| 9. Bölüm | Annem İçin!

740 173 26
                                    

AlSel hemen hastaneye gelmişti. Selvi sıkıca Nazlıya sarıldı. Oturan Beliz Aliyi görünce sesini çıkarmamıştı ama kötü kötü bakıyordu
Beliz: Bunun ne işi var burda
Ferman: Beliz hani annen onların ayrıldığını bilmiyor ya burda olmak zorunda Ali lütfen tatsızlık çıkarma annen içinde Nazlı içinde sus
Beliz: İyi tamam diyerek başını diğer tarafa çevirdi
Ali: Nazlı Meral anne nasıl?
Nazlı: Offf bilmiyorum Ali ya
Ali: Eee uyandı demiştin iyi demiştin?
Nazlı: Ya iyidi de işte şimdi içerde doktorlar var kontrol falan dediler
Selvi: Ya tamam kızım sakin ol hem bak uyanması da iyi bir şey dediğinde doktorlar odadan çıktı
Beliz: Doktor bey annem nasıl?
Doktor: Kritik evreyi atlattık annenizin durumu gayet iyi krizi umduğumuzdan daha kolay atlattı ve hızla iyiye gidiyor dediğinde abla kardeş birbirine sarıldı mutluluktan ağlamaya başladılar bu sefer o sırada bu saate kadar ortalıkta olmayan İsmette gelmişti. Birkaç saattir ortalıkta yoktu. Özlemin kaldığı otele gitmişti onun konuşmak için ama bir şeyden habersizdi!..
.
Ali: Çok şükür iyi olacak
Selvi: Nazlı sormadan ben sorayım ne zaman görebiliriz
Doktor: Hemşire arkadaşlar çıksın sonra görebilirsiniz geçmiş olsun deyip gitti.
Nazlı: Baba nerdesin sen ya yalnız kaldık burda
Selvi: Aaa aşk olsun ama biz burda ne oluyoruz
Nazlı: Yani arkadaşlar gelene kadar
İsmet:(yalandan) Anca kızım bakanlıkta acil bir şey olmasaydı gitmezdim ee sonra dönerkende trafik işte (dediğinde Ali tip tip ona bakıyordu) neyse geçmiş olsun hepimize annen artık iyi
*
Özlem otelde gizlice İsmet'in videosunu çekmişti. Ona sevdiğini söyleyen cümleleri vardı İsmetin ama bu videodan haber yoktu Özlem sinsice yüzüne bir ifade takındı artık gemileri yakmanın vaktinin geldiğini düşünüyordu her şeyi ortaya sermenin zamanı belki de çok çok yakındı...
*
Yarım saat sonra önce FerBel ve İsmet girmişti odaya Beliz annesine sıkıca sarılmış hasret gidermişlerdi. Günlerdir burda oldukları için annesi de uyandığı için Nazlı onları eve göndermişti. Ali Nazlı ve Selvi bu sefer de onlar odaya girdiler. Nazlı annesinin yanına yatağa otururken Ali de yatağın diğer tarafında aşağı kısmında oturmuştu. Selvi de ayaktaydı. Nazlı annesi öpüp kokluyor sarılıyordu
Nazlı: Canımmm annem
Ali:(gülerek) Nazlı fazla sarsamasan anneni ha daha yeni yoğun bakımdan çıktı ya dediğinde Nazlı sarılmayı bırakıp doğruldu
Meral:(gülümseyerek) Yok oğlum hiçbir şey sarsamaz beni artık hele siz yanımdayken. Şu yaşadıklarımdan sonra düşündüm insanın hayata bağlanması için bir sebebi olmalı. Beni hayata bağlayan en çok sebep neydi biliyor musunuz çocuklar sizin yuvanız (dediğinde Nazlı Aliye döndü ve bakıştılar) öleceğimi düşündüğümde bile hep sizi getirdim gözümün önüne sizi böyle birbirine sarılmış mutlulukla gülümserken düşündüm Egeyi düşündüm (Selvi de AlNaz arasında göz gezdirdi) Ya siz neden birbirinizden ayrı böyle oturuyorsunuz kızım geçsene kocanın yanına (Nazlı ve Ali bakışıp Merale gülümserlerken)
Selvi: Meral hanım onlar benden utanmışlardır ya (AlNaz Selviye baktı) Nazlıcan ofis değilki burası (imayla) geç kocanın yanına
Nazlı: Peki diyerek artık mecburen kalkıp oturan Alinin arkasına geçip ellerine omuzlarına koydu sarıldı. Ali başını kaldırıp Nazlıya gülümserken Nazlı bir elini Alinin kıvırcık saçlarının üstüne koyup sevmeye başladı. Selvi onları içten bakıp sevinirken Meral ise bu tablo karşısında kocaman gülümsedi.
*
Sabah olmuş
Meralin uyandığını öğrenen ekip sabah mesai başlamadan hastaneye koşturmuştu. Harika da Egeyi alıp gelmişti.
