| 15. Bölüm | Bitti Mi Her Şey?

1.2K 196 97
                                    

Deren: Evlenelim diyorsun yani dedi gülerek
Ali: Ha evlenelim dedi gülerek
Deren: Ali benim aşka hürmetimi biliyorsun sana defalarca anlattım ee seni nasıl sevdiğimi de biliyorsun
Ali:(gülümseyerek) Evet
Deren:(ciddi bir tavır takındı sinirle) Ama böyle karşıma geçip pazardan mal alır gibi evlenme teklifi edersen seni şu boğaza atarım! Ha hiç üşenmem sana bu cesareti verdiğim için arkandan atlarım! Ben aşkın köpekleştirdiği insanlardan değilim Ali! diyerek kalkıp gitti.
*
Birkaç gün sonra İsmet'in vurulmasıyla herkes büyük bir şok yaşamıştı. Özlem ailesinin onu ret etmesi çevresindekilerin ona kötü bakması canına tak etmiş bundan sorumlu İsmeti vurmuştu. Her yerde aranıyordu. İsmet ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı. Ailesine haber verildiğinde Nazlı da Beliz de onun yanına gitmemişlerdi. Ferman ve Ali ara ara gidip kontrol ediyorlardı. Onun dışında AçDem ve Doruk'un çalıştığı hastanede kaldığı için onların kontrolündeydi.
*
Birkaç gün daha geçti. Nazlı kafasını masaya gömmüş üzgünce düşünürken Ali çıkmadan önce onu gördü yanına geldi
Ali: Bütün iş güç meşkale bitince insan yine kendi ile baş başa kalıyor (Nazlı başını kaldırdı) Ben o gün seni üzmek için konuşmamıştım
Nazlı: Ne fark eder ki Ali ben zaten üzülüyordum. Bazen gecelerce düşünüyorum. Ben ne kadar çok yanılmışım şu hayatta ya. Babamı iyi bildim kötü çıktı, Özlemi mağdur bildim suçlunun daniskası çıktı, seni kötü bildim sen dünya iyisi çıktın (ağlamaya başladı) Ben daha napayım (diyerek ayağa kalktı Alinin karşısına geldi) Biliyor musun benim... hayatım mahvoldu. Sonra bir telefon babanız vuruldu yanına gelecek misiniz? Gitmedim. Niye biliyor musun eğer gitseydim belki de ona her gün nefretimi öfkemi kusacaktım. (ağlaması şiddetlendi)
Ali biz seninle masalı okuduk aynı hikayede yer aldık sonra aynı uçurumdan aşağı düştük ama noldu biliyor musun sen... sen hemen kalktın. Hemen kalkıp koşmaya başladın... bense hala düşüyorum hep düşüyorum ya! Bilmiyor muyum belki de bu yüzden senden nefret ediyorum seni böyle gördükçe senden nefret ediyorum! (bir adım daha yaklaştı) Senden hala nefret ediyorum....
*
Birkaç gün sonra Ali yine dayanamamış Nazlı'nın yanına gelmiş dosyaları düzenlerken konuşmaya başlamıştı
Ali: Nazlı babanı görmeye gitsen mi? Yani son bir defa ölmeden önce hı? Helallik almak için?
Nazlı: Ali onun adını duymak istemiyorum lütfen
Ali: Nazlı sana son kez diyorum farkında mısın yarın olmayabilir?
Nazlı: Ben yarına hoşça kal diyeli çok oldu Ali çok! Yarın benim için zaten yok ki
Ali: Nazlı babanla sonsuza kadar küs kalmayı nasıl göze alabiliyorsun? Tamam hadi küs kal ama ne bilim gel yanına bağır çağır kus içindekileri belki adamın buna ihtiyacı vardır belki vicdanı böyle rahatlayacaktır adamın. Bak ben seni biliyorum Nazlı sen böyle bir şeyi ret etmezsin ha? Gel beraber gidelim
Nazlı: O adam benim yüzümü görmeyecek bir daha. Benden helallik falanda alamayacak ve son nefesine kadar da benim azabımı hissedecek! Belki de o zaman rahatlarım!
Ali: Belki bir umut vardır demiştim ama yokmuş (biraz yüksek sesle) Yazıklar olsun bana nasıl sevmişim ki ben seni! Diyerek elindeki dosyayı masaya vurup çıkıp gitti.
*
Akşam olmuş mesai bitiminde Ali son kez şansını denemek istemişti
Ali: Ya Nazlı sen eve gitmeden şu konuyu bir kere daha konuşsak ya? Ben şimdi gideceğim görmeye uyanık olmasa da duyuyor bizi ha sende gel?
Nazlı: O zaman ona şunu de Ali. Sen ölürsen kızın mezarına bile gelmeyecekmiş de duysun
Ali: Nazlı bak durman gereken yeri bilmiyorsun. Ölüm hepimizin başında
Nazlı: Ali o zaman kendine de şunu de ki Nazlı zaten çoktan ölmüş diyip ağlayarak gitti.
