Hikayeme misafir olan sevgili okurlar, lütfen oy vermeyi eleştirmeyi yargılamayı ve fikirlerinizle benimle yolculuk etmeyi çok görmeyin. Burası benim için de yeni ve acemi olduğum bir alan hatalarım kusurlarım olursa af ola.
Lakin hakaret etmeden kurgu üzerinden her türlü eleştiriye açığım lütfen çekinmeyin. Dileyen kitabının reklamını verebilir yada sevdiği kitapların. Okumayı seven biri olarak zevkle paylaşımlarınıza katılırım. Sosyal medya hesabım henüz yok ama talep gelirse sizin için aktif bir hesap açacağım..
19.01.2022 lütfen sizlerde okuma tarifinizi yazınız.
************************************************************************
Erva'nın yolculuğu
Yaşamak için çok fazla şeye ihtiyacı yoktu insan oğlunun. Temiz içme suyu, yeterli erzak ve barınak tabi içinde sevdiğin insanların yaşadığı.
Hayatı ihtiraslarıyla yaşanmaz hale getiren insan daha konforlu olmak adına elindeki nimetleri tek tek yitirdi. Bunların en başında sağlığı geliyor tabi.
Aile olabilmek için girilen emekler harcanan efor bazen bir evliliği daha ilk aylarında içinden çıkılmaz sorunlara sokuyor. Bilmem kaç liraya alınan koltuk takımları, halılar, perdeler, misafire ayrı ev halkına ayrı alınan gösteriş ürünü porselenler, hiç bir anlamı olmayan sadece süs olan avizeler. Gerek var mıydı gerçekten bunlara?
Düğün için yapılan onca masraf salonundan pastasına orkestrasından gelinliğine saraylı sultanlar gibi tahtlara kurularak atılan imzalar olmasa mutlu olmaz mıydı gerçekten hayatını birleştiren insanlar?
Elinde müvekkilinin dosyası ile oturmuş bunları düşünmekteydi Erva 30 yaşında hiç evlenmemiş 6 senedir boşanma avukatlığı yapıyordu. Evlilik kurumuna olan tüm saygısını yitirmek üzereydi çevresinde bir kaç mutlu çiftin varlığı sayesinde az da olsa hala bu kuruma bir inancı vardı.
Ailesinin evlenmesi yönündeki baskıları hatta teyzelerinin yaptığı tüm çılgın girişimler bile gerçekten doğru insanı bulmadan içine sinmeden yapabileceği bir şey değildi. Mevzu bir adamla bir imza atmakla hayatını birleştirmekle bitmiyordu ki o adamla bir ömür geçirip çocuklarını büyütecek kadar inanması gerekiyordu sevmesi saygı duyması lazımdı.
Masanın üzerinde titreşen telefonu eline alıp Whatsap bildirimine baktı üstten Bizim Kızlar grubunda birinin cenaze saati veriliyordu, merakla linki açtı kim olduğuna baktı önemli bir durum olabilir diye. Telefon ellerinin içinde sırtından aşağı buz gibi bir ter boşaldı Zeynep ölmüş müydü? Ne zaman? Nasıl? Daha dün gece konuşmuşlardı toparladım demişti iyiyim hastaneye gerek kalmadan toparladım şükür demişti. Bir damla yaş gözlerinden akıp gitti. Böyle olmamalıydı...
.....
Cenaze merasimi kısa ve sessizce bitmiş herkes araçlarıyla evlerine dönmeye başlamıştı. Salgın sebebiyle herkes elinden geldiğince dikkatliydi. Bu illet her an yeni bir bedende can bulup sonra onu da yanına katarak tarifsiz bir acı bırakıyordu ardında. Kimseye kızamıyordu insan bu acılı günümüzde neden yanımızda durmuyorsunuz diye çünkü olması gereken buydu.
Sabah evden çıkarken üzerine aldığı deri ceketi üşümüştü kız mezarlıktan çıkarken içine dolan ürpertiyle ardına baktı üzeri yeni kapatılan toprağa en sevdiği arkadaşlarından meslektaşlarından olan kızın toprağına.
"Çok erkendi be Zeynep dedi içinden çok erkendi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ısmarlama Aşk
Fiksi UmumYeniden nefes almak gibiydi. Tanıdığı ses. Tanımadığı duygular! Utanç! Korku! Özlem! Aşk.. Hele şimdi asla olmaz!..