4 ay sonra~
Mikey~
Takemichi:
"Mikey! Mikey! Bu öldü galiba öldü bu!"Takemichi ağlamaktan perişan hâlde yanıma geldi. Yanımda hâlâ ağlıyordu.
Mikey:
"Ne oldu? Önce otur bi."Takemichi:
"Bugün hiç hareket etmedi. Öldü sanırım. hıck"Mikey:
"Dur bir de ben bakayım."Elimi karnına soktum.
Mikey:
"Gayet de yaşıyor bi sıkıntısı yok."Takemichi:
"Ama hiç hareket etmedi. hıck"Mikey:
"Bir şeyi yok gayet iyi sıkıntısı yok tamam mı?"Takemichi:
"Hıck tamam. Ama o zaman neden hareket etmedi."Mikey:
"Hep mi kıpraşıp duracak canım aaa"Takemichi:
"Bilmiyorum hareket etmesi lazım. Öldü sandım hıck"Mikey:
"Bir şeyi yok onun merak etme sen. Bir şeyler ister misin getireyim?"Takemichi:
"Kavun kessene bana."Mikey:
"Takemichi... Nisan ayındayız. Nereden bulayım ben sana kavun?"Takemichi:
"Ama canım çekti ya."Mikey:
"Ama ben ne yapayım şimdi?"Takemichi:
"(Ağlayarak) Kavun istiyorum ben ama."Mikey:
"Hayatım nereden bulayım şimdi ben sana onu?"Takemichi:
"O zaman kiraz yıka."Mikey:
"Peki onu yaparım. Dolapta olacaktı bekle az."Takemichi:
"Tamam."Takemichi'nin duygu yoğunluğu her geçen gün artıyordu. Çok ağrısı olduğu belliydi. Geceleri rahat da uyuyamıyordu zaten. Sürekli ağlıyordu. Kilo aldığı için morali bozuluyordu. Çocuk için de çok endişeleniyordu. Çocuğu ona vermekle hata mı ettim diye sorguluyordum bazen. Ama Takemichi o, o güçlüdür.
1 ay sonra~
Takemichi ile doktora gitmiştik.
Doktor:
"Tatlı kız."Mikey:
"Kız mı?"Takemichi:
"Kız derken?"Doktor:
"Sağlıklı bir kız yetişiyor."Takemichi:
"Aa çok güzel."Mikey:
"Wuhuu nur topu gibi bir kızım olacak."Doktordan çıktık. Eve geldik. Normal bir gündü işte. Normal olmayan tek kısmı o lanet ara sokaklardan birinde Takemichi'nin 18 yaşlarındaki çocuklar tarafından sıkıştırılmasıydı.
Çocuk:
"Vay vay vay duyduğuma göre Toman çetesi başsız kalmış."Diğer çocuk:
"Seni yakalamak kolay olacak. Nasılsa karnında o bücür varken koşamazsın."Arkalarındaki Takemichi'yi arkasından kollarından tuttu.
Takemichi:
"Ah! Savunmasızım bu sefer ama. Size yaramam."Çocuk:
"Amacımız seni bıçaklamak zaten."Siktir! Takemichi'nin gözlerinde korkudan eser yoktu. Ne olursa olsun o geri adım atmazdı ama bu sefer ona yardımcı olmalıydım.
Çocuk Takemichi'ye yaklaştı. Cebinden büyük bir kelebek çıkardı. Tam Takemichi'nin karnına saplayacaktı ki son anda tuttum.
Mikey:
"Ah! Ben bile tutamıyorum."Çocuk:
"Noluyo lan?"Sonunda bıçağı geri savuşturabildim. Sonra Takemichi'yi tutan çocuğun omzuna o bıçağı sapladım.
Diğer çocuk:
"Ah! Siktir ya off kanıyor."Mikey:
"Siz benim eşimle kızımı sıkıştırırken sorun yok zaten."Çocuk:
"Defolup gidelim buradan hadi."Mikey:
"Takemichi! İyi misin?"Takemichi:
"İyiyim ben bir şeyim yok. Ama başıma vurdular. Başım biraz zonkluyor."Mikey:
"Cidden bir şeyinin olmadığına emin misin?"Takemichi:
"Evet, hadi eve gidelim boşver."Mikey:
"Konu sen iken nasıl boşverebilirim acaba?"Takemichi'yi kaldırıp eve götürdüm. Canım benim ya zaten ağrısı vardı. Bir de üstüne bu çete işleri onu yoruyor. Ah yaşasaydım ona yardım edebilirdim.