TanNih, GülGün, Merali görüp geçmiş olsun diyerek ordan ayrılırken AçDem ve Doruk'ta gelmiş geçmiş olsun diyip işlerinin başına dönmüşlerdi. Geriye Harika AlNaz Ege FerBel ve Leyla kalmıştı. Onlar odaya geçti
Ege: Ananeeee seni çok özledim dedi yatağın kenarına gelip ona bakıyordu
Leyla: Evet anneanne hemen iyileş ve aramıza dön seni çok özledik
Harika: Geçmiş olsun Meral teyze
Meral: Sağol kızım. Güzel yavrularım benim bende sizi çok özledim bir tanelerim burnumda tütüyorsunuz. Çocuklar azıcık yatağı kaldırın da torunlarımı öpeyim dediğinde Nazlı yatağı biraz doğrulturken Ali Egeyi kucakladı Ferman Leylayı Merale yaklaştırıp sarılmasını ve öpmesini sağladılar
Beliz: Canım benim çok şükür artık aramızdasın
Meral: Sizleri bir arada görmek ne güzel böyle birlikte olmanız birbirinizi sevmeniz aile olmanız çok güzel
Ege: Ama annem babam biylikte deyiller ki onlay ayyılay dediğinde AlNazın gözleri hızla büyürken Nazlı hemen atladı lafa
Nazlı: hahaha Ege ya çocuk yaşıyla yanlış anlamış her şeyi
Meral:(telaşla) Noluyor çocuklar Ali Nazlı?
Ali: Iıı bir şey olduğu yok annecim biz hastane döneminde sürekli dönüşümlü hastanedeydik Ege ondan ayrılar dedi herhalde yoksa bir şey olduğu yok
Nazlı: HA! Aynen öyle çocuk işte yanlış anlamış dedi gülmeye çalışarak
Meral: Ha öyle mi? Çocuk etkilenmiş demek ki ah benim yüzümden çocuğu ihmal ettiniz yani canım torunum artık bitti annen baban hep yanında olacak deyip gülümserken
Ferman: Eee hadi çıkalım annem dinlensin de hemen iyileşsin dediğinde herkes onaylayıp dışarı çıktı
.
Nazlı: Oğlum sen napıyorsun öyle ya kırk takla attık resmen ya offf
Ali: Ajan öyle denilir mi içerde
Harika: Ya çocuğa yüklenmeyi bırakır mısınız? Suç sizin çocuğu tembihlemeden tak diye içeri sokarsak o da olan şeyi anlatır yani boşuna çocuktan al haberi demiyorlar değil mi Nazlı ablacım abicim!
Ferman: Harika haklı sizin bu küçük beyle konuşmanız lazım gerçekleri söyleyene kadar
Beliz: Biz Leylayı tembihledik sizde halledin hadi Ferman babam gelir birazdan biz de ofise gidelim dediğinde FerBel ve Leyla çıkarken
Harika: Bende gideyim okula geç kalacağım diyerek gitti.
Ege: Niye bana kızdınız dedi dudağını büzerek
Nazlı: Annecim kızmak değil ama anneanneye bir şey anlatmamalısın
Ege: Yalan mı söyliycem? Hani yalan kötü biyşeydi öyle demediniz mi bana?
Ali: Yalan çok kötü bir şey ama bu yalan pembe bir yalan anneanne üzülmesin diye
Ege: Ama yine yalan dedi gözünden bir damla yaş düştü. Anne ve babasının biraz önceki tepkileri yüzünden
Nazlı:(kucakladı gözündeki yaşı sildi) Annecim kıyamam sana şöyle söyleyeyim anneannenin tekrar hasta olmasını ister misin?
Ege: Hayır
Ali: Ha işte o yüzden bizim ayrı olduğumuzu ayrı evlerde yaşadığımızı söylememen lazım söylersen üzülür üzülürse yine hasta olur Allah korusun anladın mı? Kimse onu bir şey söylemeyecek oyun oynayacağız eskisi gibi olacağız mutlu olacağız tamam mı?
Ege: Ha anladım eskisi gibi sende annemle öpüşüp sarılacaksınız yani onun yanında demi? Bu soru karşısında AlNazın gözleri büyürken
Nazlı: Sen böyle şeyleri nerden öğreniyorsun acaba?
Ali: Bende anlamış değilim biz bunun yanında hiçbir şey yapmadık ki yapacağımız anlarda da hep basıyordu bizi ileri gidecek bir şey yaşamadık yani dediğinde Nazlı kucağında Ege olduğu için koluyla vuramadığı Aliyi ayağıyla tekme atarak kendine getirdi
Nazlı: Sus yoksa daha sert vuracağım
Ali: Ahh! Tamam be sustum
Nazlı: Egeyi alıp eve bırakır mısın Ayşe teyze bekliyor olacak onu ordan bakanlığa geçersin bende öğlene doğru geleceğim
Ali: Tamam diyerek Egenin elinden tutup ayrıldılar hastaneden
*
Selvi: Günaydın ekip
Tanju: Günaydın Selvi hanım hoş geldiniz
Selvi: Yüzler gülüyor maşallah
Güneş: Ee Nazlının annesi uyanmış uzun zamandır beklediğimiz haberdi
Gülin:(elinde çay tepsisiyle gelerek) Ayy evet ya şükür uyandı Nazlının da Belizin de yüzünde güller açıyor uzun zaman sonra ilk defa
Selvi:(gülerek) Doğru valla siz uzun zamandır tanıyorsunuz ama bende şu kısacık zamanda Nazlının halini görüp anladım
Ali:(geldi) Günaydın arkadaşlar
Tanju: Günaydın Ali
Selvi: Günaydın Alicim hoşgeldin
Ali: Tanju abi Selvi abla Nazlı öğlene doğru gelecek
Tanju: Biliyoruz sıkıntı yok
Gülin: Dışarda yardım isteyen biri var bu arada alayım mı içeri
Selvi: Al Gülincim işimize başlayalım bizde deyip herkes işinin başına döndü
*
Açelya: Kuzum daha iyi gördüm seni
Nazlı: Annem uyandı Açi daha ne isterim ki
Açelya: Peki öğrenecek mi? Aliyle seni?
Nazlı: Hayır şimdi değil yeni uyanmışken böyle bir şeyi anlatamayız ya sabah Ege tak diye söyledi bir şeyler zar zor kıvırdık resmen ecel terleri döktük içerde
Açelya: A ne diyorsun ee tabi çocuk anlamıyor çocuktan al haberi işte eşşek sıpası
Nazlı: Alinin yerine mi geçtin sende! Oğluma eşşek sıpası demeyin ya
Açelya:(gülerek) hahah Ali haklıymış ama şimdi demesi de çok güzel geliyor ağza neyse Egeyle konuşmanız gerekiyor
Nazlı: Konuştuk konuşmaya da devam edeceğiz zaten neyse annem size emanet benim artık bakanlığa gitmem lazım haberleşiriz
Açelya: Tamam canım benim biz burdayız görüşürüz diyerek arkadaşına sarıldı.
*
Akşama kadar dönüşümlü olarak Demir Doruk ve Açelya Meral ile ilgilenmişlerdi. Nazlı Belizi arayarak bugün hastanede kalacağını söylemiş yarın sen kalırsın diye de hastaneye gelmemesini söylemişti. Beliz ve Ferman eve kızının yanına gitmişti. Nazlıda hızla çıkmış babasıyla hastaneye geçmişti. Harika da okul çıkışını yeğenini bakıcısı Ayşe teyzeden almış Açelyalara geçmişti. Ali ise eve gelmiş dinleniyordu. Özlemi de düşünüyordu Harika ve Açelyanın onu dövüp evden göndermesinden sonra hiç görmemişti merak ediyordu çünkü bir anda çıkıp gerçekleri anlatabilirdi ve Ali bunu hiç istemiyordu.
*
Nazlı annesiyle ilgilenirken İsmet koltukta oturmuştu. İsmetin telefonu çaldı Özlem arıyordu telaşla ayaklandı 'doktora bakayım' diyerek o bahaneyle çıkmıştı odadan. Koridorun köşesine gelip açtı telefonu
Özlem:(sarhoştu öfkeyle) Alo nerdesin ya kaç defa çaldı telefon neden açmıyorsun!
İsmet: Ancak açabildim biliyorsun hastanedeyim
Özlem:(ağlayarak) Ben hastanedeyken hep senin aramanı beklerdim İsmet! İşte aramızdaki fark bu anlıyor musun?
İsmet: İyi o kadar da çok farkımız yokmuş demekki
Özlem: İsmet buluşmamız lazım! Seni görmek istiyorum! ARTIK DAHA FAZLA DAYANAMIYORUM BU DURUMA! BENİ ARTIK BEKLETMEK GİBİ BİR LÜKSÜN YOK ANLIYOR MUSUN?!
İsmet: Ö-özlem bunları yüz yüze konuşmak gerek her şeyi yoluna koymak istiyorum ama Meral.. O sırada yüzü bembeyaz olmuş Nazlı çıktı odadan. İsmet onu görünce hızla telefonu kapadı. Odaya geçti. Nazlı babasını görmemişti bile annesinin ondan istediği şeyle donup kalmıştı sonra kendine gelip Aliyi aradı
.
Ali: Efendim Nazlı
Nazlı: Ha alo Ali napıyorsun nerdesin?
Ali: Evdeyim
Nazlı: Neyse hemen hastaneye gelmen lazım çok önemli bir durum var?
Ali:(telaşla) Ne noldu Nazlı annene mi bir şey oldu yoksa?
Nazlı: Hayır ya öyle korkulacak bir şey değil ya korkulacak bir şey de öyle hayati bir mevzu değil yani aslında hayati bir mevzu da ha tıbbi değil
Ali:(kafası karışmıştı) Ya Nazlı ne diyorsun hiçbir şey anlamadım ben
Nazlı: ALİ HEMEN HASTANEYE GEL DİYORUM! Diyerek telefonu kapattı
Ali: Alo (telefona baktı kapanmıştı) Yemin ediyorum sınavımsın Nazlı ya yemin ediyorum offf! Diyerek hazırlanarak çıktı evden
*
Ali hastaneye gelmiş kapıyı tıklamış içeri girmişti. Nazlı da İsmette oda da yoktu
Meral: Aaa Ali neden geldim oğlum Nazlı bitirmesi gereken dosyalar var demişti senin için?
Ali: Haa d-dosyalar vardı evet ama dayanamadım annecim geldim
Meral: Keşke eve gidip biraz dinlenseydin be oğlum kaç gündür burda böyle yoruluyorsun benim için
Ali:(yatağın uç kısmına oturdu) Aşk olsun annecim siz kendinize gelin diye biz ne kadar bekledik şimdi yorulmuşuz çok mu yani
Meral: Sen Nazlıyla görüştün mü çıtlattın mı isteğimi sana
Ali: Yoo Nazlıyla daha karşılaşmadım ama siz ne istiyorsanız söyleyin gidip hemen getireyim size Meral gülmeye başladı o sırada Nazlı gelmişti kapıyı çalıp içeriye geçti sonra yatağın yanındaki sandalyeye oturdu
Meral: hahaha yok oğlum öyle getirilecek bir şey istemedim (Ali Meralin ne istediğini anlamaz Nazlıya bakar onunla bakışırlar Meral lafına devam eder) Şu son nerdeyse 1 yıldır yaşadıklarım olmasaydı belki böyle bir şeyi aklıma bile getirmezdim ama gördüm ki hayat çok hızlı akıp gidiyor daha kaç gün görüşeceğimiz belli değil hazır ölümden bir kez dönmüşken kıymetini bilip birazda sizin yuvanızın tadını çıkarayım diyorum
Ali: Yuva derken?
Meral: Yani biraz sizinle yaşamak istiyorum torunlarımla vakit geçirmek istiyorum ee tabi sizde kabul ederseniz dediğinde Nazlı Aliye dönüp Merale çaktırmadan kaşlarını hayır anlamında Aliye kaldırdı kabul etme diyordu
Ali:(sertçe yutkunup Nazlıya baktı) Y-yani şimdi ne diyim bilemedim annecim bir kere böyle ölümden falan bahsetmeyin lütfen Allah korusun Allah size uzun ömür versin pozitif düşünün güzel şeyler düşünelim ki güzel şeyler olsun
Nazlı: Yani
Ali: Iıı diğer konuya da gelincede (tekrar Nazlıya baktı Nazlı bu sefer başını hayır anlamında sağa sola salladı) Kabul etmek ne demek annecim orası sizin eviniz sonuçta biz yanımızda olmanızdan mutluluk duyarız deyip Merale gülümserken Nazlı sinirle Aliye bakmaya başladı
Meral: Sağ olun çocuklar teşekkür ederim
Nazlı: Öhöm öhöm şey napalım biz bir kahve mi içsek annemde dinlensin ne dersin Alicim!
Ali: hıhı evet içelim Nazlı'm diyerek ikili odadan çıktı.
.
Nazlı:(sinirle) Nasıl olacak şimdi Ali! O sizin eviniz annecim kabul etmek ne demek annecim içerde artistlik yapması kolaydı tabi (Ali gülerek koridordaki sandalyeye oturup bacak bacak üstüne atıp kendini geriye yasladı)
Ali:(gülerek) Nasıl havalıydım demi?
Nazlı:(kollarını önünde bağlayıp Aliye eğildi sinirle) Ali bırak şimdi alay etmeyi içerde artık olmayan evimize gelmesini onayladın farkında mısın?! Hadi gel içeri gidip anlatalım her şeyi bu iş büyüyecek uzayacak ve biz bu yalanın altında kalacağız ben sana söyleyeyim hem zaten er geç öğrenecek annem gel şimdi gidip anlatalım (Ali sadece Nazlıya gülümseyerek bakıyordu konuşmayınca Nazlı) Hadi Alicim (diyerek kolundan tutup ayağa kaldırdı) gel hadi gidelim anlatalım
Ali:(Nazlının ellerini elleri arasına alı) Nazlı asıl sen benimle gelsene
Nazlı: Nereye?
Ali:(Nazlının bir elini tutup götürerek) Gel bak diyerek hastaneden çıktılar
.
Kısa bir süre sonra Ali Nazlıyı evli oldukları mutlu mesut yaşadıkları evlerine getirmişti. Nazlı şok içindeydi. Üzerine örttükleri örtüler hala öyle kalmıştı. Hiçbir eşyanın yeri değişmemiş eksilmemişti. Ali 1 yıldır bu eve kira ödemiş evi de eşyaları da bozmamıştı daha doğrusu bozamamıştı. Nazlı bir gün beni af eder umuduyla geri döneriz evimize diye kıyamamıştı...
Nazlı:(evi süzdü gözünden bir damla yaş aktı kafasında yaşadığı anılar canlanmıştı) İnanamıyorum bunca zaman boş eve kira mı ödedin
Ali: Boş ev deme istersen ha kırılabilir (sertçe yutkundu sesi titredi) Yaşanılmış ve yaşanılamamış anılarla dolu sonuçta
Nazlı:(gözündeki yaşı silerek salonun ortasına adımladı sonra Amerikan mutfağı olan yere doğru gitti. Tezgahın üstündeki sürahi ve bardak hala ordaydı bardağın içindeki yüzüklerde tekrar Aliye doğru gelip yanında durdu. Ali ona bakmıyor direk karşıya bakıyordu) Neden yaptın peki? Bu ev neden hala duruyor
Ali:(Nazlıya bakmadı derin nefes alıp gözündeki yaşı sildi) Yapamadım... Kıyamadım anılara yaşanmışlıklara...
Nazlı: İnanamıyorum hala ya
Ali:(Nazlıya dönüp) İstersen... Gidip annene gerçeği anlatalım. İstersen... mutlu olsun diyorsan biraz daha rol yapalım karar senin
Nazlı Alinin siyahlarına dikti gözlerini baktı öylece bir süre bir şey demedi. Sonra sürahi ve bardağın olduğu yere adımladı onlara baktı Alide yanına geldi ellerini tezgaha dayayıp Nazlıya baktı kararını bekliyordu. Nazlı bir süre sonra bardaktaki yüzüğü alıp parmağına taktı. Ali ona gülümserken o da kendi yüzüğünü alıp taktı
Nazlı: Annem için... dedi sadece. Ali de başıyla onayladı.
