ders

346 28 2
                                    

"Chaeyoung, bizi meraktan öldürmeye mi çalışıyorsun? Anlat artık."

"İnsana rahat vermiyorsunuz. Tamam anlatıyorum."

Başımda dikilen kızlara dünü anlatmak için sıcacık yatağımdan doğruldum. Oturma pozisyonuna geçip anlatmaya başladım.

"İlk önce görünüşünü anlatayım. Siyah bir gömlek giymişti. Beyaz ayakkabıları vardı. Hafif bir yelek-. Bir dakika."

Çalışma masamın önündeki sandalyeme baktım. Dün yeleği çıkarıp ona vermeyi unuttuğumu yeni fark edebilmiştim.

"Yeleği vermeyi unutmuşum."

"Yeleğini sana mı verdi? Ne kadar romantik." dedi Jennie unnie dalga geçerek. Göz devirip anlatmaya devam ettim.

"İlk önce bir kafeye gidip kahve filan içtik. Sohbet ettik. Sonra çıkıp lunaparka gittik. Elbisemden dolayı rahatsız olabileceğim için yeleğini belime sardı. Sonra bende çıkarıp vermeyi unuttum işte."

"O zaman mesaj at ona. Yeleğinin kaybolduğunu zannetmesin."

Tamam anlamında kafamı sallayıp telefonumu elime aldım.

~

Siz:
Günaydın Jungkook.

Jungkook:
Günaydın Chaeyoung.

Siz:
Dünkü yeleğini sana
vermeyi unutmuşum.
Kusura bakma lüften. İkinci
buluşmamızda sana geri
getireceğim.

Jungkook:
Sıkıntı değil. Zaten
sende olduğunu biliyordum.

Siz:
Keşke geri isteseydin.

Jungkook:
Sıkıntı değil dedim Chaeyoung.
İstediğin zaman geri verebilirsin.
Tabi vermeyedebilirsin.

Siz:
İkinci buluşmada geri
vereceğim. İyi günler.

Jungkook:
Sana da iyi günler.

~

Telefonumu yanıma bırakıp mutfağa indim. Kahvaltı masası çoktan hazırlanmıştı. Hatta buna hazırlamak denemezdi. Daha çok donatılmıştı. Jennie unnieye döndüm.

"Ne zaman geliyorlar?"

"Kim?"

"Sence unnie? Böyle bir masayı bize hazırlamadınız herhalde. Jin oppa ve Jimin'i diyorum."

"Yarım saate gelirler."

Biliyordum işte. Normalde bize kahvaltı bile hazırlamazlar. Lisa ve benim hazırlamamı beklerler ama konu sevgilileri olunca pek hamarat oluyorlar.

Yukarıya çıkıp elimi yüzümü yıkadım. Geceliklerimi çıkarıp kot pantolonumu ve bordo kısa kollu tişörtümü giydim. Telefonumu yatağımın üstünden alıp tekrar salona indim. Tekli koltuğuma oturup kızlarla olan sohbet grubumuza girdim.

~

Jihyo:
Chaeyoung.
Randevun nasıl geçti?

Siz:
Jihyo sana randevum
olduğunu söylemedim bile.
Nereden öğrendin?

Jihyo:
Sen beni tanımıyorsun herhalde.
Ben istersem her şeyi bilirim.

Three Dates Together | ROSEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin