Bir insanın değişen hayat koşullarına adapte olma süreci o insanın yaşamı boyunca karşı karşıya kaldığı olaylara bağlı olduğu söylenir. Ne kadar zor bir süreçten geçiyor olursa olsun bazı insanlar için farketmezken , hayatın monotonluğu üzerinde dingin bir karakter oluşturmuş insanlar bir o kadar farklı duygular arasında sıkışıp zorlu süreçlerden geçmektedirler.
Bense tamamiyle ikinci grup insan tipiydim. Duygu seli beni oradan oraya sürüklerken 3 saniye gülerken 3 saniye gözlerim doluyordu. Bu karmaşadan nasıl kurtulacağımı asla bilmezken çevremdeki insanların benden taraf beklentilerini asla karşılayamıyordum.
Daha kendi benliğimin isteğinden bir haberken onları memnun etmek aklımın ucundan geçen son düşünce dahi değildi.
Kutsal gün Cumartesi ardından günlerin geçiş hızı yavaşlamıştı... En azından benim için. Bugün kimsenin tahmin edemeyeceği bir şey gerçekleştirmek üzere sabah saat 10.00 civarı evden çıkarak bir taksi çevirmiş ve bindiğimde adresi vererek arkama yaslanıp kendime sakin olmam gerektiğini telkin ediyorumdum.
En azından etmeye çalışıyordum diyelim. Dün babam ve Mete ile uzun uzun konuşarak artık kafamda kesinleştirmem gereken olaylar hakkında konuşmuştuk.
Salı , Öğleden Sonra
Klasik 3 kişilik aile kahvaltımızın ardında herkes kısa sürliğine kendi kişisel alanına çekilmiş elinde uğraşıyla ilgileniyordu. Bir vakit sonra oturma odasından babamın sesi geldiğinde tam odamın kapısını açtığımda eş zamanlı olarak sol çaprazda bulunan Mete'nin odasının kapısıda açılmıştı.
Göz göze geldiğimiz anda kısa bir vakit ardından ikimizde odalarımızın kapısını - biraz çarparak - kapatmış ve vakit kaybetmeden koşmaya başlamıştık. Bu ikimizin arasında klasik bir kardeş rekabetiydi. Babamın yanına önce varan kazanırdı.
İkimzin arasında çocukluğumuza dayanan bir yarıştı. İkimizinde önce veya sonra varsakta hiçbir kazancı yoktu. Bilirsiniz kardeşler ve aralarındaki saçmada olsa oluşan rekabetler...
Her ne kadar ben ilk çıkan olsam dahi Mete spor yapmanın getirdiği atik reflekslerle odaya ilk varan olmuştu. İkimizde yan yana geldiğimiz an bir yandan soluklarımızı düzeltmeye çalışıyor bir yandan da gülmemizi durdurmaya çalışıyorduk.
Babamın yanına oturuşumuzun ardından ikimizide sarmalamış ve bir süre havadan sudan sohbetler etmiştik. Geçen kısa zamanın ardından babam bir anda konuyu Ülgü ailesine getirmiş ve ;
" Esma artık her şeyi konuşup halletsek senin için daha iyi olur, bu karmaşıklıkta sıkışıp kalman seni günden güne daha da yıprattığına şahit olmak beni çok üzüyor."
" Baba ben yavaşta olsa bir şeylere karar vermeye çalışıyorum. Aceleye de getirmek istemiyorum bu süreci. Beni biliyorsun ama senin düşüncelerin benim için gerçekten çok önemli. "
" Sana en başında dediğim gibi canım benim; Her ne yaparsan yap ben senin babanım ve sen benim ilk göz ağrımsın. Ama onlarda senin - her ne kadar bunca yıl yanında olmasalarda - ailen. Ben bir kere dahi görmüş olsamda Leyla Hanımında Kılıç Beyinde gözlerinde sana olan özlemlerini en yakından şahit oldum. Her ne kadar onlar kadar olmasada çocuklarınında sana olan merakı yüzlerinden belli oluyordu. "
" Ben gerçekten deniyorum. Yemin ederim. Ama ne zaman bir adım atmaya çalışsam içimde anlamlandırmadığım garip duygular oluşuyor... "
" Bu çok normal. Böyle bir olay günlük hayatta karşımıza asla çıkmayacak , hatta dünyada belkide sayılı insanın yaşadığı bir olay. Karşına çıkan her sorunun çözümü mutlaka vardır. Sana bir fikir vereyim mi? Biraz düşünmeden haraket et. Sonra ne olur diyerek düşünme artık. Biraz anda yaşamaya çalış. Zor gelebilir , belki yapamaya bilirsin. Ama emin ol senin için yapmak istediklerinin kolaylaştığını fark edeceksin. "
" Peki . Ne yapmam gerektiği hakkında da biraz fikir verebilir misin? "
" Hmmm... Senin için yapabileceğin en spontane şey ne olabilir? " diyerek sağ elini yeni yeni çıkmayı başlamış - muhtemelen 3 güne traş edeceği - sakallarında gezdirerek düşünme pozisyonuna geçti. Oldukça kısa bir süre ardından yaşadığı aydınlanma yüzümde tebessüm oluşturmaya yetmişti.
