"Chaeyoung sağır mısın? 20 dakikadır alarm çalıyor."
"5 dakika daha Lisa."
"Saat zaten 09:10 Chae. Uyan."
"Siktir. Dersi kaçırdım."
Dolaptan yüksek bel pantolonu ve siyah cropu aldıktan sonra hızlıca giyindim. Ne ara bu kadar uyumuştum. Eğer şimdi çıkarsam 10 dakika sonra kalkacak otobüse yetişebilirdim. Telefonumu ve tabletimi bez çantama koyduktan sonra koşarak kapıya doğru ilerledim. Ayakkabılarımı giydikten sonra durağa doğru koştum. Otobüsün gelmesine 2 dakika kala cüzdanımı unuttuğumu fark ettim. Şu an kafamı yerden yere vurmamam için hiç bir sebebim yoktu. Üniversite binasına geldiğinde cüzdanımı da getirmesi için Lisa'yı, Jennie unnieyi ve Jisoo unnieyi aradım. Ve şans odur ki Lisa'nın dersi yok, Jennie unnie bu gün izinli, Jisoo unnienin dersi ise benim dersim bittikten sonra.
Ders çoktan başlamıştı ve ben 20 dakika geç kalmıştım. Bu derse giremezdim çünkü eğer Bay Choi dersin bitimine 20 dakika kaldıktan sonra görürse, beni yerin dibine sokardı. Otobüsten indikten sonra hâlâ ders bitimine 15 dakika vardı. Kafeteryaya indim. Tam kahve almak için para verecektim ki bilin bakalım neyi evde unutmuştum. Tabi ki cüzdanımı. Bu beyinsiz olmasaydım belkide hayatım daha az sorunlu olabilirdi.
Kafeterya kapısından giren Jihyo ve Daniel sunbaenimi görünce içimi bir mutluluk kaplamıştı. Çünkü Jihyo ile yakın arkadaştık. Bu durumda bu günkü kahvemi ısmarlayacak kurbanım belli olmuştu. Jihyo'nun yanına gidip hızlıca koluna girdim.
"Chae, günaydın."
"Günaydın değerli arkadaşım canım Jihyom."
Bana göz devirdi ve saatini kontrol etti. Daniel sunbaenim ile vedalaşıp tamamen bana döndü.
"Senin dersin yok muydu?"
"Vardı ama Bay Choi ile. Geç kaldığımı görürse beni bitirir."
Jihyo'nun en nefret ettiği profesör Bay Choi'ydi. Bu senenin başına yapılacak olan bir slayt görevi vardı ve Bay Choi okuldaki en utangaç kız olan Jihyo'yu bulmuştu bu görev için. Jihyo slaytı olabilecek en iyi şekilde hazırlamıştı ama sunumu yapamamıştı. Kalabalık önüne çıktığı anda gözleri kararmaya başlamıştı. Bay Choi ise herkese yaptığı gibi Jihyo'yu da milletin önüne rencide etmişti. Ama sonrasında bir üst sınıfımız olan Kang Daniel ile çıkmaya başlamıştı. Sonra tanıdığımız Jihyo tamamen değişmişti.
"Kahve neden almadın?"
"Acele ile çıkınca evde kaldı cüzdanım Jihyocum. Seninle kahve keyfi yapabilmeyi çok isterdim ama ne yazık ki."
"Saçmalama Chaeyoung. Ben ısmarlarım sana da."
"İşte bu yüzden sen okuldaki en güzel kızsın Jihyo."
Kedi gibi ona sırnaşmıştım. Kahvelerimizi aldıktan sonra boş olan masalardan birine oturmuştuk. Daha doğrusu istediğimiz masa doluydu ama biz masayı insanlardan arındırarak boşaltmıştık. Bunlar güzel olmanın faydalarıydı işte. Okuldaki en güzel kızlardandık bu yüzden bir popüleritemiz vardı. Herkes bizimle iyi geçinmeye çalıştığı için istediğimiz her şey yapıyorlardı. "Bana masaj yap" desek yapacak kıvamdalardı.
"Chaeyoung. Görüştüğün biri var mı?"
"Yok ama erkekler ile ilgileniyorun Jihyo. Ayrıca Daniel ile çıkıyorsun. Sana hiç yakıştıramadım."
Gözlerini devirerek koluma hafif bir yumruk attı. Şaka yaptığımı biliyordu ama bu şakaları sevmiyordu.
"Sus Chaeyoung. Ben sana birini göstereceğim. Seninle buluşmak istiyor. Uzun zamandır beni darlıyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Three Dates Together | ROSEKOOK
Любовные романыHer bir randevunun anlamı var Chaeyoung. Tanışma, kaynaşma ve öpüşme...