1.8

463 35 4
                                    

dream'le eve dönüş yolu boyunca sürekli sapnap ve karl hakkında konuştuk.

"birbirlerini sevdiklerine dair hiçbir fikrim yoktu! nereden anladın?"

sorusuna gülümsedim, "lütfen..karl çok belli ediyordu ve birbirlerine çok bağlıydılar. bunu nasıl fark etmezsin?"

dönüp bana baktı. "sana çok odaklanmıştım"

gergince suratına bakıp yavaşça yanağını öptüm. "tam bir aptalsın"

gülüşürken sonunds evime geldik. böylece açıkça odamda ateşli bir seks ile bitecek şirin, masum bir gece başlamış oldu. hep öyle olurdu sonuçta, değil mi?

ellerini yanaklarıma yerleştirip beni nazikçe öptü. "seni seviyorum...george. seni çok seviyorum"

olduğum yerde kaldım. beni seviyor muydu?

"gerçekten mi?" tereddütle sordum. "elbette öyle, george. sana hak ettiğin her şeyi vermek istediğimi söylerken ciddiydim. aşkı ve sevgiyi hak ediyorsun... umarım bunları alacağın doğru kişi olabilirim"

cümlesini tamamladığında ona sımsıkı sarıldım. sesi kırılgan ve istediğim kişi olduğuna dair küçük umut parçacıklarıyla dolu geliyordu.

"ben de seni seviyorum, istediğim o kişi sensim dream. sana ihtiyacım var" ne zaman öpüşsek dream ya narin ve tatlı ya da ateşli ve cinsel düşünceler dolu hissetmemi sağlardı.

fakat bu sefer tek hissettiğim aşktı, bunu biliyordum çünkü öpücük çok tutkulu ama çok hassastı. sanki kırık bir kalbi iyileştiriyormuş gibi.

ona ilk defa 'seni seviyorum' demiştim. buna değerdi.

haklıydım, onu seviyordum.

sickly sweet | dreamnotfoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin