[6]

299 39 45
                                    

Aylar sonra merhaba!! Nasılsınız görüşmeyeli? Çoook çook iyi olun

Umarım buralarda olan vardır, yoksa da canınız sağ olsun. Olanlardan yorum rica etsem kaba bir insan olur muyum? Olmayan motivasyonumu yerine getiren tek şey sizin yorumlarınız.

Fice uygun tatlış bir şarkıyla geldim bugün. Keşfetmemi sağlayan bebeğime (sevdespage ) teşekkür ediyorum<33

Keyifli okumalar.

Kare gülümseme.

Son 50 saattir aklımda dönüp duran en büyük şey, tek diyemeyeceğim çünkü kafe bugün aşırı kalabalıktı ve işi düşünmek zorunda bırakılmıştım, buydu. Bir insanı mutlu etmenin ne denli basit olduğunu ilk elden tecrübe etme imkanı bulmuştum tekrardan. Bu hissi benimsemiştim ve yaptıkça yapasım geliyordu. Kare gülümsemeyi görebilmek için. En basitinden pamuk şekeri götürmem bile yeterliydi onun için.

Onu eve bıraktığımda annesi evde oğlunu bekliyordu. Evine bıraktığımızda daha kapıdan içeri girmeden annesine ne kadar eğlendiğinden ve aramızda sır olacağı konusunda anlaşmış olsak da yediği hamburgerin ne kadar lezzetli olduğundan bahsetmeye başlamıştı. O haline ikimiz de gülmüştük. Canının mutluluğu için bir şey dememiş tebessüm etmekle yetinmişti Bayan Kim. Beni içeri davet ettiğinde kibarca reddetmek zorunda kalmıştım eve gitmem gerektiği için ama bu onun içini dökmesine engel olmamıştı. Gece yarısında, Taehyung uyuduktan sonra yazmıştı diye tahmin ediyordum, telefonuma mesaj atmıştı.

Bayan Kim
Sana ne kadar teşekkür etsem az, Jimin

Oğlumu uzun zamandır hatta hayır, hiç böyle görmemiştim

Bana ilk defa gözlerindeki galaksiyi gösterdi, heyecanla bir şeyler anlattı

Bir anne olarak ne kadar duygulandığımı tahmin edemezsin, oğlum

Ve bunların hepsi senin sayende

Teşekkür ederim tekrardan

Ve ben o mesajlardan sonra hıçkıra hıçkıra ağlamıştım.

Ciddi anlamda dağılmış hissetmiştim en başta. Bir anne değildim ve hayatım boyunca da olmam biyolojik olarak mümkün değildi ama en azından empati kurabilirdim. Bir fetüsü dokuz ay boyunca karnınızda büyütüyor, bir bebek haline getiriyordunuz. O bebekle hayatınız belki altüst oluyordu ama merkezini ele geçirdiğinden şikayetçi değildiniz. Her şeyiniz oluyordu birden. En iyi şartlarda yetişmesini istediğiniz evladınız için bu kadar çok uğraşıp çaba sarf edince en ufak bir ilerleme size dünyaları bahşediyordu.

Benim rolümle bu hikayede biraz kritikti. Başlangıçta iki yol ayrımı olan bir sokaktaydım: Ya iyiyi ya da kötüyü seçecektim. Kararsızdım. Yorgundum ve hayatımda ilk kez bencillik yapıp kendi rahatımı düşünmek istiyordum ki bunun için o yola sapmıştım da ama sonra fazla ilerlemeden durmuş, vicdanımı dinleyip yol ayrımına geri dönmüş ve yolumu değiştirmiştim. Kötü bir insan değildim, kimsenin kötülüğünü istemezdim. Hele ki ben sebep oluyorsam o kötülüğe değil iki kat, bin kat istemez ve büyük bir azap duyardım. O anda da vicdanıma yenik düşmüştüm ancak hiçbir zaman pişman olmamıştım bundan. Hatta en büyük iyi ki'mdi. Bir insanın hayatına ufak bir dokunuş yapmakla tamamen değiştirmek arasında büyük bir ayrım vardı. Ben o büyük değişimi sağlamada katkıda bulunduğum için kendimle gurur duyuyordum.

Son iki günüm oldukça yoğun geçiyordu. Ciddi anlamda başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Arada ihtiyaçlarımı karşılamak dışında verdiğim molalar dışında sürekli bir çalışma halindeydim. Nedenini tahmin etmesi zor değildi. Vize haftam gelmişti. Hukuk fakültesi vizelerle birleşince zaten yeterli zorluk oluşuyordu ama benim derdim tabi ki burada bitmiyordu bir yandan da çalıştığım için. Benim gibi diğerlerinin de vize haftası olduğundan kafe de en az hayatım kadar yoğundu. Öğrenciler çalışmak için burayı tercih ediyor haliyle yoğunluğu arttırıyordu. Gündüzleri kafede çalışıyor, aralarda bulduğum her boşlukta kalın kitaplarla kasa arkasında çalışmaya devam ediyordum tabi ki, geceleri ise yirmi dört saat açık bir kütüphanede sabahlıyordum. Eve uğradığım neredeyse yoktu yalnızca üzerimi değiştirmek ve duş almak için uğruyor sonra yine işe ya da kütüphaneye dönüyordum. Uyuma lafını hiç geçirmiyorum bile çünkü iki saat uyursam şükredecek haldeydim. Gözlerimin akını geçtim irislerim bile kızarmıştı artık. Gözkapaklarım bazen benden habersiz kapanıyor ve kendimi derin olmayan bir uykuya bırakıyordum. Uyandıran kişiler de genelde iş arkadaşlarım oluyordu.

ray of hope | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin