O gün yine sıradan geçti. Her gün gibi...
3 gün sonra bir grup beni köşeye sıkıştırdı. 4 kişiydiler ve beni rahat rahat pataklarlardı.
Çocuk:
"Sen şu Toman denilen uyduruk çetenin lideri olmalısın. Ne o eski lideriniz öldükten sonra senin gibi bir salağı mı başa geçirdiler. Ne kadar da acınası. Seni bir güzel benzetelim de kim olduğumuzu görsünler."Takemichi:
"Fiziksel olarak güçsüz biriyim. Ama her türlü sizden daha iyiyim."Diğer çocuk:
"Boş yapma bebe."3'ü üstüme gelmeye başladı. Bir anda gözüm karardı. Hiçbir şey göremedim. Uğultulu sesler geliyordu ama tam anlaşılmıyordu. Gözümün kararması geçtikten sonra tek gördüğüm şey yerde yatan 4 kişiydi. Olaya bir anlam veremedim. Bir anda hepsi yere yığılmıştı.
Fırsattan istifade ederek hemen kaçtım. Eve gelip ders çalıştım. Başka ilginç bir şey olmadı.
2 hafta sonra aynı şey yine tekrarlandı. 3 kişiydiler. Tam üstüme gelirken gözüm kararıyordu sanki önüne bir perde çekilmiş gibi. Ve gözlerimi açtığımda hep aynı manzarayla karşılaşıyordum.
1 ay sonra yine aynı şey tekrarlandı. Sanki bir şey beni koruyor gibiydi. Bana değer veren bir şey.
Bir gün yine eve gelip ders çalışıyordum. Elimden kalemi bırakıp biraz dinlenmek istedim. Kalemi bıraktığım sırada kalem kendiliğinden kalktı.
(Bu kısım biraz 'Tom Riddle'ın Günlüğü' sahnesine benziyor.)
Yazdığı şey:
"Selam sevgilim."Takemichi (sesli):
"Sen de kimsin?"Kalem:
"Ben Mikey, yoksa beni unuttun mu?"Takemichi (sesli):
"N-ne o da ne demek?"Kalem:
"Hep seni izliyordum. Her gece sen ağlarken içim parçalanıyordu. Yanına gelmek istiyordum."Takemichi:
"O zaman hâlâ yaşıyorsun?"Kalem:
"Çok üzgünüm Takemichi ama ben öldüm."Takemichi:
"O zaman ... (gözleri dolar) neden bunları bana şimdi söylüyorsun?"Kalem:
"Takemichi ben çok özür dilerim ama başka seçeneğim yoktu. En azından beni hemen görünce korkabileceğini düşündüm."Takemichi:
"Görünce derken?"Kalem:
"Arkana bak."Arkamı döndüğümde Mikey dikilmiş bana bakıyordu.
Mikey:
"Selam hayatım."Takemichi:
"Mikey... (Ağlamaya başlar) Mikey! Sen buradasın."Mikey:
"Ben hiçbir zaman senin yanından ayrılmadım."Takemichi:
"Mikey (ellerini tutmaya çalışır ama yapamaz) Mikey! Sana dokunmak istiyorum. Mikey lütfen (sarılmak için atılır ama yere düşer) Lütfen sana dokunmak istiyorum."Mikey:
"İşte ben de bundan korkuyordum. Takemichi lütfen ben bir ölüyüm bana dokunamazsın."Takemichi:
"Ama yarısaydam falan değilsin bayağı da opaksın. Ayrıca uçmuyorsun. Ne biçim hayaletsin sen."Mikey:
"Ay napim şimdi uçmuyorsam. Ben de böyle bir hayaletim. Ne o öldüğüm için bana kızgın mısın yoksa?"Takemichi:
"Ne? hayır. Bunca zaman beni yalnız bıraktın. Yanıma gelebildiğin hâlde."Mikey:
"Çok üzgünüm. Ayrıca seni ağlarken görmek hiç de keyifli değildi güven bana."Takemichi:
"Ben ağlamam bir kere."Mikey:
"Peki nasıl istiyorsan öyle olsun. Yalnız şunu bilmeni isterim. Seni gerçekten çok özledim."Takemichi:
"Ben de seni."Mikey:
"Bu kadar mı?"Takemichi:
"Evet."Mikey:
"Takemichi, çok sıkıntılar çektiğini biliyorum ama hepsi geçti merak etme. Ben yanındayım. Bu sefer gitmeyeceğim söz veriyorum."Takemichi:
"Mikey... Seni çok özledim her şeyden çok."Mikey:
"Haha itiraf etmene sevindim."Takemichi:
"Gülme ya."Takemichi'nin annesi:
"Takemichi (kapıyı açar) kiminle konuşuyorsun?"Takemichi:
"A-a-anne hi-hiç kimseyle. (Mikey'i saklamaya çalışır)"Takemichi'nin annesi:
"Pekala seni yalnız bırakacağım."Takemichi:
"Sağol (annesi kapıyı kapatır). Hey, annem neden seni görmedi?"Mikey:
"Öldükten sonra sadece ruhunu adadığın kişi seni görebilir. Ben de öldükten sonra ruhumu sana adadım. Yani beni senden başkası göremez."Takemichi:
"Mikey... Sen ciddi misin? O kadar arkadaşın varken neden bana adadın?"Mikey:
"Çünkü sen benim için değerlisin."[Kafa karışıklığı olmasın; Mikey gerçekten Takemichi'nin yanına geliyor yani Takemichi şizofren değil. Biraz fantastik türü bir hikaye oldu ama yapacak bir şey yok.]