"Şey... Bunlar fazla değil mi? Sadece okula gidip geleceğim."
Göz devirip sakin kalmaya çalışarak bileğine bileklik takmaya çalıştığım beden tekrar çekinerek söylendi. "Hyung ama herkes fark edecek beni şimdi."
"Etsin bir zahmet. Amacım da bu."
"Ama nede-"
"Tanrı aşkına lütfen sus artık!"
Kıpırdadığı için bir türlü takamadığım bilekliği takı masama fırlatıp ince ve üzerindeki işlemesiyle oldukça zarif görünen gümüş rengi altın bilezikleri aramaya başladım odamda. "Son bir şey diyebilir miyim..?" diye mırıldandığı sırada bulduğum bileziklerle derin bir nefes verdim. "Ne var?" en incelerinden iki tane alıp elinden geçirdim. Sert davrandığım için canının yandığını belli edem bir inilti çıkartı. "Ah... Şey diyecektim, sanırım okula geç kalacağım. Burada en yakın otobüs durağı nerede acaba?"
"Güldürme beni, seni bu kadar giydireceğim süsleyeceğim ve sen otobüse mi bineceksin? Benim eşsiz takılarımla? Şuraya geç." makyaj aynasının önüne oturtup göz altlarını kapatmaya başladım. Geceleri hamallık mı yaptı bu çocuk ya, hayatımda ben bu kadar koyu göz altı görmedim. "Taksiye verecek param yok. Bunu sen de biliyorsun Kim Taehyung." tek kaşımı kaldırıp yüzünden uzaklaştım ve gözlerine baktım. "Pardon? Birden nereden geldi bu cesaret?" gözlerini kaçırıp aynadaki yansımasına baktı. Bir süre kendini izledikten sonra iç çekti. "Artık yarı zamanlı işlerime gidemeyecek miyim? Borç bitmiş olsa da ihtiyaçlarım için paraya hâlâ ihtiyacım var."
Dudağını mı sarkıtıyor o? Şuraya bayılacağım şimdi. "Ben bir şeye sahip olduysam ona en iyi şekilde bakarım. Bu yüzden parayı artık sorun etme. Herhangi başka bir problemin olursa da söylemekten çekinme. Anlaştık mı?"
Bakışlarını tekrardan gözlerime çıkartıp dediklerimde samimi olup olmadığıma baktı. Ve ben oldukça samimiydim. Yoongi artık öksüz ve yetim değildi çünkü bundan sonra bana sahipti. Benim ona sahip olduğum gibi.
"Teşekkürler..."
Gülümseyip omzunu sıktım. "Hadi bakalım şu makyajını bitirelim de seni okula yetiştireyim." sonunda zorluk çıkarmayı bıraktı ve sakince işimi bitirmemi bekledi.
***
"Hyung başka araban mı yoktu ya? Kırmızı üstü açık spor araba aşırı havalı olsa da okulun fakir çocuğu olarak biliniyorum ben..."
"Bundan sonra zengin çocuk olarak bilineceksin. Seninle beraber olmak isteyen kızlar olacak. Eğer birine dokunursan... Yapacaklarımdan ben sorumlu değilim."
"Off, ne kızı ya? Gayim be- ŞAKA! Haha şey geç kaldım!" arabadan inip koşarak okula girdi. Aptal çocuk, gay olduğunu elbette biliyordum. 7 yıl önce onu ilk gördüğümde anlamıştım eşcinsel olduğunu. Hayran kalmıştım duru güzelliğine. Amcasının babamdan borç istediğini öğrenince de doğru zamanı bekledim onula tanışmak için. Ama amcası aldığı parayı geri ödemeyip ölünce borç ona kaldı. Aynı şeyi dayısı da yapınca bu benim şansım olurken Yoongi'nin şanssızlığı oldu.
Ona verdiğim paranın geri bana döndüğünü öğrense nasıl bir tepki verir acaba? Sanırım öğrenmese daha iyi. O yavru kedi istediğinde yırtıcı bir aslana dönüşebiliyor çünkü.
Telefonumun çaldığını fark edip Yoongi'nin girdiği binanın kapısına boş boş bakmayı kesip arayana baktım. Jimin'den başkası değildi. "Efendim Chim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIAMOND {TaeGi}
FanfictionYarı text yarı düzyazı bir TaeGi fici. İlk bölümden konuyu anlayacağınıza eminim. Keyifli okumalar dilerim~ İlk Yayım: 31 Aralık 2021 Son Yayım: 20 Ağıstos 2023 #2-yoontae