*
Sabah olmuş Selvi iş için başı sıkışınca Adili aradı
Adil: Evet Selvicim ne istiyorsun canım benim
Selvi: Aaa Adilcim sende her aradığımda bir şey isteyeceğimi nerden çıkarıyorsun aşk olsun
Adil: Ha istemiyorsun yani
Selvi: Yok isteyeceğim ya bir adamı çocuğun doğum gününe gelmemesi için napıp et eve gelmesini engelle
Adil: Biraz gaddarca olmaz mı bu?
Selvi: Diğer doğum günlerine gelmemesi mi daha iyi yoksa sadece bu doğum gününe mi?
Adil: Koydun lafı daha da bir şey söylenmez zaten kapat hadi hallediyorum diyerek telefonu kapadı
Vuslat: Nolmuş yine mi bir şey istedi?
Adil: Evet annecim üstüne bir de lafını yapıştırdı cevap veremedim kapattım dediğinde Vuslat gülerek içeri geçti
*
Ekip Ali ve Nazlının aldığı kararı öğrenmişti herkes buna sevinirken sevinmeyen tek kişi Belizdi ama susacaktı hem Alinin o konuşmasından sonra biraz da olsa korkmuş hem de annesinin üzülmesini istemiyordu. Gülin yine bir telekonferansla herkesi toplamıştı
Gülin: Duydunuz değil mi ay inanamıyorum dedi sevinçle
Nihan: Ben asıl Alinin yaptığına inanamıyorum 1 yıldır boş eve kira ödemiş şokum yani duyduğumdan beri
Harika: Benim bile haberim yoktu bundan nasıl sakladı ki benimde aklım ermiyor
Açelya: Yaaa bırakın onu bunu aynı evde yaşayacaklar Meral teyzede olunca bunlar iyice yakınlaşır barışma bile çıkabilir bu oyundan ayyy çok heyecanlı
Güneş: Açelya haklı olabilir
Demir: Ya şunlar bir barışsın valla kurban keseceğim
Doruk: Sevinmeyin bu kadar gerçek ortaya çıkmadığı sürece Nazlı Aliyi affetmez
Açelya: Bana bak Doruk yemin ediyorum seni şu camdan aşağı atarım hem sen ne arıyorsun bizim konuşmamızın içinde!
Doruk: Sarı fırtına burası asistan odası ve sen burda benim yanımda konuşuyorsun hatırlatırım!
Tanju: Ben Ege için seviniyorum yazık çocuğa bir yıldır acı çekiyordu anne babası ayrı onun için çok iyi olacak
Nihan: Ayyy evet kıyamam Egeye en çok o sevinecek yavrum benim
Harika: Dünden beri nasıl tembihliyoruz onu ağzından bir şey kaçırmasın diye
Güneş: Akıllı çocuk Ege anlamıştır
Tanju: Eee hadi günlük raporunuzu konuştuğunuza göre herkes işine dönebilir bence
Demir: 1 dk ya Tanju abi sen olmazdın hiç hayrola Gülin senide mi alıştırdı dediğinde herkes gülmeye başladı
Tanju: Eee Demircim Gülin gibi birine karşı dayanaklı olamıyorsun ayaklı gazete gibi ilgimi çekti baktım konuşuyor bende dahil olayım dedim
Gülin: Aşk olsun Tanju abi yani bey ama
Nihan: Kızın üstüne gitme Tanju o bizim birtane ayaklı gazatemiz o olmasa toplaşamıyoruz zaten sıklıkla bu sayede konuşuyoruz işte
Tanju: Tamam tamam bir şey demedim diyerek herkes telefonları kapatıp işlerine döndüler
*
2 gün sonra
Egeye her şey tembihlenmişti. Ali ve Nazlı bu iki günde evi eski düzenine getirmiş büyük bir temizlikte yapmışlardı. AlNaz Ege İsmet Meral ve Meral için tutulan yardımcı Songül nihayet eve gelmişlerdi.
Ali: Evet annecim nihayet evinize hoş geldiniz. Evimiz anne kokusuna hasret kaldı vallaha
Nazlı:(gülerek Alinin koluna dokunup) Yağcı seni dedi
Meral: Niyeymiş öyle Nazlı laf yok benim güzel oğluma
Ali:(Nazlıya dönüp) O kadar! (Merale döndü) Annecim tekrar hoş geldiniz diyerek elini öptü
Ege:(İsmetin kucağındaydı yere indi babası gibi yaptı) Hoş geldin anene evimize diyerek elini öptü
Meral:(duygulanıp evi inceledi her şey aynıydı) Çok şükür geldim yeniden evinizi görebildim
İsmet: Meralll ağlama lütfen üzeceksin çocukları
Meral: Üzüntüden değil sevinçten dedi gülerek Egenin saçlarını sevip öptü
Songül:(ciddi bir kadındı) Aman Meral hanım üzüntüye strese yer yok bakın ev gayet geniş ferah güneşte alır burası ee saat kaç (kolundaki saate bakıp) 8 Nazlı hanım Meral hanımın ilaçlarını alabilir miyiz lütfen? Yalnız şu çiçekleri şurdan kaldırın malum Meral hanıma dokunabilirler ee Ali bey ısıtma merkezi sistem mi?