*
Nazlı bara gelmişti. Alinin söylediği cümleyi düşünüyordu. Önündeki içkisi oturuyordu. Yanında Ozan oturuyordu- Nazlı Ozanı tanımıyor burada tanışacaklar ve seriye burada giriyor arkadaşlar-
Nazlı:(kendi kendine) Ama yazıklar olsunmuş beni nasıl sevmişmiş (Ozan yanında oturan Nazlıya baktı) Ya ben önce senin sevgilim oldun sonra nişanlın oldum ya sonra karın oldum çocuğunun annesi de oldum sen beni tanımıyormuş gibi nasıl böyle konuşuyorsun be adam? Ben senin gibi devam edemiyorum yoluma demekki olmuyor? Elini uzatmanın bin bir türlü yolu varken sen her defasında tokat atıyorsun bana dedi içkisinden içip ağladı
Ozan: Merhaba
Nazlı: Merhaba
Ozan: Sana kendi kendine konuşmaktan daha iyi bir teklifim var benimle konuş (Nazlının dikkatini kolundaki kızarıklık çekti) Bak ben çok yaptım senin yaptığını daha uzun bir süre yaptım ve inan bana sonu çok b*k bir yere çıkıyor.
Nazlı: Ha ben orayı biliyorum ben çok bulundum orada
Ozan: Ha bu ilk değil yani. Napsak olmuyor değil mi?
Nazlı: Olmaz olsun
Ozan: Yaralısın?
Nazlı: Ben kendi kendimi yaralarım
Ozan: Kendi kendini yaralarsın hm bak ne var biliyor musun? (Nazlı baktı) Bence biz artık kendi kendimizi yaralamayalım
Nazlı: Hm napalım?
Ozan: Birbirimizi yaralayalım diyerek içkisini içti. Sonra kalkıp ceketini giydi. Nazlıyı bekledi ayakta Nazlı Ozana bakıp kalktı. Montunu giyerek çıktılar bardan. Ozan taksiyi durdu arka kapıyı açıp Nazlıya açtı Nazlı tam biniyorken Deren Nazlıyı gördü şok oldu
Deren: NAZLI! (diyerek yanına geldi) Napıyorsun burada sarhoşsun sen diyip kolundan tuttu
Nazlı: Ya bırak kolumu! Ayy nedir benim bu iyilik meleklerinden çektiğim ya
Ozan: Bir sorun mu var?
Deren: KARIŞMA SEN! Hadi Nazlı gidiyoruz yürü
Nazlı: Sen benim yanımdaki adama bağırma Deren önce!? Gidelim mi Ozan?
Ozan: Gidelim diyerek ikili taksiye bindi. Deren cama vurarak
Deren: Nazlı hata yapıyorsun. Nazlı bir dinle beni bak kızgınlıkla karar veriyorsun NAZLI! dese de taksi bastı gaza gitti
*
Ertesi sabah mesai başlamıştı. Bir tek Ali daha gelmemişti. Deren'in içi içini yiyordu. Nazlının yanına gitti
Deren: Nazlı sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın aklım almıyor?
Nazlı: Aliye sor o zaman o sana anlatır sonuçta ben gaddar biriyim duygusuz biri olduğumda söylenebilir ee o da mekanik bir şey bir gece falan diyorlar çok da bir şey hissetmene gerek yok
Deren: Nazlı acı insana her şeyi yaptırır ama sen yalnız değilsin senin arkadaşların var? O sırada Ali içeri girdi masasına geçti
Nazlı: He bak Ali geldi git ona sor hatta her şeyi anlat o gece nolduğunu ne bittiğini bak deki senin Nazlı şöyle şöyle yaptı falan de bak böylece 1 adım öne geçersin benden söylemesi
Deren: Ben bunları hak edecek naptım!?
Nazlı: Karşıma çıktın Deren! Hiç üstünü vazife olmayacak yerlerde ve zamanlarda karşıma çıktın!
Deren: Ben oradaydın seni gördüm senin için-
Nazlı: Benim için bir şey yapmanı istemiyorum yapma! Deren sinirle susup Nazlıya bakarken Ozan elinde çiçeklerle ofise girdi. Gözler kapıya döndü
Ali: Buyur kardeş kime baktın? Diye sordu her şeyden habersiz. Nazlı ben hallederim diyerek Ozan'ın yanına gitti
Ozan: Şey ben (Nazlıyı gördü) Ha Nazlı sürpriz yapmak istemiştim ama beceremedim galiba (Ali tek kaşını kaldırıp ikiliye bakmaya başladı)
Nazlı:(telaşla) Eee Iıı yook becerdin (güldü) bence gayet de büyük bir sürpriz oldu dışarıda konuşalım mı?
Ozan:(gülümseyerek) Tabi diyerek girişe gittiler. Ali ağzı açık arkalarından bakakaldı sonra Deren'e döndü
Ali: Kim bu çocuk dedi sinirlenmişti
Deren: Bilmem diyerek yerine geçti. Ali ilerleyip ofisin camından aşağıda konuşan Nazlı ve Ozana bakmaya başladı
Nazlı: Ozancım gerçekten teşekkür ederim çiçekler için ama keşke buraya gelmeseydin
Ozan: Neden?
Nazlı: Çalışıyorum çünkü
Ozan: Artık çok geç hadi çay ısmarla bana
Nazlı: Ozan!
Ozan: Nazlı geçen gece böyle davranmıyordun ama
Nazlı: Geçen gece başkaydı Ozan o sırada Selvi yanlarına geldi
Selvi: Nazlıcan misafirin mi var?
Nazlı: hıhı evet ama şimdi gidiyordu (diyip çiçekleri aldı. Ozanı gönderip ofise geri döndü) Gülincim küçük bir vazo getirir misin çiçekler içib?
Gülin: Tamam Nazlıcım hemen getiriyorum diyerek gitti
*
Açelya:(şaşkınca) Ne çiçeği ne adamı Gülin ne saçmalıyorsun sen?
Gülin: Valla ya doğru diyorum
Nihan: Gülin inanmak istemiyorum şuan belki bir vaka için teşekkür amaçlıdır
Güneş: Yok be abla öyle olsa ekibe de çiçek gelirdi zaten telaşlı telaşlı davrandı adamı alıp dışarıda konuştu
Harika: Abim gördü mü?
Gülin: Görmez mi kötü oldu ama ses etmedi
Demir: Ah be Ali ya napsam arasam dertleşsek mi acaba?
Ferman: Akşama ararım ben ikimiz bir buluşalım içine ata ata patlayacak yoksa Demir sende gelirsin
Gülin: Neyse kapatırım şimdi gelirler diyerek konuşmayı bitirdi
*
Akşam olmuş Nazlı toparlanıp çıktı. Ali onun çıktığından emin olduktan sonra hemen Nazlının masasına geldi. Vazonun yanındaki notu alıp okudu.
'O gece sen olmasaydın ben ölmüştüm' yazıyordu. Kravatını gevşetti
Ali:(öfkeyle) Öldürürüm lan seni! O gece sen olmasaydın- Allah Allah
Deren: Ali napıyorsun sen?
Ali: Sence Deren? Napıyor olabilirim
Deren: Nazlı görse ne diyeceksin?
Ali: Görmez Nazlı falan offf diyerek saçlarını karıştırıp çiçeğe baktı
Deren: Ali ilgilenmesen?
Ali: YA DEREN DÜNYA ÜZERİNDE HANGİ ADAM BİR DEMET ÇİÇEĞE KIL OLUR BÖYLE YA! BİTTİM BURADA MAHVOLDUM! NOTA BAK O GECE SEN OLMASAYDIN BEN ÖLMÜŞTÜM DİYOR! O GECE HANGİ GECE YA?!!!! NOLDU O GECE? YAV NAZLIYA DİYOR BEN NAZLININ KOCASIYIM DEREN! ONUN HAYATINDA ÖYLE BİR ADAM YOK!
Deren: Ali-
Ali: NAZLIYA ÇİÇEK VERİP O GECE DİYEBİLECEK BİR ADAM YOK ONUN HAYATINDA!
Deren: SEN NAZLININ KOCASI DEĞİLSİN ARTIK! Dediğinde Ali duraksadı. Ali hızla çıkıp gitti. Deren gidip çiçeği alıp çöpe attı sinirden Alinin peşinden gitti
Deren: Ali dur (Ali durdu) Kocası değilsin derken boşanıyorsunuz ya artık karın olarak göremezsin onu çünkü o seni kocası olarak görmüyor galiba görmüyor ki boşanıyor artık karışamazsın ona demek istediğim bu yanlış anlama beni dediğinde Ali başıyla onaylayıp gitti
*
Ertesi gün tüm gün vaka için dışarıda olan ekip akşam olunca evlere dağılacakken Nazlıya mesaj geldi açıp okuyunca gülümsedi. Ali dikkatlice onu izliyordu. Deren de Ali ve Nazlıyı.
Nazlı: Ben buradan ayrılıyorum yarın görüşürüz
Tanju: Bu saatte nereye ben bırakırım seni
Nazlı: Yok abi taksi bulurum ben başka yere gideceğim
Tanju: İyi gel taksi durağına bırakayım bu mahalle hiç tekin görülmüyor dediğinde Nazlı onayladı gittiler
Selvi: Ee hadi Güneş bizi de ev at bakayım
Güneş: Tamamdır abla diyip arabaya bindiler. Ali ve Deren arkada oturuyordu. Ali Nalzıyı o adamla düşündükçe deliriyordu nefes alamadığı hissettiği kravatını gevşetti. Gözleri dolmuştu dokunsanız ağlamak üzereydi
Ali: Güneş çek kenara abi inicem ben
Güneş: Niye?
Ali: Abi çek kenara! Dediğinde Güneş durdu Ali indi
Deren: Bende iniyorum iyi akşamlar diyerek o da indi
Selvi: Bunların işine akıl sıra erdiremiyorum artık sür oğlum gidelim dedi Güneş arabayı çalıştırıp gittiler
.
Deren: Ali dur
Ali: NE VAR DEREN SEN NEDEN İNİYORSUN PEŞİMDEN?!
Deren: NAPACAKSIN?
Ali: NASIL NAPACAM HER YERDE ARAYACAĞIM! NEREYE GİTTİ?! (telefonu çıkarıp Nazlıyı arayacaktı)
Deren:(durdurdu) Ali yapma
Ali: YA DUR NE YAPMA DEREN ANLAMIYOR MUSUN ÖĞRENMEM LAZIM! NOLUYOR?
Deren: ÖĞRENİNCE NOLACAK?
Ali: Hiçbir şey olmayacak adını koyacağım o kadar
Deren: İyi gel ben nereye gittiğini biliyorum galiba dediğinde Ali anlamaz şekilde Deren'e bakakalır
*
Harika AçDem ve FerBel Selvi'nin evine gelmişti.
Selvi: Aaa hayrola bir sorun mu var? Diye sormuştu şaşkınca
Açelya: Şeyy böyle cümbür cemaat geldik ama konuşmamız lazım
Adil: Selvicim arkadaşlar kim?
Selvi:(anlatır hemen) Buyurun hadi içeri diyerek herkes eve girdi
.
Vuslat: Misafirlerimiz varmış hoşgeldiniz çocuklar
Beliz: Hoşbulduk efendim nasılsınız? Akşam akşam rahatsız ettik ama
Adil: Yok sorun değil hoşgeldiniz dedi herkes tanışır o sırada
Selvi: Şimdi sorun nedir?
Açelya: Sorun Nazlı ve ona çiçek getiren faili meçhul o adam nolduğunu biliyor musunuz?
Selvi: Ha o çocuğu bende gördüm ama anlam veremedim bilmiyorum
Ferman: GülGün'ün dediğine göre onlarda Ali de bilmiyormuş. Acaba Nazlı Deren'in inadına yanlış bir şeyler yapıyor olabilir mi?
Demir: Öğrendiğimizden beri merak ediyoruz Nazlıya ulaşamadık Ali de açmıyor telefonlarımızı
Beliz: Nazlı geçen gece eve gelmemiş annem söyledi sabah eve gelip üstünü değişmiş çıkmış
Açelya: Hal böyleyken ve ertesi günü elinde çiçekle bir adam geldiğini öğrendiğimizde de offf bilmiyoruz işte belki siz yardımcı olursunuz diye
Harika: Mahkeme günü de yaklaşıyor ne kaldı ki şurada bu süreçte büyük hataya düşmesinler istiyoruz
Selvi: Anladım zaten bakanlıkta her an savaş çıkabilir modundayız ama bakacağım el atacağım olaya meraklanmayın dedi gülerek Vuslatta çayları getirmiş konuşmaya devam ettiler
*
Deren ve Ali bara gelmişti. Ozan tek başına buradaydı onu görünce Ali rahatladı Nazlı yoktu. Deren hadi çıkalım dedi tam çıkıyorlardı ki kapıdan Nazlı girdi. AlDer'i görünce şok oldu
Nazlı: Siz napıyorsunuz burada ya? Nazlıyı gören Ozan ona doğru geldi. Alinin yanından geçip
Ozan: Nazlı neredesin ya güzel insan ağaç ettin beni dediğinde Nazlı derin bir nefes aldı. Ali çileden çıktı ve direk Ozan'ın yakasına yapışıp
Ali: OĞLUM GEBERTİRİM LAN SENİ! Diyerek sağlı sollu geçirmeye başladı. Deren ve Nazlı araya girmeye çalıştı ama imkansızdı Ali Ozan'ı altına aldı üstüne oturup vurmaya başladı. Barın altını üstüne getirdiler. Ali üstünden kalkıp eline aldığı şişeyi onun kafasında patlattı
.
Barın güvenliği tarafından ikiside dışarı atıldı. Ali durmayıp bu sefer kafayı gömdü Ozan'a. Ozan da karşılık vermeye çalışıyordu ama Alinin öfkesi buna izin vermiyordu
Nazlı: YETER DURUN ARTIK diyip aralarına girdi. Aliyi göğsüden ittirip önüne geçti
Ali: YA NAZLI BİR DUR. KARIŞMA SEN! GEL LAN BURAYA
Nazlı: NE DEMEK KARIŞMA YA NE DEMEK! NEYİN KAVGASINI EDİYORSUNUZ SİZ!
Ali: SENİN KAVGANI EDİYORUM GÖRMÜYOR MUSUN?! NE İŞİN VAR SENİN YA BU SAATTE AYYAŞIN TEKİYLE BAR KÖŞELERİNDE! (Ozan kalkıp gitti)
Nazlı: GÖRDÜN MÜ GÖRECEĞİNİ TAMAM MI HADİ ŞİMDİ GİT! Diyip arkasını döndüğünde Ozanı göremedi peşinden gidecekken Ali kolundan tuttu
Ali: NEREYE BENİMLE GELİYORSUN? Dedi öfkeyle
Nazlı: BIRAK KOLUMU diyerek kolunu hızla çekip yine hareketlenince Ali Nazlıyı tuttuğu gibi omzuna aldı.
Ali: Deren taksi çağırır mısın? dedi Deren hemen taksi çağırırken Nazlı Alinin omzunda inmek için debeleniyordu.
Nazlı: ALİ! İNDİR BENİ BIRAK!
Ali: Çok beklersin deyip taksi gelince Nazlıyı bindirip sıkıca tutup eve doğru sürdürdü
*
1hafta sonra Ali Ozan'ı durmadan sorup soruşturuyordu. Selvi ve Tanju da Aliden gizli araştırma içindeydi. Bu bir haftada Emin Nazlıyı o adamla görmüş takip etmişti. Deliye dönmüş eve gelmişti.
Emin: Oğlum bu kız için üzülmeyecek artık! Mahkeme gün geldi çattı neredeyse hemen boşanacak
Harika: Baba ne diyor-
Emin: Konuşma! Gözümle gördüğüm her şeyi siz de biliyormuşsunuz neden söylemiyorsunuz ha!?
Gülistan: Emin Bey sakin ol gördüğümüz gibi değildir belki
Ali:(geldi) Noluyor hayrola
Emin:(sinirle) BANA BAK LAN BİR DAHA NAZLININ PEŞİNDE GİDERSEN SENİ PARÇALARINA AYIRIRIM DUYDUN MU BENİ diyerek önüne dikildi sinirle Aliye baktı
Ali: Ba-
Harika: Hadi odaya geçelim biz abi diyerek Aliyi tutup odasına götürdü
Ali: N-Nazlı o adamın evine mi gitmiş?
Harika: Babam birlikte görmüş onları dellenmiş bilmiyoruz evine mi gitmiş dediğinde Ali öfkeden oturup hızlı hızlı nefesler almaya başladı
*
Nazlı Doruk TanNih AçDem FerBel'in evine gelmişti. Oturuyorlardı. Açelya fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşınca Ali gördü. Kaç gündür zaten Ozan'a delirdiği için dellendi kalkıp Fermanların evine doğru yola çıktı. 1 saat içinde gelmişti. Kapıyı sertçe vurmaya başladı
Beliz: Aa noluyor ya kim ki bu?
Ferman: Bilmiyorum ki hemen bakayım diyerek kapıyı açınca gözleri kıpkırmızı olmuş nefes nefeseydi. Hızla içeri girdi.
Demir: Ali? diyip korku dolu gözlerle Aliye baktı diğerleri de Aliyi görünce telaşlandılar
Tanju: Oğlum noluyor?
Açelya: Ne bu halin?
Ali: EGE BURADA MI?! dedi sertçe
Ferman: Y-yo deyince herkesi görmezden gelip Nazlının karşısına dikildi
Ali:(öfkeyle) BİTTİ NAZLI! ARTIK BENDE VAZGEÇİYORUM! BENİ BU KADAR İSTEMEMENİN ALTINDA BİR SEBEP ARAMIŞTIM AMA BULAMAMIŞTIM. ŞİMDİ ANLIYORUM AMA OZAN DEĞİL Mİ? (Nazlının gözleri büyüdü) SEBEBİ YAKIŞIKLI OZAN BEY!! DEĞİL Mİ! NE ZAMANDIR GÖRÜŞÜYORSUNUZ HA DAHA YENİ Mİ YOKSA ÖNCEDEN VAR OLAN BİR ŞEY DE YENİ Mİ ORTAYA ÇIKTI! AMA ARTIK ŞAŞIRMAMAM GEREK NEDE OLSA İSMET BEYİN KIZISIN! ŞEREFSİZ HAYSİYETSİZ İSMET BEYİN KIZI!
Açelya: Ali sus!
Ali: SENİNLE İLGİLİ TEK BİR PİŞMANLIĞIM YOKTU ŞUANA KADAR (Nazlı ağlamaya başlar) ASLINDA BEN SANA AŞIK OLMAMIŞIM... BEN ATEŞE AŞIK OLMUŞUM! ATEŞİN YALANCI IŞIĞINA KANMIŞIM! SONUNDA BAK YANIP KÜL OLDUM BİTTİM! ÖLDÜRDÜN BENİ NAZLI DİRİ DİRİ MEZARA GÖMDÜN! (ağlamaya başladı) KEŞKE SENİ SEVMESEYDİM! KEŞKE HAYATIMA ALMASAYDIM! BEN BÖYLE BİR KADINA AŞIK OLDUĞUMA İNANAMIYORUM! BELKİ DE BANA AŞIK OLAN BİR KADINA ARTIK İZİN VERMELİYİM! MAHKEMEDE HİÇ İTİRAZ ETMEDEN BOŞANACAĞIM SENDEN! BENİ TEK KALEMLE SİLEN BİR KADIN İÇİN ARTIK ÇIRPINAMAM! SENİN İSTEDİĞİNİ YAPIYORUM ARTIK BİT-Tİ! SENİ BIRAKIYORUM İSTEDİĞİNİ ARTIK YAPABİLİRSİN! BEN DOĞARKEN GÖZÜMÜ SENİNLE AÇMADIM ÖLÜRKEN DE KAPATMAYACAĞIM ARAMIZDAKİ TEK BAĞ EGE OLACAK (AlNazın ağlaması şiddetlenir. Diğerleri de kendilerini tutamamıştı) ARTIK ÖZGÜRSÜN NAZLI GÜLENGÜL (Vefa dememişti Nazlının acı iyice acıdı)
Tanju: Ali-
Ali: EGEYİ DE SANA BIRAKMAYACAĞIM! EGE BENİM OĞLUM VELAYETİNİ BEN ALACAĞIM! Diyerek çıkıp gitti. Nazlı olduğu yerde dizlerinin üstüne çöktü hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. AçNih hemen a-sarılırken ona Beliz su getirmeye gitti.
Tanju: Ben peşinden gidiyorum
Doruk: Gitmeyin bence içindekini patladı nefes alsın
Demir: Doruk haklı abi yarın konuşuruz dedi.
Nihan: Nazlı kuzum sakin ol ablacım
Nazlı:(ağlayarak) B-bitti Ali gitti
Açelya:(dayanamadı) İYİ BİLE DAYANDI! HEPİMİZ SUSUYORUZ AMA NOLUYOR NAZLI! O ADAM KİM! SİZ NEDEN BU KADAR YAKINSINIZ! GÜNLERDİR BUNU DÜŞÜNÜP DURMAKTAN DELİYE DÖNECEĞİZ
Beliz: Açelya napıyorsun?
Tanju: Nazlı noluyor kızım bilmediğimiz bir şey mi var? Yoksa gerçekten Ozan denen adam-
Nazlı: HAYIR! Olaylar öyle değil yemin ederim öyle bir şey değil
Demir: Ne o zaman Nazlı anlat bizde bilelim sana hak verelim arada kaldık
Ferman: Elimiz kolumuz bağlı hadi anlat ha
Nazlı suyunu içerek başını salladı. Zar zor olsa da bir süre sonra kendini toparlayıp her şeyi anlatmaya başladı
.
Ali kan ter içinde kendini sahile atmıştı. Ve orada Ozanı gördü telefonla bağırarak konuşuyordu kendini tuttu onu takip etti. Ozan arabasını park edip eve girerken Ali taksiden indi. Eli yumruk halindeydi gidip öldürmemek için kendini zor tutuyordu. İki katlı lüks bir evdi. Alt katın ışığı yandı perdesi önünde olmadığı için gözüküyordu. İzlemeye başladı. Ozan gelip evi dağıttı sonra gidip sandalyeyi getirip orta yere koyup üstüne çıktı. Alinin gözleri büyüdü. Bahçeye inip cama yaklaştığında tavanda asılı ipi gördü. Ozan boynuna geçirdi ipi ve Ali cama vurmaya başladı ama Ozan durmadı Ali hemen yerde olan büyük taşı cama geçirdi o sırada Ozan altındaki sandalyeyi ayağıyla itip kendini bıraktı Ali daha büyük bir güçlü camı parçalayıp içeri girdi Ozanı bacaklarından tutup boğulmasını engellemeye çalıştı Ozan bayılmıştı Ali zar zor Ozanı oradan çıkarıp yere yatırdı hemen ambulansı aradı sonra kafasını kaldırınca duvardaki bebek ve bir kadının olduğu fotoğrafları gördü
*
Ertesi gün her şey duyulmuştu. Nazlı ve ekip hızla hastaneye Alinin yanına geldiler. Tanju Selviye olan biteni anlatınca Aliye söylememesi için herkesi tembihledi önce olayı çözmeyi istedi. Tüm gün Ozan'ın her şeyi dökmüştü ortaya. Ozan uyanınca da bu işi tamamlayacaktı. Akşam olmuş Nazlı bakanlıktaydı. Ali gerçekleri bilmediği için Nazlıyı Ozan'ın yanında olduğunu düşündüğünden ve Ozan'ın paranoyak biri olduğunu öğrendiğinden endişeleniyordu dayanamadı aradı
Ali: Alo
Nazlı: Efendim Ali
Ali: Egeye verir misin konuşmak istiyorum
Nazlı: Evde değilim annemi ara
Ali: Neredesin sen?
Nazlı: Bu seni hiç ilgilendirmez
Ali:(sinirlendi) Ozanla mısın?!
Nazlı:(yalandan) EVET! BİR DAHA ARAMA BENİ! diyerek kapattı. İçeri geçtiğinde Gülistan'ı karşısında gördü ağlamaya başladı
Gülistan: Nazlı...
Nazlı: Gülistan teyze
Gülistan: Ozanlaymış ben bilmem mi malımı
Nazlı: Ali böyle bilsin
Gülistan: Bilsin peki
Nazlı: Sen neden geldin buraya? (Dedi gözyaşlarını silerek) Sen son sözünü söylememiş miydin bana? Ahlak namus başla başla ben seni dinliyorum (ağlaması şiddetlendi) Konuşsana babasının kızı de bana babasının kızı! İSMET'İN KIZI! KENDİ GİBİ AHLAKSIZ NAMUSSUZ TAŞ KALPLİ VİCDANSIZ KOCA KATİLİ DE BANA!!! (ağlamaya devam edip bağırarak) EVET GÜLİSTAN VEFA NEDEN BURADASINIZ? NOLDU HA? OĞLUNUZA SÖZ MÜ GEÇİREMEDİNİZ! YOKSA PANİK Mİ OLDUNUZ BİR DAHA TORUN TORBA SAHİBİ OLAMAYACAKSINIZ DA HEVESİNİZ KURSAĞINIZDA KALACAK DİYE! NOLDU OĞLUNUZU GERİ Mİ İSTEYECEKSİNİZ BENDEN HA?! NOLDU GÜLİSTAN TEYZE DİZ Mİ ÇÖKECEKSİN ÖNÜMDE YALVARACAK MISIN BEN KENDİMİ ÖLDÜREYİM DE OĞLUN BENDEN KURTULSUN DİYE! NİYE GELDİN! KONUŞSANA KONUŞ!
Gülistan:(ağlayarak) Nazlı öyle bir şey yapmaz dedim duyar duymaz (dedi Nazlıya sıkıca sarıldı) Alimi aldatmaz dedim. Onu öldürür gömer ama onu aldatmaz dedim! Nazlıda ağlayarak karşılık verdi sıkıca sarıldılar birbirlerine
*
2 gün sonra
Selvi: Ozan doktor eşide doktor bir hata aile tarafından dava edilmiş işte atılmış. Ben yapmadım diye diye paranoyak olmuş diyerekten klinikte yatırmışlar. Üstüne bebekleri kaçırılmış karısı onu suçlu bulup boşanma davası açmış. Ozan hem karısından darbe yemiş hemde bebeğini kaybeden bir baba. Birkaç kere intihar girişiminde bulunmuş ama doktor olduğu için acı çekmek amacı işte en son kendini intihar etmesi gerçekten ölmek istemesinden kaynaklıymış. Karısını bulduk konuştuk
Tanju: Bebeği de bulduk kaçıranları da diyerek içeri girdi
GülGün: Gerçekten mi diye şaşırırken
Ali: Abla hemen gidelim bebeği annesine kavuşturalım diyerek önden çıkarken
Tanju: Nazlı olayını da anlatsak mı artık Selvi
Selvi: Orada öğrensin şimdi değil diyerek çıktılar polis merkezine doğru
Güneş: Gülin Nazlıya haber et emniyete gelsin
Gülin: Tamamdır o iş bende diyerek Nazlıyı aradı
*
Ozan: Gerçekten oğlumu buldunuz mu?
Esra: Oğlum nerede?
Selvi: Sakin olun konuşmamız lazım
Esra: Bulamadınız değil mi? yalan söylediniz?
Tanju: Atlas'ı bulduk gayet iyi (Atlas 2 yaşında)
Ozan: Niye göstermiyorsunuz o zaman?
Güneş: Atlas Kadir ve Deniz'i anası babası biliyor dediğinde herkes sustu. (Kadir ve Deniz Ozan ve Esra'nın çocuğunu kaçıran kişiler)
Esra: Nolacak şimdi?
Nazlı: Biraz zamana ihtiyacımız var direk söyleyemeyiz çocuklara
Selvi: Hadi içeri geçelim dediğinde hep birlikte içeri girdiler. Atlas Kadir'in kucağındaydı. Esra oğlunu görünce öne atıldı ama Selvi durdurdu onu.
Tanju: Güneş oğlum Atlası al dışarıda ilgilen hadi koçum dediğinde Güneş Atlası kucaklayıp çıktı.
.
Ozan:(Kadire saldırdı) LAN OĞLUM ÖLDÜRÜRÜM LAN SENİ!
Selvi: Napıyorsun sakin ol karakol burası!
Ozan: Ben sana naptım oğlum naptın ha!
Esra: Bunu bize niye yaptınız ha?! Oğlunuz ameliyat olamadı diye neden oğlumuzu kaçırdınız! Ozan'ın hatası yüzünden neden bu cezayı bize verdiniz?!
Kadir: Ozan hocanın hiç hatası yok! Dediğinde herkes şokla Kadir'e baktı.
Ozan: Ne diyor ya bu?
Tanju: Selim organ bağışı bekliyormuş bağış listesine bir türlü girememiş tedavi ümitleri yok oldu oğulları öldü
Esra: Demek Atlası-
Deniz: Oğlumuz öldüğünde Ozan hoca en az bizim kadar üzüldü ama siz oğlumu siz öldürdünüz! Bağış listesine alsaydınız şimdi oğlum yaşıyor olurdu.
Kadir: Ben karım senin yüzünden ağlarken senin gülmen olmazdı doktor hanım dediğinde her şey anlaşılmıştı. Ozan bu ikili yüzünden hayatından olmuştu. İşi gücü karısı bebeği elinden kayıp gitmişti
*
1-2 saat içinde Kadir tutuklanıp içeri alınmıştı. Atlas gerçek anne-babasına teslim edilmişti. Ozan ve Esra çocuklarına sıkı sıkı sarıldılar öpüp kokladılar. Esra ve Ozan da barışmıştı. Ekip geride onları izliyordu hepsinin gözleri dolmuş gülümsüyorlardı bir aile daha mutluluğu yaşıyorlardı.
Ali onları bırakıp dışarı çıkarken Ozan onun peşinden koştu dışarda yakaladı
Ozan: Ali (Ali durdu) Nazlıyla aramızda hiçbir şey olmadı. O da senin yaptığın gibi kurtardı beni (Ali gülümsedi)
O gece
Nazlı ve Ozan taksiyle deniz kenarına gelmişlerdi. Ozan dertleri yüzünden dert yakınıyordu. Yerden bir cam parçası bulup koluna götürdü kendini öldürmek istedi ama Nazlı bırakmamıştı. Onunla konuşup ikna etmeye çalışmıştı sabaha kadar onunla birlikte o bankta oturmuş kendini öldürmesin diye dil dökmüştü. O nottaki kağıttaki yazı buydu. O gece sen olmasaydın ben ölmüştüm...
Ozan: Sabaha kadar sustun kendime bir şey yapmamdan korktu affet onu Ali diyip göz kırptı geri girdi içeri. Ali gülümseyerek gitti
*
Ertesi gün olmuştu. Boşanmaya 2 gün kalmış Ali patladığı sözleri düşünüyordu Nazlı da ne yapacağını. En son karar verdi babasına gidecekti duruma göre ya affedecekti ya da öfkesini kusacaktı...
Nazlı Beliz ve Ferman hastaneye geldi. Beliz'i zor ikna ettirip getirmiş Fermanda yanlarında gelmişti. AçDem ve Dorukta oradaydı. Nazlı odaya girdi yatağa yanaştı. Babasına baktı. Bir süre öylece durdu. Diğerleri de dışarıdaki camdan izliyorlardı. Beliz ağlamaya başladı Ferman sarıldı ona.
Nazlı:(ağlamaya başladı) Baba... Ben geldim... Söyleyeceklerimi duyuyormuşsun...Sen benim hayattaki güzel olan şeyleri elimden aldın. Sana olan sevgimi, güvenimi, bütün mutluluğumu, Aliyi, yuvamı güzel olan her şeyi elimden aldın! Beni yapayalnız bıraktın! Kendini de annemi de bizi de yapyalnız bıraktım! Mahvettin bizi! (ağlaması şiddetlendi) Ama ne var biliyor musun ben seni affedecektim Ali için onu da elimden aldın! İzin vermedin niye baba? Sen niye böyle kötü bir babasın!? Sen neden benim babamsın neden ya neden! SENDEN NEFRET EDİYORUM! SENDEN NEFRET EDİYORUM NEFRET DUYUYOR MUSUN!? SENDEN NEFRET EDİYORUM BENDEN ALDIĞIN HER ŞEY İÇİN HAYATIM İÇİN! O sırada İsmet uyuyor olsa da duyuyordu Nazlıyı göz yaşları ardı ardına akmaya başladı.Nazlı elini uzatıp sildi ve o an monitör ötmeye başladu
Beliz: Bir şey oluyor Ferman diye bağırdı. AçDem ve Doruk hemen içeri girdiler. Ferman Nazlıyı çıkardı. Camdan içeri izliyorlardı Doruk ve Demir kalp masajına başlamışlardı hemen hocaları Ferda da geldi ama artık çok geçti. İsmet ölmüştü... İsmet'in üstü örtülüp dışarı çıktılar. Beliz Fermanın kollarına yığılırken Nazlı da iki adım geri gidince Demir onu kucaklamıştı Nazlı da bayıldı. Hemen odaya aldılar BelNaz'ı. Açelya arayıp herkesi haberdar etti. Duyan herkes hastaneye koştu
*
Ertesi gün boşanmaya 1 gün kalmıştı. Kızlar Nazlı ve Beliz'in evindeydiler. İsmet'in cenazesi alınmış eve geçmişlerdi. Ali ise Egeyi almış parka getirmişti. İkili parkta çimlerde top oynayıp koşuyorlardı. Ama görmedikleri biri vardı ki onları izliyordu birazdan olacaklardan habersizdiler
Ege: Baba ya yavaş vuy topa
Ali: Hadi ajan söylenme koş getir topu dediğinde Ege koşarak topu aldı geldi
Ege: Geç kaleye atıyoyum (dediğinde vurdu topa) Gooollllll oley diye sevindi
Ali: Afferin şimdi dile benden ne dilersen
Ege: Vişne suyu istiyoyum dedi
Ali: Tamam otur burada sen şuradan alıp geliyorum ben diyip gitti. Ege yere oturup beklemeye başladı. Ağacın arkasında saklanan kişi... Özlem... İsmet'i vuran Özlem intikam için Ali acı çeksin diye Egeyi vurmayı kafaya koymuştu. Ali oradan uzaklaşınca silahı çantasından çıkarıp Egeye doğru yöneltti. Ali vişne suyunu alıp geliyordu bir anlık kafasını çevirdiğinde Özlemi ve elindeki silahı gördü koşmaya başladı. Özlem tam tetiğe basıyordu ki Ali hızla koştu hemen Ege'nin önüne atladı ve 3 el silah sesi duyuldu.
*
Açelya: Kuzum Nazlı heba ettin kendini hadi toparlan nolur
Nihan: Belizcim hadi sende elinizi yüzünüzü yıkayın o anda Nazlının kalbi bir anda sıkıştı elini oraya götürdü.
Gülin: Nazlı noldu?
Nazlı: Kötü bir şey oldu sanki
Selvi: Acıdan kuzum öyle gelmiştir sana bir şey sakin ol
Nazlı: Egeyi nerede arayın sesini duymak istiyorum
Harika: Tamam sen elini yüzünü yıka bende abimi arayayım diyerek Nazlıyı gönderdiler
*
3 kurşun da Ege'nin önüne atlayan Aliye isabet etmişti. İkisi karın kısmına diğer kalbe yakın bir noktaya isabet etmişti. Etraftaki insanların bağırışlarıyla Özlem hızla kaçarken Ali yavaşça arkasına baktı Egeye gülümsedi sonra yavaş yavaş dizlerinin üstüne çöktü. İnsanlar Aliye doğru koştular ve Ali sonunda Ege'nin önünde yere yığıldı
X: Amnbulansı arayın hemen hemen!
1: Aradım ben
Ege: Baba noldu üstün kıymızı oldu abla noldu babama
Ali:(nefes almakta zorlanıyordu) E-ege bir şey yok ajan v-vişne suyu döküldü bak (ağlamaya başladı) o yüzden bak hastaneye gidince iyileşeceğim öhö öhö sen korkma tamam mı?
Ege: Tamam koykmam
X:(yaraya bastırıyordu) Konuşup yormayın kendinizi. Küçük bey baban iyi olacak meraklanma sen
Ali: Onu yalnız bırakmayın nolur diyip Ege gülümseyerek bakmaya çalışıyordu. Ambulans sireni uzaktan duyulmaya başlandı ama Alinin gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Ege babasının baş ucunda saçlarını seviyordu bir şeyi anlamadan. Etraftaki kişiler bu durum karşısında ağlamaya başlamışlardı. Ve nihayet ambulans geldi ve Ali artık dayanamayıp bayılmıştı. Attler hızla Aliyi ambulansa aldılar Egeyi de yanlarına alıp sonra bastılar gaza
*
Harika Aliyi aradı birkaç çalmadan sonra Ege açtı telefonu
Ege: Alo
Harika: Halacım baban nerede (ambulans sireninin sesini duydu) EGE NOLUYOR? Diye bağırdı. Evdekiler korkarak ayaklandı. Harikanın eli titreyip telefonu yere düşürünce Nazlı koşarak aldı telefonu
Nazlı:(siren sesini duydu ama şimdi telaş yapma sırası değildi hoparlöre aldı hemen) Alo Ali
Ege: Annecim
Nazlı: Ege noluyor paşam ambulans sesi mi o baban nerede?
Ege: Babamın üstüne vişne suyu döküldü uyudu hastaneye gidiyoyuz iyileşecek ama dediğinde Nazlı ne dediğini anlamamıştı ama kalbi sızlamıştı yine
Nazlı: Yanında biri var mı ver bakalım anlamıyorum seni paşam dediğinde Ege yanındaki attye uzattı telefonu
Att: Alo ben Hale. Sanırım Ali Vefa eşiniz maalesef silahlı saldırıya uğramış 3 kurşun yarası var. Şuan Berhayat hastanesine götürüyoruz
ATT: KALBİ DURDU DAHA HIZLI SÜRÜN! KALP MASAJINA BAŞLIYORUM diye bağırdığında Nazlı gözleri büyümüş şekilde olduğu yerde kalmıştı. Diğerleri de duyduklarına inanamamıştı. Harika bağırarak yere yığılırken Nazlı da ağlamaya başlayarak dizinin üstüne çöktü......................................-15.BÖLÜMÜNSONU-

vote/80

Böyle Bitmesin (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin