BÖLÜM 20 "Her Yerde Aşk" (I.KISIM)

94 9 0
                                    




SİMON, NORA'NIN KÖY EVİNİN MÜTAVAZİ MUTFAĞINDA kahvaltı için hazırlanmış yemek masanın başında otururken tam önünde kuzine ocakta omlet pişiren Nora'yı izliyordu. Üzerinde çok tatlı ip askılı saten kırmızı puantiyeli uzun bir gecelik ve onun üzerinde de mor renk polar bir sabahlığı vardı. Sarı saçlarını dağınık bir şekilde bir kalem yardımıyla tutturmuştu ve güzel kalçasını sallaya sallaya şarkı söyleyerek işini yapıyordu. Simon, bu kadından deli gibi hoşlanıyordu. Ne garip bunu kabul ettikçe yüreğine ağırlık çökeceğini düşündüğü halde aksine kendini hafiflemiş hissediyordu. Hatta uzun zamandan beri kendini ilk defa bu kadar mutlu hissediyordu.

Üç gündür Nora'nın yanında kalıyordu. Aiden ve Grace'i barıştırma planları işe yaramıştı ve Eoghan'ın dediğine göre üç gündür yatak odalarından çıkmıyorlardı... Eh, kaçınılmaz olan son nihayet gerçekleşmişti. Sahte evlilikleri gerçek bir evliliğe dönüşmüştü. Simon, Aiden'ın bu sabah onu aramasıyla biraz panik yapsa da Prens'in ona teşekkür etmesi üzerine çok rahatlamıştı. Aiden, Dingle'da kalmaya devam edeceklerini söylemişti. Bu yüzden bir hafta daha Dingle'da olacaklardı. Ne yalan söylesin Simon, buna çok seviniyordu. En çok da burada Nora'nın yanında kaldıkça yoğunlaşan hislerini kabul edip sevginin çok güzel bir şey olduğunu kavrıyor, kendi adına da seviniyordu. Belki Nora isterse bir haftayı beraber geçirebilirlerdi.

            Nora'nın neşeli sesi onu düşüncelerinden sıyırdı. "Umarım beğenirsin." dedi yumurta tavasını masanın ortasına yerleştirirken.

            Üç gündür Nora'yla ikisi her şeyi birlikte yapıyorlar, Nora onu sürekli kasabada bir yere götürüyordu. Eskiden koyun baktıkları ahırları, yine eskiden sahibi oldukları patates tarlalarını, köyün şenliklerini ve ailesiyle ilgili şeyleri anlata anlata bitiremiyordu. Elbette bir yandan saraydaki casusu bulma konusunda da çalışmalara devam ediyorlardı. Simon, Nora yanında oldukça her şeye yapabileceğine dair bir inanç duymaya başlamıştı.

            "Neden beğenmeyeyim? Bir kere onu yaparken içine kendinden bir şey kattın." dedi Simon.

            "Ne katmışım?" dedi Nora, cilveli bir şekilde gülümserken.

            "Neşeni ve sevgini... Şarkı söylüyordun." dedi Simon.

            "Hadi tat bakalım, yine aynı şeyi düşünecek misin?"

            Simon, sodalı köy ekmeğini yumurtaya bandırıp ucundan alıp ağzına götürdü. Lokmayı ağzında çevirdikçe yumurtanın tadı enfes oluyordu. Ona gülümseyip, "Harika olmuş, ellerine sağlık." dedi. Birlikte kahvaltılarını etmeye devam ettiler.

            Bir zaman sonra Nora, dikkatli mavi bakışlarını Simon'a dikmiş ona bakıyordu. Simon, son lokmasını ağzına koyduktan sonra, "Ne oldu?" diye sordu.

            Nora, belli belirsiz gülümseyip "Hiç..." dedi. "Sadece ilk karşılaştığımız gün aklıma geldi."

            "İlk karşılaşmamız..." diye tekrar etti onu Simon ona bakarken. O gün ondan o kadar çok etkilenmişti ki saçma sapan bir dürtüyle genç kadına çok sert davranmıştı. Eğer geri alma şansı olsaydı ona daha kibar davranmayı dilerdi.

            "O gün bana çok öfkeliydin anlamadığım bir şekilde... Halbuki ilk karşılaşmamızdı, sen beni hiç tanımıyordun."

            Nora, Simon onun yanında kaldığından beri kendini çok mutlu hissediyordu. Daha ilk günden beri bildiği bir şeyi anca fark etmesi Nora'nın inanılmaz bir şekilde kendini hem ümitli hem de kötü hissetmesine neden olmuştu. Simon, hayatında gördüğü en düzgün, en dürüst adamlardan biriydi. Onun yanında olduğunu bilmek ona ne kadar güç verse de arkasından iş çevirmek artık işkence geliyordu. Nitekim bu üç gün boyunca Simon sayısız kez dönmek istemesine rağmen Nora tamamen içinden geldiği için onun kalması adına türlü bahaneler üretmişti. Tamam... Harrison ona kendine aşık etmesi gerektiğini söylemişti ama Nora da ona karşı bir şeyler hissedeceğini hiç tahmin etmezdi. Küçük mutfak masasına oturmuş kendi pişirdiği yumurtayı yerken ona öylece bakmak bile içinde mutluluk kelebeklerinin uçmasına neden oluyordu. Neden bir anda karşılaştıkları ilk günün konusunu açtığını da bilmiyordu... Sadece... Sadece neydi? Ondan duymak istediği cümle, o gün senden nefret etmiyordum aksine çok beğenmiştim, miydi?

Mükemmel Uyum - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin