0.4 / hiç kimse olmak

45 6 1
                                    


Soğuk...

'Bana bak Jeykeyy... Hey baksanaa'

Bulanık...

'Ama fotoğraf çekinmeyi sevmiyorum hyung.'

Boğazdan çıkan sisli duman...

El sallıyor...
'Ama çok güzel çıkıyorsunn.'

Gözleri açılıyor...
'Cidden mi?'

'Çerçeve yapıp asarım, gülümse.'

Gülümsüyor...

Sisli bir sonbahar akşamı...

Akşama doğru esen hafif soğuk hava ciğerlerini yavaşça donduruyor...

Biraz daha yakına, kuru yapraklarla dolu toprağa doğru geliyor...
'Buraya da bakk.'

Buğulu... ve sanki rüya gibi bir ekran... Tıpkı koyu turuncu bulanık fotoğraf şeritleri gibi...

"Hey!"
"Jungkook! Buraya bak!"

Herşey aniden netleşiyor, gözümün önünde bir el var.
Yoongi.
Sağ tarafa doğru başımı döndürdüm.
"Hyung..."

"Dalıp dalıp gitme, senin hakkında konuşuyoruz burda."

Gözlerimi yavaşça kendime gelerek kırpıştırdım.
"Kim dalışa gitmiş?"

Yoongi hyung elini kafasına koyup hareket ettirdi.
"Sen böyle leyla gibi dinlersen zaten iş falan yapamazsın."

Neden abartıyor ki? Sadece o aklımda olunca düzgün düşünmekte zorlanıyorum. Ne var?

Karşımda oturan Jimin iç çekerek masaya iki kolunu dayadı.
"Biz ne garip bir gurubuz böyle..." Eliyle beni gösterdi
"...Jk daim tek birini düşünüyor..." Elini Yoongi'ye çevirip salladı "...senin ilişki denen şeyden haberin yok..." Elini kendine tuttu "...ben-"

"Ortalıkta dolanıyorsun."
Yoongi hyung yine acımıyordu.

Jimin kafasını iki yana salladı.
"Hayır sadece ben çok popülerim." İki eliyle sarı renk saçlarının uçlarını yukarı doğru savurdu.

Jimine bir bakış attım.
"Sen zorla girdin bizim guruba, biz seni almadık ki?"

Yoongi kolumu hafifçe dürttü.
"Sus be Allah'ın korelisi."

Bir süre sessizlik oluşmuştu, arka taraftan gelen kısık müzik sesi dışında hiçbir ağızdan ses yoktu.
Doğrusu bana iş bulmak epey bir zordu, hem Daegu gibi bir yerde hemde ben hassas bir çocuktum ve Yoongi aynı ben gibi çevresi o kadar geniş olan birisi değildi.
Muhtemelen Jimin'in çok genişti ama onun ortaya atacağı fikirden korkmuyor değildim, bu züppe para için ruhunu bile satardı bence öyle bir tipti-
Bir dakika! Ben ne zamandır Jimin'i bu kadar tanıyorum!
Kahretsin!

Jimin birden sandalyede kıkırdandı.
"Buldum! Barmen olabilirsin..."
Arka taraftaki bir barmeni süzdü ben ise ona ağzım açık dik dik bakıyordum, eliyle çaktırmamaya çalışarak -ama sadece çalıştı- bariz bir şekilde barmeni işaret etti "...ben onunla birlikteydi-"

Hızlı bir şekilde Yoongi Jimin'in elini tutarak masanın altına indirdi, sesini kısarak konuştu.
"Ne yapıyorsun sersem? Başımızı yine belaya sokacaksın hem neden hep bizi flörtlerinle dolu olan barlara getiriyorsun?" Jimin tam ağzını açacakken Yoongi eliyle ağzını kapattı "Sessiz konuş ayrıca, yemin ediyorum senin ses volümün flörtlerin kadar çok."

Jimin Yoongi'nin hâlâ elini tutan eline ve ağzındaki eline bakarak sırıtıyordu, adeta sinsi bir tilki gibiydi.
Yoongi başını iki yana sallayarak 'tck'ladı.
"Sen akıllanmazsın!"
Yoongi tekrar önüne dönerek yüzünü bana döndürdü.
"Jungkook barmen falan olamaz bu arada, çocuk zaten sarhoş gibi geziyor kaparlar onu!"

Boketto -tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin