Yoongi beni cidden sabırla kendi elleriyle beslerken keyifle yüzünü izliyordum. Arada ağzımı bilerek tam açmayıp dudaklarımın kenarına bulaşmasını sağlıyordum. O da tüm suçun kendisinde olduğunu sanıp hemen dikkatle siliyordu. Çok da aç olmadığımdan yemeğin yarısında durdurdum onu. "Daha fazla yemeyeceğim."
"Neden? Beğenmedin mi?" ah hayır beğenmiştim. Bir saniye... Hiç yadırgamadan yedim yaptığı yemeği. Tanrım annemin yemeklerinden sonra bu bir ilk!
"Vazgeçtim yemeye devam edeceğim." tok da olsam tadı çok güzeldi. Yemek olduğunu bilerek ve doymayı amaçlayarak yemek yerine sanki tadı güzel olup da bağımlılık yapan bir çerez yiyormuş gibi hissettiriyordu. Tabaklarca da yesem yadırgamazdım. Ya da abartıyorum, bilmiyorum.
Tabağım bitince Yoongi derin bir nefes verip elindeki yemek çubuklarını kucağındaki tepsinin üzerine, tabağın içine koydu. "Doydun mu?" küçük gözlerini izlerken başımı salladım. "Teşekkürler yemek için." önemli değil derce başını salladığında tepsiyle beraber ayaklanıp mutfağa gitti. Sonra tekrar yanıma gelip bana dönük bir şekilde oturdu. Elleri bağdaş yapmış kucağında dururken gözleri de onların üzerindeydi. Sanırım bir şey söyleyecekti ancak çekiniyordu.
Parmak uçlarımla çenesinin altından hafifçe kaldırdım başını. Göz göze geldik saniyesinde. "Bir şey diyeceksin, hm?" başını sallayıp tekrar gözlerini kaçırdığında güldüm. "Benden çekinme. Seni hiçbir şey için yargılamayacağım." derin bir nefes alıp dudaklarını dişlerken yine başını salladı. "Çok saçma gelecek-"
"Hayır, söyle lütfen."
"Pekâlâ... Geçen hafta rüyamda bir kolye gördüm." ne geleceğini kestiremediğim için şaşkınlıkla kaşlarımı havalandırdım. O da devam etti. "Çok tatlı bir kolyeydi. Bu yüzden ben de uyanıp onu çizdim." duraksadığında araya girdim. "Görebilir miyim çizimini? Mimarlık okuyorsun kaleminin güçlü olduğunu biliyorum." bunu bekliyor gibi kafasıyla onayladı hemen beni. "Bekle beni, hemen geliyorum." heyecanla ayaklanıp koşarak odasına gitti. Birkaç saniye sonra tekrar geldiğinde gülümsedim. Sanırım yavaştan bana alışıyordu.
Kağıdı elime alıp çizimine baktım. Çizimi beklediğimden de güzeldi... Şaşkınca tasarladığı kolyeye bakarken üniversite birinci sınıftayken yaptığım kolye gözümün önüne geldi. Şeffaf bir kürenin içinde bulutlar çizmişti. Bense yıldızlar ve minik, hilal şeklinde ay ile tasarlamıştım o zaman.
"Ee, beğendin mi?"
Yüzümdeki tebessümüle çizim kapıdını geri uzattım ona. "Beğendim. Ne zaman tasarladın bunu?"
"Gerçekten mi? Geçen hafta çizdim taslağını da bugün bitirdim. Peki böyle bir şeyi yapabilir misin?"
"Elbette. Sana bittiğinde haber veririm."
"Beraber... Yapsak? Bana da nasıl yapıldığını öğretsen olmaz mı?"
Benimle vakit geçirmek için bahane mi arıyor o? Gebereceğim şimdi tatlılığından... Oturduğu yerde küçülmüş uyandığından yüzüme bile bakamıyordu. "Nasıl istersen. Yarın okulundan sonra atölyeme geçeriz o halde." bakışlarını yüzüme çıkartıp başını salladı. Ardından ayağa kalkıp yukarıdan bana bakmaya başladı. "İyi geceler." boş olan eliyle hafifçe başımı okşayıp odasına yol aldığında ben orada öylece oturmaya devam ettim. Şaka bir yana bana alışmaya başlaması, beni benimsemesi içten içe sevindiriyordu.
***
-geri dönüşümün üzerine kıs abir bölüm...-Yoongi'nin tasarladığı, yapacakları kolye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIAMOND {TaeGi}
FanfictionYarı text yarı düzyazı bir TaeGi fici. İlk bölümden konuyu anlayacağınıza eminim. Keyifli okumalar dilerim~ İlk Yayım: 31 Aralık 2021 Son Yayım: 20 Ağıstos 2023 #2-yoontae