Ali: E evet de annemle ne alakası var bunun?
Songül: Ha bir alakası yok çok yakıyor diyorlar da onun için sordum (AlNaz Songüle gülmeye başladılar. Songül İsmete döndü) Evet artık Meral hanımı koltuğa alalım tekerlekli sandalyede kapı ağzında kalacak değil demi?!
İsmet: T-tabi ben alayım diyerek sandalyeyi ilerletti Aliyle birlikte Merali koltuğa yerleştirirken
Nazlı: Bende arkasına yastık koyayım
Songül: Nazlı hanım yastıklar ortopedik olursa (dediğinde AlNaz ve İsmet bu kadına şaşkınlıkla bakıyorlardı) Ha bu arada ilaçların yanında bir de çerez olursa sevinirim
Nazlı: Çerez mi o ne için?
Songül: Benim için karnım kazındı da dediğinde Ali gülmeye başladı içinden. Nazlı hızla arkasına yastık koydu. Ege de hemen Meralin yanına oturdu
*
Özlem Ali ve Nazlının oturduğu apartmanın önüne geldi. İsmete mesaj attı 'seni evin önünde bekliyorum diye.
*
Meral ve İsmet Egeyle oynuyorlardı. AlNaz da içerden gelmiş oturdular
Nazlı: Ooo sultanım kurulmuşsun baş köşeye
Ali: Bir şeye ihtiyacınız var mı annecim
Meral: Yok oğlum sağ olasın o sırada mesaj bildirimi geldi. İsmet mesajı okuyunca bir ter basmış gibi oldu 'hangi evin önünde' diye cevap yazdı. Cevap hemen gelmişti 'Ali ve Nazlının evi' diye. İsmet gelen cevapla kravatını gevşetince Alinin gözü ona takıldı bir gariplik olduğunu sezdi
İsmet: Şeyy ben şarj aletimi alayım arabadan unutmuşum da diyerek evden çıktı aşağı geldiğinde
Özlem: İsmet diyerek koşup sarıldı
İsmet: Saçmalıyorsun Özlem diyerek ayrıldı ondan
Özlem: Aaa son nefesini kollarımda vermek isteyen adama noldu hani aşk sözcükleri fısıldıyordun kulağıma
İsmet: Yav Meral yukarda AlNaz yukarda hiç mi aklın yok senin diye bağırdı ona
Özlem: Karşında kızın yok İsmet dikkat et buraya azar işitmeye gelmedim!
İsmet: Bak bana biraz zaman tanırsan her şey düzelecek söz ama bu şekilde olmaz
Özlem: Şekli şemalı kalmadı artık bu işin İsmet! Ben seni yanımda görmek istiyorum ya bu kadar basit! Her şeye tek başıma göğüs germekten bıktım köşe bucak saklanmaktan bıktım! Neyim ben senin metresin miyi....
İsmet: Şşşşş (parmağını dudağına bastırmıştı Özlemin sonra yanaklarını kavradı) Böyle söyleme nolur
Özlem:(İsmetin ellerini indirdi) Ben gözümü kararttım artık hemen halletsen iyi olur yoksa ikimizde aynı ateşte cayır cayır yanarız diyerek gitti
*
AlNaz Meral ve Ege salonda muhabbet ediyorlardı. Nazlı annesine Selvi'yi anlatıyordu
Meral:(gülerek) Ciddi misin Nazlı?
Nazlı: Ciddiyim anne gitti adama kafa attı ve adam iki seksen yerde
Meral: İnanmıyorum
Nazlı: Tuhaf kadın yani
Ali: Ama iyi kadında vakalarda elinden kurtulan yok süper zeka ve planları var şaşırıp kalıyoruz
Ege: Selviii benimde aykadaşım anane çok iyi anlaşıyoyuz biz
Meral: Ya öyle mi çok tatlı kadın çok sevdim bende bu kadını. Ne güzel hayatınıza dahil olmuş. Kapı çaldı Ali gidip kapıyı açtığında İsmet gelmişti üzgünce içeri giren İsmete bakan Ali ona tip tip bakıp yerine oturdu biliyordu ki şarj bahaneydi Özlemle konuşmuştu
Nazlı: Uzun sürdü babacım
İsmet: Ha bir telefon geldi de görüşme yaptım
Songül: Neyse sohbet güzel ama saat 21:30 Meral hanım için istirahat vakti dediğinde Nazlının yanında oturan Ali Nazlıya eğilip kulağına
Ali: Yaa bu kadında maşallah köstekli saat gibi he
Nazlı: Iıı zinciride kallavi diyerek aralarında kıkır kıkır gülerlerken Songül'ün sesiyle kendilerine geldiler
Songül: Nazlı hanım? Ali bey? Artık sizde yatsanız iyi edersiniz
AlNaz:(aynı anda) Nasıl yani?
Songül: Evde birileri uyanık olduğu zaman beni uyku tutmuyorda kusura bakmayın alışkanlık işte (AlNaz birbirlerine dönerek bakıştı)
*
Misafir odasında İsmet-Meral Ege'nin odası da Songül'e verilmişti. AlNaz ve Ege de yatak odasına geçmişlerdi. Ege yatakta uzanmış telefon izlerken Ali ve Nazlı ayakta dikilmişti. Ali duvardaki saate bakıyordu.
