"Ya ıy, fıstık yeşili giymem ben."
Taehyung ciddi bir şekilde Yoongi için hazırlamış olduğu kombini Yoongi'nin üzerindeyken süzüyordu. Fıstık yeşili takımın içinde saten, siyah bir askılı ile kombinlemişti. Yoongi'nin söylenmelerini duymazdan gelerek küçüğün yakasını düzeltip birkaç adım geriledi ve boydan tekrar süzdü. Ardından parmağını şıklatarak çalışanı çağırdı. "Alıyoruz bunu, paketleyin."
"Hemen efendim." Yoongi derin bir nefes vererek geniş kabine geri girip üzerine başka bir kombin giydi ve dışarı çıktı. Kendisi dışarı çıkar çıkmaz çalışan hemen içeri girip paketlenmesi gerekenleri aldı ve yanlarından ayrıldı. Bu sefer Yoongi'nin üzerindekiler daha normaldi kendi düşüncesine göre. Bol oversize beyaz gömlek ve onun üzerine de tarçın rengi bir süveter varken altında buğday rengi bir kot pantolon vardı. Kıyafetler bir önceki takıma nazaran rahat olduğu için sessizce Taehyung'un kararını bekliyordu. Esmer olan yine dikkatlice üzerini süzmüş ve çalışana dönmüştü.
"Pantolonun bej rengi var mı?"
Görevli olumsuz anlamda başını salladı. "Maalesef efendim." Taehyung tekrardan Yoongi'ye döndü. "Bunları almıyoruz o zaman. Kaldırabilirsiniz." Yoongi, sayılı beğendiği kombini almayacaklarını duyunca gözlerini büyütüp ardından dudaklarını büzdü. "Ama- ama neden?"
"Üzerindekileri çok mu beğendin?" Yoongi her ne kadar evet demek istese de karşısındaki adam bir renk tonundan dolayı kombini almaktan vazgeçmişti. Kendisi sadece üzerindekileri rahatlığına bakarak konuştuğu için utanmadan edemezken sessiz kalarak Taehyung'un sorusunu cevaplamadı. Esmer olan karşısındaki çocuğun utandığını anlayıp başka bir soru yöneltti. "Üzerindekilerin en çok hangisini beğendin?" Yoongi bu soruda utanılacak bir şey bulamayınca cevaplamak için süveterini kaldırıp gömleği gösterdi. "Gömlek çok güzel. Kollarının bu şekilde uzun olması ve kumaşın azıcık esnemesi hoşuma gitti." Taehyung aldığı cevap ile küçük olanın karşına geçmiş ve gömleğin dokusunu hissetmek için Yoongi'nin kollarını okşamıştı.
"Pekâlâ, gömleği alıyoruz sadece. Bugünlük bu kadar yeter, hm?" Taehyung'un söyledikleri ile Yoongi'nin gözleri sevinçle parlamış ve seri hareketlerle kabine girip hızlıca üzerini değiştirmişti. Gülümseyerek çıktığında ise Taehyung'un yanına gidip usulca kasaya kadar onu takip etti. Kasadaki işlem de bittikten sonra Taehyung çaprazında sessizce duran gence baktı. O kadar sessiz hareket ediyordu ki arkasından, orada olup olmadığından emin olamamıştı. Ama dönüp baktığında başı öne eğik, elleri ceplerinde ve al yanakları gözler önündeyken çoktan pişman olmuştu çünkü bu görüntü kesinlikle kalbine zarardı. Küçük olan her ne kadar arsızca konuşup para için birçok şey yaparım dese de, biri kendisi için para harcayınca -özellikle miktarı fazla olunca- utanmadan edemiyordu. Taehyung da Yoongi'nin bu huyunu anlayıp onu biraz daha utandırmak istiyordu.
"Şimdi benim atölyeme gidelim. Bugün aldığımız kombinlere uygun takılar almalıyız."
Yoongi'nin gözleri büyürken heyecanlanmadan edemedi. "M-mücevher mi alacaksın bana?" Taehyung sırıtıp heyecanlanan bedenin omzuna konulu attı ve kendine yasladı. "Evet, renkli, eşi olmayan ve kendi tasarladığım mücevher seçeceğiz sana."
***
-çok aşırı kısa oldu ama aklıma bir fikir gelmediği için bunu yollayım dedim dlsfkşdjfldkd-ve ve pera palasta bir gece yarısı'nı izleyiin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIAMOND {TaeGi}
FanfictionYarı text yarı düzyazı bir TaeGi fici. İlk bölümden konuyu anlayacağınıza eminim. Keyifli okumalar dilerim~ İlk Yayım: 31 Aralık 2021 Son Yayım: 20 Ağıstos 2023 #2-yoontae