" Buldum! Yarın onlara gitmeye ne dersin? "
" Daha Cumartesi günü çağırdılar gittim ya baba? "
" Biliyorum . Ama bu sefer onların haberi olmadan git. Hem süpriz olur onlarada. Eminim seni gördüklerine çok sevinirler. "
Şuanki Zaman
Aramızda geçen bu dialogdan sonra kısa bir gaza geliş ardından sabah vazgeçmemek için evden hızlıca çıkmıştım. Bindiğim taksi sanki zamanlayıcısı varmışçasına tam bunları düşünürken Ülgü Ailesi'nin evinin önünde durmuştu.
Kısa bir para alışverişinin ardından şimdi kapının önünde dikiliyordum . Sol kapı kanadında kalan zile ulaşarak basarak bekledim. Kapı cızırtı çıkararak hafifçe geriye oynayarak açıldı. İçeriye girerek arkamdan ağır kapıyı zor bela iterek kapattım.
Adımlarımı hiç aksatmayarak hızlıca önümde sanki göğe yükselmek istiyormuş gibi duran evin ön kapısına geldim. Kapı geçen seferki gibi çalmama gerek kalmadan açıldığında kapıyı açan bu sefer kıyafetleri sebebiyle evde çalıştığını düşündüğüm biri tarafından açıldı .
"Buyrun hoşgeldiniz. Kime bakmıştınız? " diyerek nazikçe selamladı.
" Leyla Hanım veya ailenin diğer üyeleri evde mi acaba?" diyerek sorduğumda ...
" Leyla Hanım ve ailese şuan kahvaltı sofrasındalar. Buyrun ben size oraya kadar eşlik edeyim." diyerek önce beni içeri buyur etti ve arkamdan kapıyı kapattı, ardından eliyle yolu göstererek ilerlemeye başladı.
İlerledikçe tabak - çatal ve sohbet sesleri artıyordu. En sonunda masanın biraz yakınına gelerek yanımdaki çalışanın durmasıyla ben de durmak zorunda kaldım.
"Efendim bu hanımefendi sizi sordular." diyerek sözü ilk devraldı. Masada ani bir şekilde ses kesildi ve herkes bu tarafa bakmak için kafasını çevirdi. Bulunduğumuz kısım masanın en başında oturan Kılıç Bey'in tam arkasında kalıyordu.
Bu tarafa dönen kafalar ile herkesin suratından bariz şaşkınlık belli oluyordu. Umarım bu beklenmedik süprizden memnun olurlardı çünkü ben şuan yüzlerinde bulunan şaşkınlıktan başka hiçbir şey anlayamıyordum...
---------🌈---------
Herkse merhaba. Bölümleri elimden geldiğince hızlıca yazarak yayınlamaya çalışıyorum. Bu bölüm biraz çerezlik olsun istedin her bölümü uzun tutarak olayları hızlıca yazrak bitirmek istemedim. Bölüm hakkında düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın lütfen. Medyaya şu sırlara sıkça dinlediğim şarkıyı bırakmak istedim, umarım beğenirsiniz.Herkese mutlu ve sağlıklı günler dilerim.💜🌠
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 MORE
Teen FictionYanlış kişilerle büyümüştüm. Hayatımda olması gereken insanlar benden çokça uzakta beni tanımadan hayatlarına devam etmişlerdi. Bense anne-baba demem gereken kişilerin varlıklarını sorgulayarak büyümüştüm. Bu yaşıma kadar bazen onları suçlamış bazen...