∆~Kral'ın Huzurunda

134 24 66
                                    


korkma bunlar
sadece başlangıç'

Home
Oak Glen

Barbara;

Titreyen parmaklarımı kollarıma bastırarak sakinleşmeye çalışmış ve bakışlarımı karanlık ormandan kaçırmaya çalışmıştım. Fakat başımı nereye çevirsem karanlık ormanla kaplıydı ve içerisinden bir canavar üzerime doğru atlayacakmış hissiyatı veriyordu.

"Ne zaman çıkmış oluruz buradan?" bakışlarımı önümde ki Karanlık muhafızına çevirip içimi rahatlatacak herhangi bir şey söylemesini bekledim. Omzunun üzerinden bana doğru döndüğünde nefesimi tutmuş karanlıkta parlayan gözlerine dikkat kesilmiştim.

"Az bir yolumuz var." Bakışları tüm yüzümde gezinirken kafamı sallayarak onaylamış ve dudağımı kemirmeye devam etmiştim. İçim rahat değildi, korkuyordum.

Karanlık Kral'ın beni bulması gerekirken Lemaf'ta oturup keyif çatmasına ise öfkeliydim. Onca yıl neler çekmiştim onu bulmak için. Sanıyordum ki o hiçbir şekilde beni aramaya tenezzül etmemişti.

Bakışlarımı karanlık ormana yeniden çevirdiğimde aklıma bir fısıltı gibi yayılan kardeşim kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Onu burada, bu ölümcül ormanın içinde bırakmıştım. Belki de Michael onu öldürmüştü.

Ama mecburdum. Imera bana her zaman ne olursa olsun kendi hayatımı düşünmem gerektiğini söylemişti. Her şeyin benim elimde olduğunu, geride biri kalacaksa o kişinin daima kendisinin olacağını söylemişti. Benim için kendini feda etmişti.

Bu yaşımıza kadar beni koruyup kollayan birileri hep olmuştu. İsmimin önüne koyduğum Kızıl Kan unvanı birçok kapıyı açmıştı bana. Gittiğim ücra köylerde kaldığım evlerin dışında benim rahat uyuyabilmem için adamlar kalmıştı. Aydınlığa karşı korumuşlardı beni. Imera'dan bile saklamışlardı beni. Onun bir Aydınlık olduğunu öğrenenler beni görmesine dahi izin vermemişlerdi. Beni öldürebileceğini söylemişlerdi sürekli. Karşı çıkmamıştım. Şimdi ise benim için kendini feda etmişti. Ve ben bunun altından kalkamıyordum.

Revn'e ulaştığımızı gördüğümde başımı muhafızın sırtından kaldırıp önümüzde devasa büyüklükte ki kapıya bakmıştım.

Kral'ın ikinci şehri olarak bilinen Revn geçitindeydik.

Efsanelerde bu kapının ne kadar büyük olduğunu okumuştum. İlk Karanlık Kral olan Uranüs, bu geçidi çocukları Urgan, Targe ve Olsta'ya uygun şekilde yaptırmıştı. Onların devasa büyüklükte ki bedenleri rahatlıkla geçidin üzerine konabilsin diye.

Evet, burası Karanlığın ikinci başkentiydi ama o kadar refah duruyordu ki Revn'in de tıpkı Yghte gibi olacağını düşünmüştüm. Büyük yanılmıştım.

Geçidin üstünde ellerinde mızraklarla gezen muhafızları görebiliyordum. Onların aksine aşağıda kapıdan geçişleri sağlayan kadın Selanorları görmek kalbimin atış hızlarını artırmıştı.

Onları kitaplarda ki çizimler dışında görmek çok farklı duyguydu. O kadar güzellerdi ki etraflarına saçtıkları aura tamamıyla göz alıcıydı. Kendinden emin bakışları bana odaklandığında tedirginlikle gözlerimi kırpıştırmış ve gülümsemeye çalışmıştım.

Selanorların önsezileri oldukça güçlüydü. Birinin hareketlerini daha önceden tahmin edip harekete geçebilirlerdi. Onlar tehlikenin kokusunu alırlardı.

ONSRA /Ara Verildi/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin