Merhaba!Bu selamım kendine küsüp aynalardan kaçanlara...
Gecikme için üzgünüm, herkese iyi okumalar!
Oy ve yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.💜
Bölüm şarkısı: Funda Arar- Sevda Yanığı
Ne yap yap, kurban gitme kışın zalim eline,
Özün arıtılmadan, yazı almasın senden;
Bir şişeye bal akıt, bir yere bir hazine
Sun güzel hazinenden, kendin sona ermeden.
Bu iş haram değildir, tefecilik de değil:
Sevinç verir gönüllü borç ödeyenlerine
Görevin bir başka 'sen' yaratmaktır, bunu bil;
İşte on kat mutluluk: on gelir bir yerine.
On kat büyük bir görkem doğar gür benliğinden
Ortaya senin eşin on tane sen çıkar da,
Ölüm, eli böğründe kalırdı göçünce sen
Bırakırdı, yaşardın gelecek kuşaklarda.
Vazgeç inattan: Öyle güzelsin ki olmasın
Ecel senin fatihin, solucanlar mirasçın.
VI.SONE//William SHAKESPEARE
Satır aralarına sıkışmış hayatların hataları, beni aynada gördüğüm silik yüzün hataları kadar rahatsız etmez. Okuduğum karakteri olduğu gibi kabul edebilirim. Bir hayal ürünüdür. Her hayal kusursuz değildir. Karakteri tanırım. Geçmişini bilirim, geleceğini merak ederim. Ne kadar kötü olursa olsun bir sebebi vardır. Bir sebebi yoksa pişmanlığı vardır. Hak vermem ama anlarım.
Kitap karakterlerine merhamet ederim.
Aynı tutumu çevremdeki insanlara da sergilerim. Bunu sergileyebilmek için psikolojik danışmanlık okudum. Bunu sergileyebilmek için insanları dinledim. Gördüm. Anladım. Yorumladım. Bunu sergileyebilmek için tüm insanlığın geçmişini öğrendim, kaç gecemi gelecekleri hakkında fikir üreterek geçirdim. İnsanı anladım. Hatalarını anladım.
İnsanı kabul ettim.
Her cümlenin sonuna çünkü iliştirdim. Hemen yanına ekledim. İnsan...
Çünkü insandır, hata yapabilir.
Bu hata ölümcül olabilir.
Geri dönüşü olmayabilir.
İnsandır, af dileyebilir.
İnsandır, telafi edebilir.
İnsandır, elinden hiçbir şey gelmiyorsa ölebilir.
Zaten ölüm, insanın kendini açıklama gereği duymadığı tek andır. Hataların ve insanların bu hatalar üzerindeki görüşlerinin bir önemi yoktur. Can, adalet terazisinin dengesini şaşırtan tek olgudur.
Velhasıl kelam, mevzu kendim olduğunda işler böyle değildi.
Ben hata yapamazdım. Öldüremezdim. Geri dönemez, af dileyemez, affedemez, telafilerin peşinde koşamaz en acısı bu iş bitmeden kendi rızamla dahi ölemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
66. Sone
General Fiction"Hayattaki tüm soyut kavramları somuta dökecek olsaydım eğer bunu bir satranç tahtasının üstüne dökerdim. İlk taşım piyon, şüphesiz umudum olurdu. Önemsemediğim, nasıl olsa bundan çok var dediğim, ilk vazgeçtiğim. İlk öne sürdüğüm. İkinci taşım at...