Nazlı:(fısıldayarak) Ali ne düşünüyorsun?
Ali: Saate bakıyorum Nazlı biraz daha sabredersek tam 5 dkdır hareket etmiyor olacağız hahaha
Nazlı: Çok mu komik? Neyse tamam şimdi sen bunları bir kenara bırakta biz napacağız onu söyle
Ali: Uff ne bileyim Nazlı diyerek Egenin yanına uzandı.
Nazlı: Ya uzanmanın sırası mı kalk ayağa da bişeyler düşün
Ali:(ayaklandı) Şey yapalım ya saat 00.00 ı geçince ben gideyim sende sabah erkenden çıktı dersin olmaz mı?
Nazlı: Bilmem olur mu ki öyle?
Ali:(Nazlının dibine geldi imayla bakarak) Aslında şu yere bir yatak atim burda yatim diyeceğim ama
Nazlı: Ayy yok artık Ali ya dolabın içinde yat bari
Ali: Ne var Nazlı ya alternatif üretiyorum Allah Allah
Nazlı: Üretme! Az önceki fikir iyiydi saat 12 olunca gidersin!
Ali: İyi napayım bende 12 olunca gideyim bari
Nazlı:(alinin gözlerine bakarak) Hmmm git bencede yani
Ege: Anne baba? uyuyalım mı aytık ışığı kapatın dediğinde AlNaz hızla ona döndü
Nazlı: Tamam annecim yatalım pijamalarını giydirelim sen uyu saat 22.00 a geliyor tam senin için uyku vakti
Ege: Siz de uyuyun baba gel yanıma sana sarılmak istiyorum bennnn dediğinde Ali saatin 12 olmasına olduğu için hemen yatağa uzandı. Nazlı hızlıca oğlunun pijamalarını giydirince Egede babasına sarılarak yatağa girdi. Nazlı da ışığı kapatıp yatağa oturup yatak başlığına yaslandı baba-oğlu izlemeye başladı
.
Ege sıkı sıkı Aliye sarılmış derin bir uykudaydı. Nazlı saate baktığında 12 ye geldiğini gördü. Alininde gözleri kapalıydı yavaşça dürtünce Ali uyandı. Saati gördüğünde Egeyi başından öpüp ayağa kalktı
Nazlı: Şşş bir şey diyeceğim bak çok dikkatli çık tamam mı anneme hiçbir şeyi çaktırma yoksa çöp olur her şey çöp olur
Ali:(gülümseyerek) Merak etme Nazlıya o iş bende
Nazlı: Emin misin?
Ali: Eminim tabi yani nolacak diyip kapıya yöneldi ki
Nazlı: Ya Ali (Ali Nazlıya döndü)
Ali: Efendim Nazlı
Nazlı: Çok teşekkürler h-her şey için
Ali:(gülümseyerek) Önemli değil iyi geceler diyerek yavaşça odadan çıktı.
Nazlı: İyi geceler dedi sonra Nazlıda Egenin yanına uzanıp sarıldı oğluna
*
Ali koridordan yavaşça ilerleyip evden çıkacakken Songül birden odadan çıktı
Songül: Ali bey diye seslenince Ali korkarak geriye sıçradı yakalanmıştı
Ali: Şşşş Allahım yaa
Songül: Nereye böyle
Ali:(nefes nefese) Tövbe estağfurullah (yalandan) mutfağa gidiyorum su içicem müsaadeniz olursa kendi evimde
Songül:(Ali kıyafetini değiştirmemişti gideceği için) Takım elbiseyle?
Ali: Evet
Songül:(saatine baktı) Saat 00.00 hem uyku arasında su içmek pek sıhhatli bir davranış değildir bugünden itibaren bırakın bence uykunuzu bölmeyin gidip yatın
Ali: Hıı tabi değil mi tabi her şeyin başı sağlık evet o zaman ben napayım içmiyim su (gülerek) bu saatte içmiyim gidip yatayım
Songül: İyi geceler
Ali: İyi geceler diyerek el mahkum odaya geri döndü
.
Nazlı: Noldu ya
Ali: Songül hanım yakaladı beni
Nazlı:(doğruldu yatakta alkışladı Aliyi)
Nasıl yakalanıyorsun elin kadınına ya
Ali: Napayım Nazlı kadın resmen devriyeye çıkmış gibi ya kapının önünde dikiliyor hem elin kadını ne demek ya doğru argüman üretsene Allah Allah dedi gülerek
Nazlı: Ya şu düştüğümüz duruma bak ya napıcaz şimdi
Ali:(çapkın bakışlar atarak bakıyordu) Bilmem
Nazlı: İyi şu yere battaniye falan at ozaman
Ali: Yere mi?
Nazlı: Yok nereye?!
Ali: Yani ne bileyim dolapta falan yatarım zannediyordum Nazlı koskoca yatak var yatayım işte şurda
Nazlı: Olmaz!
Ali: Olur olur valla yerde falan uğraşamam diyerek örtüyü açıp yine eski yerine Egenin yanına kıvrıldı hemen gözlerini kapadı Nazlı lafını diyememişti. Ali'nin bunca şeyi yapmasından ses etmedi. Nazlı da geri uzandı Ege'yi izledi o sırada da gözünü kapatmış Ali'yi de bir süre sonra kendilerini uykuya bıraktılar.
*
Ertesi gün öğle arasında Tanju ve Ali Tanjunun odasındaydı. Açelyada ne oldu ne bitti diye Harikayla soluğu Nazlının yanında almışlardı. Gülin Açelya Harika Nazlı ve onlara katılan Selviye masada oturmuşlardı.
Tanju: Ali nolacak oğlum bu oyun nereye kadar sürecek bak Nazlıyı görüyorum sana karşı yumuşamış gibi barışmak için tam fırsat anlat gerçekleri be oğlum yetmedi mi 1 yıl boşanamadınız da he tam zamanı ?
Ali: Abi gerçekleri söylemeyeceğim ve hiçbir zaman bunu bilmeyecek Nazlı ama evet bende yumuşadığını görebiliyorum o yüzden kendimi affettirmenin başka yolunu bulacağım
Tanju: Ne inatçısın sen ya yemin ediyorum seni evire çevire dövesim geliyor 1 yıl oldu oğlum nasıl dayanıyorsun ha acemi şansın olmasaydı boşanmıştın bir de!
Ali: İşim yaver gitti boşanmadım boşanmayacağımda en kısa zamanda affettireceğim kendimi ama gerçekleri söylemeden şimdi konuyu kapatalım diyerek önündeki çayı içmeye devam etti.
*
Nazlı: Ne kıvrandın be Açi sor hadi sor ne diyeceksin
Açelya: Nasıl gidiyor ev işi Meral teyze çaktı mı?
Nazlı: Hayır her şey aynı evde değişen bir şey yok her şey yerli yerinde
Gülin: Aliye bakın ya yemin ediyorum kırk yıl düşünsem aklıma gelmez böyle bir şey
Selvi:(birden) Hala seviyorsa demek dediğinde herkes ona döndü
Açelya: Nazlı aslında başka bir şey soracağım ben artık içimde tutamayacağım
Nazlı: Biliyorum kıvranmandan belli uzun zamandır içinde tutuyorsun söyle?
Açelya: Aliyle yeniden olur mu diye direkt sordu bütün gözler Nazlıya döndü
Nazlı: Hayır! Sadece annem için... Başka yere çekmeyin bunu. Aliylede konuştuk lütfen kapat konuyu
Harika: Egeye de mi acımıyorsunuz ya ha? Çocuğa üzüntüden bir şey olursa sorumlusu siz olursunuz
Nazlı: Harika...
Harika: Kesme sözümü abla bitirmedim daha abim suçsuz adım kadar eminim sadece ben değil hepimiz eminiz bundan bir tek Beliz ve sen abimin böyle bir şey yaptığını düşünebiliyorsunuz gerçekler ortaya çıkınca nolacak ben bunu merak ediyorum
Nazlı: Hangi gerçekler Ali aldattı ya beni! Hadi diyelim aldatmadı niye sustu niye susuyor bu adam bunu söyleyin o zaman! Ki saçma sapan bir şey için susuyorsa hiç affetmem onu!
Açelya: Bizde bunu merak ediyoruz ya neden merakla beklediğimiz bu bizimde
Gülin: Harika haklı canım Ali kesinlikle suçsuz
Nazlı:(ayaklandı) Tamam arkadaşlar kalbinizi kırmak istemiyorum benim işlerim var diyerek hızla uzaklaştı ordan
*
Tanju Selvi ve Güneş oturmuş dosyaya bakarlarken Selvi birden Gülin diye seslendi Gülin koşarak geldi
Selvi:(elindeki çay bardağını göstererek) Bu çayın delaynı gelmiş
Gülin:(anlamaz) Af buyur
Tanju-Güneş: hahahaha
Selvi: Acımış kızım acımış yeni çay kap gel dediğinde
Gülin: Ha hemen diyip koşarak gitti
*
Akşam olmuş İsmet ve AlNaz eve gelmişti. Kapıyı çaldılar Ege koşarak gidip açtı hemen arkasından Songül de kapıya geldi. Üçlüyü görünce şaşırdı kekeledi
Songül: A-a H-hoşgeldiniz
Ege:(sevinçle) Anneeee Babaaaaa
İsmet: Bende burdayım Egecim dedi gülerek
Ege: Dedeeeeee diye sevinçle bağırdı. Ali Egeyi kucaklayıp öptü sonrada Songüle döndü
Ali: Noldu ya niye bu kadar şaşırdınız bizi görünce dürbününüzü taksaydınız şaşırmazdınız
Songül: Saat 22.00 oldu
Nazlı: Yani
Songül: Trafiğe takıldınız demektir bir daha dikkatli olun
İsmet: Meral nasıl öğleden beri
Songül: Gayet iyi misafiriyle oturuyor
Nazlı: A-a kim ki o?
Ege: Özlem abla geldii anne dediğinde AlNazın ve İsmetin gözü büyürken hızla içeri girdiler
Onları gören Meral
Meral: Hoşgeldiniz dedi gülerek. Arkası kapıya dönük olan Özlem yavaşça kalkıp onlara döndü. Özlem sırıtarak onlara bakarken özellikle İsmete bakarken Nazlı öfkeyle Özleme bakıyordu İsmet Meral ve Özlem arasında göz gezdirdi. Ali ise öfkeyle İsmete bakıyordu. Hiçbir şeyden haberi olmayan Meral ise gülümseyerek onlara bakıyordu..................................-9.BÖLÜMÜNSONU-

Vote/60

Böyle Bitmesin (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin