp hemde onu durdurmaya çalışıyordu) Bunca zaman ben neden bunu bilmiyorum
Ali:(gülerek) Söylemeyi unutmuşumdur
Nazlı: Bir de gülüyor ya! Senin o kadınlara bakan gözlerini oyarım Ali!
Ali:(Nazlıyı sertçe kucağına çekti) Senin yüzünü, senin ruhunu çok seviyorum ve senin fiziğin okadınlardan daha güzel iyi ki seni seçmişim iyi ki benim karım olmuşsun
Nazlı:(bu laflardan sonra kollarını boynuna doladı) Yani beğeniyorsun beni?
Ali:(ellerini Nazlının göbeğinden yukarı çıkardı. Nazlı heyecanlanmıştı) Çok beğeniyorum hemde
.
Nazlıdan
İçimde sütyen olmadığından tişörtümün içine soktuğu elleriyle dolgun göğüslerimi kavradı. Gözlerim kocaman açılmış, elimi bile oynatamamıştım. Parmakları göğüs uçlarımı okşayıp sıkmaya başlamıştı. Boynuna sıkıca sarıldım biraz daha devam ederse boşalacaktım ama kendini geri çekmiyordu!
Nazlı: Ali dedi yutkunarak. İstemsizce kendini ona sürttüğünde de çıkılmaz bir yola girdiğini anlamıştı. Vücudu onun kontrol edemediği bir şekilde hareket ediyordu. Göğüs uçlarında parmaklarını oynatmaya devam etmesiyle daha hızlı sürtünmeye başladı Aliye. Resmen Ege'nin olduğu yatakta Nazlı Aliye sürtünüyor, Ali ise göğüslerini yoğurmaya devam ediyordu. Nazlı Alinin ağzına doğru sessizce inlediğinde Ali dudaklarını dudaklarına sertçe kapattı.
Nazlı: Yeni banyo yaptım, bu bilekle bir daha yapamam
Ali: Ben yıkarım dedi fısıltı ve inlemeyle. Nazlı sona ulaştığını hissettiği o anda daha da sert sürtündü Aliye. Ali bir anda onu altına alıp, şortunu indirdiğinde Nazlı engel olmadı. İkisi de şuan aralarındaki çekime engel olamıyordu. Ali hızla Nazlının kilodunu bacaklarından çıkarıp attığında Nazlının üstünde sadece tişörtü kalmıştı. Ali ise çırılçıplak kalmıştı. Nazlının üstüne uzandığında Nazlının bakışları yanlarında uyuyan Egeye döndü
Nazlı: O kadar hızlı olacaksın ki çocuk uyanmadan çoktan bitirmiş olacağız dedi fısıltıyla Ali de başını sallayıp onayladı ve Nazlının bacaklarını ayırıp arasına girdi. Nazlı kollarını boynuna dolayıp onu kendine çekti. Ali yavaşça içine girdiğinde sırtına tırnaklarını geçirip onu kendine daha da çekti. Yavaş bir tempoda ilerliyorlardı.
Ege hafifçe homurdandığında ikiside kıpırdamadan durdu. Çıt çıkarmıyor, hareket dahi etmiyorlardı. Ege'nin uyumaya devam ettiğini anladığında yavaş yavaş hareket etmeye başladı.
Nazlı: Uyanacak Ali dur! (demişti ancak Ali birkaç dakika sonra Nazlının içine sert sert giriyor, Nazlının kalçaları sertçe yatağa çarpıyordu) Çocuk uyanacak!
Ali Nazlının tişörtünü bir hırsla sertçe yırttığında Nazlının ağzı şaşkınlıkla açılmıştı. Çıplak göğüsleri yeniden avucunun içine alıp içinde gidip gelmeye devam ediyordu.
Nazlı: Öpüşelim deyip onu boynundan kendine çekmeye çalıştığında Ali başını sallayıp dudaklarına uzandı. Ali Nazlının üstünde boyluca yatarken elleri göğüslerinde, dudakları Nazlının dudaklarının içinde gidip geliyordu. Ali erkesi sesiyle inlediğinde Nazlı zevkten çıldırmak üzereydi. Bacakları yukarı dikilmiş, dudaklarını Alinin dudaklarına bastırıp inlemesini bastırmaya çalışıyordu. Yanı başında oğlu vardı. Yan odada kayınpederi ile kayın validesi salonda ise Harika vardı. Sesleri duysalar resmen rezillik olurdu.
Ali: En hassas yerin sol meme ucun (deyip parmaklarını dediği yerde gezdirdiğinde gerçekten de doğru olduğunu anlaşılıyordu Nazlı sarsıla sarsıla gelmişti) Bir kere daha (dediğinde Nazlı itiraz etmeden kafasını salladı.
Onlar yeni bir tura başlarken Ege ise kim bilir kaçıncı rüyasındaydı.
Nazlı: Yatak sallanıyor uyanacak!
Ali:(olumsuzca başını salladı temposuna devam etti) Uyanmama sebebi bu. Yatak beşik gibi geliyor ona baksana (dedi. Nazlı Alinin alnındaki terleri sildi. Ali de burnunu onun burnuna sürtüp) Geleceğim deyip memelerini daha sert kavradı. Bir süre sonra sarsıla sarsıla geldiğinde birbirlerine sıkı sıkı sarılıp sabit beklediler. Bir süre kıpırdamadan öylece yapışık bir şekilde yattılar. Nazlı ellerini Alinin omuzlarında sırtında gezdirip sıkı sıkı sarıldı. Ali de nefes nefese başını kaldırıp Nazlının yüzüne belli belirsiz öpücük koymaya başladı. Sonra üstünden kalkıp çantadan Nazlıya gecelik kendine de boxer çıkardı. Nazlı geceliği alıp üstündeki yırtılan tişörtü yere atıp geceliği giyeceği sırada Alinin ona bakıp güldüğünü gördü
Nazlı: Neye gülüyorsun ya dedi fısıltıyla Alinin gülmesi daha da büyüdü
Ali: Bir şeye gülmüyorum (dedi. Nazlı sinirle üstüne geceliğini geçirirken Alide baksırını giydi. Nazlı yatağa uzanıp sırtını tripli bir biçimde Aliye döndüğünde Ali de Ege'nin yanına yastık koyup ona doğru döndü) Trip atıyorsun?
Nazlı:(omuz silkti. Alide hızla arkasına yatıp belinden kavradı onu) Üstümü yırtıyorsun bir de dalga geçiyorsun
Ali: Hoşuma gitti ondan güldüm dediğinde Nazlı yavaşça kolları arasında ona doğru döndü
Nazlı: Tamam ozaman barışıp uyuyalım dediğinde Ali dudağının kenarına bir öpücük bıraktı
Ali: Barıştık deyip gülümsedi
Nazlı:(gülümseyip Alinin yaptığı gibi öptü Aliyi) Barıştık deyip sıkıca sarılarak uykuya bıraktılar kendilerini.
*
Sabah Nazlı gözünü açtığında hemen yanı başında boynuna gömülmüş uyuyan Ali vardı. Bakışları Egeyi bulduğunda düşmemesi için yanına koydukları yastığa sıkı sıkı sarılmıştı. Yavaşça Alinin kollarının arasından çıktı. Hemen kıyafetlerini değiştirerek salona çıktı
Harika: Günaydın Nazlı abla
Nazlı: Günaydın canım
Gülistan: Günaydın gelinim iyi miydi yatağınız rahat uyudunuz mu?
Nazlı:(dün geceyi hatırlayınca kızardı) hıhı rahat uyuduk anne. Ama sen neden ayaklandın dinlenmen gerek
Gülistan: Oğlum, kızım, torunum gelinim gelmiş ben yataklarda mı yatacağım olmaz öyle şey
Nazlı: Ama..
Harika: Boşuna uğraşma abla beni de babamı da dinlemedi
Nazlı: Peki.. Babam nerde
Harika: Gelir şimdi ekmek alacak bir de kümesten yumurta getirecek Ege için gitti doğal doğal yesin diye
Nazlı: Zahmet etmeseymiş Aliyi kaldırsaydık o gitseydi
Gülistan: Olsun torunu için gitti o karışmayın oğluma da uyusun o kadar yol geldiniz direksiyon salladı uyusun biraz daha yorgundur şimdi (Nazlı yorgun oğlun dün hiç rahat durmadı diye içinde geçirdi)
Emin:(eve girmişti) Oo günaydın uyanmışızsınız
Nazlı: Günaydın baba deyip elindekileri aldı
Emin: Hani torunum nerde uyanmadı mı? Ya Ali o da mı uyuyor
Nazlı: Birazdan uyanırlar
Harika: Ozaman biz kahvaltıyı hazırlayalım onlarda uyanana kadar deyip Nazlıyla mutfağa geçtiler
*
Ege uyanmış yatakta doğrulmuş babasını dürtüyordu
Ege: Baba galk (deyip yanağını elledi ama Ali uyanmadı. Bu sefer eli kıvırcık saçlarına gidip çekmeye başladı) Baba! galk! dediğinde saçının çekilmesiyle acı hisseden Ali hızla kalktı
Ali: Ah! Oğlum napıyorsun çekilir mi öyle saçım acıdı.
Ege: Anni yok! Anni neyde? diyip bu sefer ağlamaya başladı. Ağlama sesine Nazlı hemen odaya girdi
Nazlı: Annem neden ağlıyorsun bakayım sen?
Ege: Anni deldi diyip ellerini çırpmaya başladı. Nazlı yanına gelince de sıkıca boynuna sarıldı
Ali: Baba da burda ya hani oğlum anne yok diye ağlamaya başladı sıpa
Nazlı: Tamam annecim salondaydım halanın yanında. Hadi üstümüzü değiştirip dedenin yanına gidelim. Ali sende kalk sofra hazır
Ali: Tamam Nazlı'm deyip kalktı. Hazırlanıp salona geldiler
*
Emin: Küçük paşam uyanmış mı gel bakalım aslan parçası dediğinde Ege koşarak dedesine gitti
Ege: Dede!
Emin: Dede ya dede (deyip kucaklayıp öpüp sarmaladı) Oh mis gibi de kokuyor maşallah dedesi gibi de yakışıklı olmuş
Gülistan: Babasına çekmiş bey boşuna kendine benzetme
Emin: Babası kimin oğlu acaba? Ettiğin lafa bak şimdi Gülistan (Aliyi gösterip) Bizden olma ya bu çocuk senle ben yaptık işte deyince Ali Nazlı ve Harika kıkırdamaya başladı
Gülistan: Dediğin şeye bak çocukların yanında (deyip kocasını çimdikleyip Egeyi kucakladı) Gel bakayım babaanneye de biraz öpüp koklayayım seni oh valla mis gibi kokuyor
Ege: Ata bindiy beni dede
Ali: Bindireceğim ben seni ama önce kahvaltı edelim. Hem attan başka horoz var tavuk var hatta (gülerek) eşek sıpası bile var ona da bakarız (dediğinde Nazlı Aliyi çimdikledi) Ah! Nazlı napıyorsun ya
Nazlı: Çocuğa eşek sıpası deyip duruyorsun bir de dalga geçiyorsun
Harika: Ay evet bende birkaç defa şahit oldum abi deme yeğenime öyle
Emin: Eşek sıpasını bende Aliye derdim. O da çocuğuna diyor işte karışmayın çocuğuma
Gülistan: Gelinim boşuna dil dökme ben bu adama laf anlatamadım sende Aliye anlatamazsın babadan oğula geçmiş bu laf
Harika: Yani Ege de kendi çocuğuna mı diyecek deyip güldü
Nazlı: Allah korusun Ali bir daha demiyorsun dediğinde Ali omuz silkti. Sonra kahvaltılarını edip bitirdiler. Sofrayı topladıklarında
Emin: Hadi Ege seni köyde gezdireyim (deyip torununun elini tuttu) Ali gelecek misin sende?
Ali: Sen git baba bende Harika ve Nazlıyla peşinden geliriz. Emin başıyla onaylayıp torunuyla çıktı
Harika: Ben hazırlanayım ozaman deyip gitti. Gülistanda dinlenmek için yatağına gitti
Ali: Hadi gel önce seni yıkayayım sonra ben yıkanayım bileğin nasıl bu arada
Nazlı: Daha iyi. Çabuk olalım da kimse görmeden Ali başıyla onaylayıp odaya geçtiler
.
Ali önce Nazlıyı sonrada kendini yıkamış giyinip çıkmışlardı. AlNaz ve Harika köyde gezerlerken Emin ve Ege'yle karşılaşırlar. Ege koşarak gelir Nazlının bileği ağrıdığından Ali kucaklar onu
Ege: Ben ata bindim
Ali: Aferin sana deyip öptü.
Ege: Şimdi hoyoz göymeye gidiyoyuz
Nazlı: Bizde geliyoruz annecim
Emin: Çiftliğe geçelim çocuk rahat rahat koşup oynasın hayvanlarla
Harika:(babasının koluna girip) Hadi gidelim ozaman diyip önden yürüdüler. Nazlıda Ali'nin koluna girdi onları takip ettiler. Akşama kadar Ege hayvanlarla oynamış onları sevmişti.
Nazlı: Ege bey çok sevdin sen burayı
Ege: Evet! Çok sevdim hep gelelim
Ali: Geliriz tabi sen iste yeterki
Harika: Hadi annem aradı yemek hazırlamış bizi bekliyor
Nazlı: Kadıncağızı öyle bırakıp çıktık bizde onun dinlenmesi gerekiyor
Emin: Dinlemez o kimseyi kızım hadi gidelim artık deyip eve doğru yürüdüler
*
Eve geldiklerinde sofra hazırdı eller yıkanıp sofraya oturuyorlardı ki Nazlının telefonu çalınca gidip açtı. Diğerleri oturmuştu sofraya. Nazlı birden bağırınca Ali ve diğerleri hızla sofradan kalkıp odaya koştuklarından Nazlının elindeki telefon yere düşmüş donup kalmıştı olduğu yerde
Ali:(hızla yerdeki telefonu alıp) Alo Açelya noldu?
Açelya:(ağlayarak) Ali!! Meral teyze...............................-2.BölümünSonu-Vote/ 50
❗️ Yorum sınırı yok diye yorum yapmamazlık etmiyoruz arkadaşlar 🙃•Meral'e noldu?
• Tanju ne fotoğrafı attı da Ali şok oldu?
Cevapları 3.bölümde 🙂
Ve artık başlangıcı yapıyoruz o bölümlere ayrıca Selvi daha girmedi seriye soruyorsunuz ona da birkaç bölüm daha var diyelim
Sağlıcakla Kalın 😇
![](https://img.wattpad.com/cover/285163800-288-k194702.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle Bitmesin (AlNaz)
RomanceBöyle Bitmesin de üç ana karakter hikayemizi üstlenmektedir. Selvi, Nazlı ve Ali... Bir polis arabulucusu olan Selvi, olağandışı çözüm yöntemleriyle, aileye ve bireye özgün bakışıyla, emniyet mensubu olmasının getirdiği tatlı hoyratlığıyla ekibin b...