günlerden yine cumaydı, bir futbol maçı daha kazandılar, bu da pizza dükkanında başka bir gece anlamına geliyordu.
dream ellerini tüm gece üzerimde tutmaktan çekinmedi. sapnap onun sahiplenici olduğu konusunda alay edip duruyordu. fakat bana kalırsa sadece teması seviyordu.
karl, sapnap'in kucağında oturuyordu, sapnap, diğeri her ne hakkında atıp tutuyorsa, küçük oğlanın gevezeliğini sessizce dinliyordu.
yer gürültülüydü ama her zamanki gibi eğlenceliydi. insanlar dağılmadan önce birlikte parka gittik.
tommy ve tubbo kaydırağın üstüne çıkmışlardı, wilbur düşmeden önce hemen aşağı inmeleri gerektiği ile alakalı onlara bağırıyordu.
dream tüm yol boyunca elimi tutmuştu. grubun geri kalanına yetişmeden önce beni herkesin arkasına çağırdı. yanına vardığımda hızla beni kendine doğru çekip büyük bir açlık ve hazla dudaklarımdan öptü. hava dondurucu soğukken öpücük çok, çok sıcaktı. aklımın erimesine neden oldu.
"çok tatlısın" dedi beni diğerlerinin yanına sürüklemeden önce. kalbim çok hızlı atıyordu. bir parçam dream'in beni ağaca yaslamasını ve grupla olduğumuzu unutmasını istedi.
hava zamanla biraz daha ılık hale geliyordu ama soğuk hala burnumu ısırıyordu. çok aldırış etmedim ama ne zaman dream bana dokunsa vücudumun alev alması beni garip hissettirdi.
sadece gülümsedim ve karl ile nick'in romantizminin gelişmesini izledim. sapnap, üşüdüğü için karl'a letterman ceketini veriyordu.
birlikte sevimliydiler. gökyüzünü izleyen dream'e kaydı gözlerim. o çok güzel görünüyordu. karl ve nick'in sahip olduğu şeyi istedim. romantizm çok tatlı olmalıydı.
fakat dream beni o şekilde göremezdi, erkek arkadaşı olarak. ben onun için sadece bir arkadaştım. belki vücudundan faydalandığı özel biri ama daha fazlası değil.
evet kıskanıyordum ama yine de ben ve dream her her ne isek, bundan şikayetçi değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sickly sweet | dreamnotfound
Fanfictionaşk karşı konulamaz bir duyguydu. ve o, en yakın arkadaşına olmaması gereken duygular besledi. dnf #1