Nilgün'ün odasının kapısı kapalıydı. Kapıya yaklaşıp kolunu indirdim. Nilgün içerde anahtarımın cüzdanımın ve telefonumun üstünde durduğu sehpanın önünde ayakta duruyor. Elinde benim ceketim var ceketimi mi kokluyordu ben mi yanlış yorumladım tam bilmiyorum. Ben odaya girince hemen toparlandı ceketi hızla yüzünden uzaklaştırdı ve gözleri beni buldu şaşırdı sanırım. "Ceketin burda kalmış " "ewet bende onun için geldim sadece ceket değil anahtarım cüzdanım ve telefonumda burda kalmış esas onlar için geri döndüm" odaya girip cüzdanımı anahtarımı telefonumu aldım ceketimide Nilgün uzattı. Bu sefer elime dokunmadı yada ben fırsat wermedim bilmiyorum. Hızla ceketimi Nilgünden aldım. Nilgün masasına ilerledi sanırım oturacakdı bende kapıya yöneldim "yarın görüşürüz tekrar " dedim "görüşürüz" dedi düz yada buruk bi sesle ne oluyor bu kıza ya dönüp omzumun üstünden Nilgün'e baktım. Koltuğuna oturmuş bile suratı allakbullak oluş."iyimisin sen ?" Nilgün kafasını baktığı masadan yavaş hareketle kaldırıp bana baktı "ewet iyiyim" hala bana bakıyordu. "İyi görünmüyorsun dinlen istersen" "yok hayır iyiyim dinlenmeye ihtiyacım yok" "sen bilirsin ama yarın böyle görünme ben görüntü kirliliği istemem ofisimde " yüzü ifadesizleşti Nilgün'ün "beni görmezsin olur biter yarın" "yada sende ewe gider dinlenirsin yarın kötü görünmez kirlilik oluşturmazsın" kalkıp koltuğunun arkasından ceketini we masanın üstünde duran çantasını aldı yanıma geldi "geçebilir miyim ?" bu kadar hızlı hareket edeciğini beklemediğim için şaşırmıştım ama o hala ifadesiz bakıyordu. Geri çekildim yol werdim yüzüme bile bakmadan hızla yanımdan geçti koridorda ilerlerken topuklu ayakabısının sesi geliyordu.
Kapıyı kapatıp bende koridordan geçtim merdivenlerden inmeye başladım. Nilgün çoktan gitmiş olmalı kapıdan çıkıp arabama doğru yürümeye başladım. Arkamdan bi arabanın teker cıyaklama sesi geldi dönüp bakmadım tabiki az sonra araba yanımdan geçti araba Nilgün'ün arabasıymış iyide arabadan ne istiyorsun ciyaklatıyorsun arabayı Allahallah ya. Bende buralara biyere park ettimiştim ama aha işte buldum burda arabam. Tabiki ben ciyaklatmam arabamı o benim bebeğim kıyamam arabama. Gaza basıp ewin yolunu tuttum. Apartmanın arkasına park edip arabadan indim şöför koltuğunun olduğu yere yönelip kapısını açtım kotuğun üstünde duran ceketimi alıp kapıyı kapattım. Neden arabadan çıkmadan almadım ki ceketimi anahtarımı .Arabayı kilitleyip apartman kapısını açtım. Posta kutularının olduğu duvar dikkatimi çekti 3.katın kutusuna baktım ama boş tabiki boş ne zaman dolu oldu ki. Merdivenleri çıkıp ewimin kapısına geldim. Anahtarı çevirip kapımı açtım. İçeri girip kapımı kapattım. Oturma odasına gittim. Ceketimi kotuğun üstüne attım. Uykum war yeminle ama şimdi uyursam gece uyuyamam o yüzden uyumamam lazım. Banyoya gidip çamaşır sepetinin kapağını kaldırdım ve tatatam içi tişört ceket eşofman dolu yıkasam bunların iyi olur çünkü bundan sonra akşam yıkamam lazım ki işten gelince yorgun olurum ben çamaşırla falan uğraşmam sonra temiz eşofmanım kalmaz olmaz öyle o yüzden şimdi yıkasam iyi olur.
Sepeti alıp makinanın önüne geçtim renkileri önce çırptım sonra makinanın içine koydum. Annem öğretti hep bunları asarkende çırpıyorum ki buruşuk olan yerleri bi nebze açılsın püf noktaları bunlar çamaşır yıkamanın makinanın kapağını kapattım. Çamaşır deterjanı koymak için kutudan ölçeğini aldım kutuya daldırıp makinanın gözüne boşaltım. Sonra yumşatıcıyı elime aldım. Bu yumşatıcının kokusunu çok sewdim yeni keşfettim bu markayı ama harika kokuyor sanırım kalıcı kokusu. Ewinizde sizin yerinize bunları düşünen yoksa siz düşünmeye başlıyor kendi yumşatıcınızı kendiniz alıyor alışwerişe siz çıkıyorsunuz çünkü yalnızsınız kendinizden başka kimseniz yok düşüneninizde. Makinaya yumşatıcı koyup ayarlarını ben yapmadım dijital zaten makina otamatikman renkliler katağorisini seçince kendi ayarlıyor derecelerini ama ünversitede biliyordum ayarlamayı ee tabi dijital değildi makina ögrenci adamlarız nerde gezer dijital çamaşır makinası o zamanlarda yumşatıcıyı ben seçerdim Egemenle aynı kokardık. Makinanın su alma sesiyle kendime gelip banyodan çıktım. Oturma odasına girdim koltuga oturdum. Elime ceketimi alıp kokladım. bende ama herhengi bir anormal bişey yok cekette yumşatıcın kokusu bile kalmamış denebilir parfümde sıkmadığım için parfümde kokmuyor. Hayatımda ilk defa bir kızı ceketimi koklarken gördüm Bilgeyi bile benim olan herhangi bişeyi koklarken görmedim. Gözleride kapalıydı ceketimi koklarken yani garip hissettim. Hani her insanın kokusu olur derler ya bende kendi kokumu merak ediyorum. Elimde olsa Nilgün'e sorardım nasıl bi kokum war diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyu
Fiksi Umumkoyuyum. koyudan ibaret hayatım. yalnızlıgım koyu dibe wurmuşluğum koyu. yaşanmayanlar koyu isteklerim koyu hayallerim koyu. ben koyu bir yazarım. derinlerde gezerim. Hayatın yetiştirdiği bi yazar o ne bi fazlası ne bi eksiği..