part twenty

757 103 42
                                    

The Neighbourhood-Afraid şarkısından alıntılar vardır.

Jay ile Jungwon'un arası düzelmişti. Jay Jungwon ile konuşamamıştı ama araları bir şekilde daha iyiydi.

Demek ki zaman her şeyi çözebilirmiş?

...

"Jungwon'u gördünüz mü?"

Jay koridorda gördüğü Jungwon'un takım arkadaşlarına Jungwon'un nerede olduğunu sordu.

Jay artık Jungwon'a içini açıcaktı, söyleyecekti her şeyi. Buna karar verirken 5 arkadaşı da ona destek olmuş,onu cesaretlendirmişlerdi.

Ama bir sorun vardı, Jungwon'u bulamıyordu?

"En son onu yukarı,terasa çıkarken gördüm ama?"

Teras...

Jay'in son 2 yıldan beri en korktuğu kelimeydi belki de.

Şuan kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, başından aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.

Jay, Jungwon'un takım arkadaşlarının yanından koşarak ayrıldı. Merdivenlerden hızlı bir şekilde, tanrıya dua ederek çıkıyordu. Jungwon'un bunu yapmayacağını biliyordu.

Ama zamanında ablasının da böyle bir şey yapacağı aklının ucundan bile geçmemişti, değil mi?

Terasa çıkan kapıyı sessizce açtı.

Ordaydı; elleri betonun üzerinde öylece gökyüzünü,okul bahçesini izliyordu. Rüzgar yavaşça saçlarını savuruyordu.

Gözleri dolmuştu. Jay'e dokunsalar ağlayabilirdi o an,o kadar korkuyordu ki...

Yavaşça Jungwon'a yaklaştı, sessiz bir şekilde.

Jungwon'un bileğini tutup çekti kendine doğru, bileğini tuttuğu beden hâliyle kendisine doğru dönünce sarıldı ona. Eli Jungwon'un kafasının arkasında, kendine bastırıyordu.

Jay artık bıraktı kendini,ağlıyordu sadece.

Jungwon'un onda yarattığı korku yüzünden, ama bir yandan da şuan onunla olup güvende olmasının verdiği huzur yüzünden ağlıyordu.

Jungwon ne olduğunu anlamamıştı ama Jay'e bir şey olduğunu farketmişti.

"Ne yapıyorsun sen ya?!"

Jay hâlâ ağlamasına rağmen Jungwon'a kızmıştı, onu korkuttuğu için. Jay, Jungwon'a sarılmayı bırakmıştı ama elleri hâlâ omuzlarındaydı. Başı eğik bir şekilde ağlamaya devam ediyordu, Jungwon'a bakamıyordu bile.

...

Jay, Jungwon'a her şeyi anlatmıştı. Ablasının nasıl biri olduğunu, Jungwon'un ablasına ne kadar benzediğini, ablasının ölümünü, neden bu kadar korktuğunu, Jungwon'u ilk gördüğünde ne hissettiğini... İçini tamamiyle dökmüştü ona. Bazı şeyleri anlatırken hıçkırıklara boğulmuş,bazı şeyleri anlatırken ifadesiz ve ıslak gözlerle anlatmıştı. Belki de uzun zaman sonra ilk defa birine her şeyi anlatmıştı.

İkisi de yerde, bağdaş kurarak karşılıklı oturduklarında anlatmıştı her şeyi Jungwon'a. Şuan da öylelerdi ama sessizlik vardı.

Jay, karşısında oturan Jungwon'un iki elini de tuttu.

"Eğer beni bırakırsan,her şeyden korkacağım."

Jay titreyen sesiyle konuşmaya devam etti.

"Beni tedirgin eden,bana sabır veren,sakinleştiren her şeyden."

Jungwon, ellerini Jay'in elleri arasından çekti ve Jay'in yüzünün yanlarına koydu. Yüzleri yakındı ve Jungwon konuşmaya başladı.

"Geniş bir zaman için söz vermeyi sevmem ama; söz veriyorum, olağandışı bir şey olmadığı sürece hep seninle olacağım."

Jay'in o an tek hissettiği yüzünün yanında olan eller ve dudaklarındaki tendi.

-------------------------------
OPUSTILERRRRR haftalardir ben bu bolumu yazmayi bekliyorum biliyor musunuz sonunda yazdim RAHATA ERDIM HUH ee nasildi bolum
btw lutfen medyadaki sarki ile okuyun oyle daha anlam kazaniyor

he looks like my ex sister | jaywon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin