sickly sweet | dreamnotfound

1.0

tıpkı daha önce hayal ettiğim gibiydi. dream kollarını belime doladı ve beni tezgahın üzerine kaldırdı.

rüyamda da buna benzerlerini yaşamıştım, ama böylesine gerçek ve canlı hissettirmemişti, elbette.

şimdi iki elim omuzlarına yaslanmış, onu kendime yakın tutuyordum. bacaklarımın arasında duruyor, elleri belimi sarıyordu. tıpkı tatlı çam gibi kokuyordu. tanrım bu çok yanlıştı.. ama bir bakıma hoşuma gitmişti.

belki sapnap haklıydı ama ikimizden biri diğerine bağımlıysa o kesinlikle bendim. ellerinin tenimi nasıl okşadığına ve dokunuşunun ne kadar sıcak olduğuna tamamen takıntılıydım. beni tamamiyle etkilemişti ve bana istediği her şeyi yapmasına izin verdim. tuzağına çok kolay düşüyordum.

eli boynumun arkasındaydı ve sonra beni öptü. dudaklarının vişne vanilyası gibi tadı vardı, yumuşaktı. gelmiş geçmiş en iyi tattı. hava almak için ayrıldığımızda bana parlak gözlerle baktı, zümrüt gibi parladığını bildiğim yeşil gözleriyle.

aklım tamamen sisliydi ve sonra yatak odasına giden merdivenlerden yukarı çıktık. birçok kez hayalini kurduğum gibi oluyordu. bunu sürekli filmlerde olduğu gibi hayal etmiştim, şimdi her şey bir bir gerçekleşiyordu.

üstsüzdü, bana tatlı tatlı gülümsüyordu. aklım bulanıklaşırken ona karşı muhtaç oluşum her bir saniye artıyordu. tişörtümü çıkardı ve boynumu öptü. başımı arkaya yasladım, hafif bir zevk iniltisi dream'in egosunu ateşe verdi.

ilk başta nazikti, ta ki durup boynumun ve köprücük kemiklerimin her tarafında izler bırakana kadar.

o gece de orda kalmamı istedi. hayır diyemedim. bu şansı kesinlikle kaçıramazdım. dream kalbimi kırsa bile, bir şekilde yine de buna değerdi.