Günlerden Çarşamba ve haftanın tam ortasındaydık. Bu günü hiç sevemiyordum ne başı ne sonu sinir bozucu bir araftı bugün. Üniversitede yeni dönemin başlamasına sayılı günler vardı ve bu beni heyecanlandırıyordu. Okuduğum bölümü her ne kadar bilinçli olarak tercih etmemiş olsam dahi şuan bir o kadar severek devam ediyordum.
Günlerim sanki eski temposuna dönmüşçesine oldukça dingin bir şekilde ilerliyordu. Her ne kadar eskisi gibi gözükse dahi elbetteki farklılıklar her daim kendini belli ediyordu. Mesela Leyla ÜLGÜ ve Kılıç ÜLGÜ istisnasız her gün arıyor arayamasalar dahi mesaj atıp haberleşmek istiyorlardı. Ben de elimden geldiğince karşılık vermeye çalışıyordum.
Bugün henüz aramamış veya mesaj atmamıştılar. Aramalarına ve mesajlarına alıştığımı yeni yeni farkediyordum. Bir elimde dumanı tüten kahve fincanım bir elimde okuduğum kitap ve yaşadığım farkındalık ile bir kaç saniye oturduğum yerde kaldım.
Saat 15.00 'ü çoktan geçmiş akşam vakitlerine doğru ileriyordu. Leyla Hanım'ın veya Kılıç Bey'in şuan nerede veya ne yaptıklarını kestiremiyordum ama bugün bir ilk yaparak onlara mesaj ben atabilirdim. Hep onlar çabalıyordu ve ben de çabaladığımı göstermek istiyordum.
Oturduğum cam kenarından ani bir haraketle kalkarak kitabımın arasına ayracımı sıkıştırıp çalışma masamın üzerine bıraktım. Kahvem hızlı kalkışımdan dolayı bir sallantı geçirmiş olsada dökülmeden onu da masama bırakabilmiştim. Yönümü değiştirerek bu sefer yatağıma adımlamış ve yatağın ortasında duran telefonu elime alarak onun yerine kendimi bırakmıştım.
Yazabilirdim, onlara çabaladığımı gösterebilirdim. Derin bir nefes alarak ciğerlerimi doldurduğumda telefonun güç tuşuna basarak aydınlanmasını izledim. Parmak izi şifremi okutarak ana ekran ulaştığımda sağ altta kamera simgesinin yanında bulunan mesaj uygulamasına titreyen parmaklarla bastım.
Fazla heyecan yapmıştım . Nedeni ise şuanlık onlara karşı attığım en büyük adımın bu olması bilinciydi. Aldığım nefesi ciğerlerimde tuttuğumun ve beni zorladığını farkettiğimde sakince dudaklarımın arasında kısık sesler çıkararak üflemiştim.
Açılan uygulama gözlerimin önüne son mesajlaşmaları dizdiğinde en üstte babam vardı. 1-2 saat önce evden alışveriş yapmak için çıkmıştı ve bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sormak için yazmıştı. Onun mesaj panelinin hemen altında Leyla Hanım ve onun isminin hemen altında da Kılıç Beyin mesajları vardı.
Tamam Esma şimdi zihnini topla ve nazik , merak ettiğini belli eden bir mesaj oluştur...
Nazik ... Ve... Merak ettiğimi belli eden ?
EVET! İlk defa sen mesaj atıcaksın karşı tarafa. Nasıl olduklarını , keyiflerini merak ettiğini belli eden bir mesaj olmalı.
KEYİFLERİNİ Mİ ? Daha da batıyormuş gibi hissediyordum, sanki ilk defa bir insanla mesajlaşacakmışım hisssiyatı doluyordu içime. Tamam ... Tamam sakin ol. Yapabilirsin Esma .Leyla Hanım'ın mesaj paneline basarak açtım ve karşıma en son dün attığı mesajlar çıktı.
Dün aramamış sadece mesaj atmakla kalmıştı ve her ne kadar ben sohbeti devam ettirmekte zorlansam dahi o bir o kadar hevesle yazmıştı. Yani... Ben öyle hissetmiştim.-Leyla Hanım
-bugün-
- Merhaba Leyla Hanım. Nasılsınız ? ¹⁷•⁴²Hayır saçma olmamıştı. Evet , gayet normal bir mesaj olmuştu. Her ne kadar kendimi rahatlatmya çalışsam dahi sanki dünyanın en absürt mesajını atmış gibi hissediyordum .
Telefonu elimde kimyasal madde tuttuğumu farketmiş gibi yatağımın üstün bırakarak ayağı kalktım ve hızlı adımlarla evin koridorunu aşarak giriş kapısının karşısında kalan mutfağa adımladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 MORE
Teen FictionYanlış kişilerle büyümüştüm. Hayatımda olması gereken insanlar benden çokça uzakta beni tanımadan hayatlarına devam etmişlerdi. Bense anne-baba demem gereken kişilerin varlıklarını sorgulayarak büyümüştüm. Bu yaşıma kadar bazen onları suçlamış bazen...