0.6 / soğumuş ruhlar

44 6 1
                                    


Çok hafif batmakta olan güne baktım.
Bazen gölgesinde dinlendiğin kişinin birdenbire gölgesine düşü verirsin.
Buraya gelmeden önce hyunglarıma benimle neden gelmeyeceklerini sordum çünkü tek bir tane bilet vardı ve bana 'Bunun bana özel olması gerektiğini' söylediler.
Jimin biraz kararsız gibiydi çünkü o idolleri seviyordu tanıdığım kadarıyla. Muhtemelen onu Yoongi ikna etmişti beni yalnız bırakmalarına.

Mesajlar bölümüne girerek 'Kırmızı ceket adam' yazan kişiye tıkladım, onu ilk tanıştığım zaman böyle kaydetmiştim ve değiştirmedim.
Elimi klavyeye hiç bir zaman görmeyeceğini bile bile götürdüm.

Konsere gidiyorum

Keşke seninle bir konsere gidebilseydik

Ama|

Onunla hiç bir konsere gitmemiştik, o lisedeyken kalabalıktan nefret ederdi.
Bundan sonrada artık mümkün değildi.
Tae'nin mesaj kutusu benim günlüğümdü. Muhtemelen bu telefon numarasını kullanmıyordu ve hâlâ açık olmasının nedeni o zamanki telefonu bir kenara atmış olmasıydı.
Yukarıdaki mesajlara çıktım.


Bugün yine işten atıldım Taehyung

Ne kadar trajik değil mi haha

Burada olsaydın bana ne derdin kestiremiyorum

Ne zamandan beri farklı hayatların alakasız insanları olduk?

Seni yarın özleyeceğim

Bugün başım ağrıyor


Bir nevi kendi başıma ona trip atıp çıkıyordum hergün. Hah!

Yüzümde bir gülümseme oluştu. Konserden sonraki fanmating için hiç bir defter almamıştım ben imza istemiyordum onu istiyordum sadece... Bencil ve aptal tarafımdan kalkmıştım bugün.

Elimi yüzüme ve yanaklarıma götürdüm telefonumdan kamerayı açıp kendime baktım. Beni tanır mıydı? Değişmiş miydim? Birbirimizin karşısına iki yabancı olarak çıkıyorduk, hâlâ sevgili olan iki yabancı... Tabi kısmen. Belkide değil.

Başımı kaldırıp konser alanında gezdirdim, orta büyüklükte ve yarısı doluydu.
Biraz yürüyerek önlere doğru gittim.
Derin bir nefes aldım, üzerimdeki kırmızı ve siyah çizgileri olan ceketi çekiştirdim. İçimdeki sonbahar hissini dahada körüklüyordu bu ince ceket.

Beni sonbahara götürüyordu...


-


Etrafımdaki bir kaç kişi dans ederek hareket ederken omuzlarıma çarpıyorlardı ama ben donmuş bir şekilde, ağzım yarı açıkken öylece sahnede ordan oraya hareket eden onu izliyordum.

Yıllar önce kulaklarıma fısıldadığı o derin sesini şimdi mikrafondan daha şekillenmiş bir tınıyla bağırıyordu, yutkundum...
Vücudu kıvrak bir şekilde arkadaki dansçılar ona eşlik ederken ordan oraya hareket ederek kırmızı mullet saçları da onunla beraber birlikte uçuşuyor hafif uçları terden ıslanmış tutamları burdan belli oluyordu.
O bu kadar yetenekli miydi?

Hareket etmek istiyordum ama içinde olduğum şoktan dolayı gözlerim ve başım hariç eklemlerim gram oynamıyordu.

Kelebeklenmenin en ucunda hissediyor ama hareket edecek güç bulamıyordum.
Söylediği şarkının sözleri beynimde yankı yapıyordu.

Boketto -tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin