akşam yemeği

310 24 2
                                    

"Unnie, biz size sormadan bir şey yaptık ama kızacağınız bir şey değil."

"Ne peki?"

"Jungkook'u ve Taehyung sunbaeyi yemeğe çağırdık."

"Jin ve Jimin'de gelecekti."

"Onlar için bir sıkıntı olmazsa hep birlikte yiyebiliriz."

"Jin için sıkıntı olmaz."

"Jimin için zaten olmaz."

Hızla odama çıkıp üzerime hem şık hem rahat bir şeyler giydim. Saçlarımı dağınık bir topuz yapıp mutfağa gittim. Beni mutfakta gören Jennie unnie ağzını kapatamamıştı.

"Chae, kıyamet mi kopacak? Yoksa ben bir rüyada falan mıyım?"

"İkisi de değil unnie. Misafirim var."

"Jin ve Jimin'den bahsediyorsan onlar artık pek misafir sayılmazlar."

"Hayır Jungkook ve Taehyung sunbae gelecek."

"4 misafirimize tüm yemekleri sen mi hazırlayacaksın?"

"Hayır tabi ki de. Herkes kendi sevgilisine yemek hazırlasın."

Jennie unnie kafama hafifçe vurup kollarını sıvadı. Dolaptan Fuagra etini çıkardım. Türkçe konuşacak olursak kaz ciğeri oluyor. Ciğeri pişirip tabakta servis yaptım. Önlüğümü çıkarıp odama çıktım. Saçlarımı açıp düzleştirici ile hafifçe düzleştirdim. Kapı çaldığında aşağıya koşarak inip kapıyı açtım. Jin oppa ve Jimin'in geldiğini görüp onları içeriye aldım. Yaklaşık 15 dakika sonra gelen Jungkook ve Taehyung'a, Lisa ile birlikte kapıyı açtım. İlk giren Taehyung sunbaeye selam verdim. Arkasından Jungkook girdiğinde elinde kocaman bir buket çiçek ve büyük bir pasta vardı. Pastayı elinden aldım ve salona doğru gittik. Çiçeği o andaki en yakın kişiye yani Jennie unnieye verdi.

"Bunu sizlere hediye olarak aldım. Evinize gelişimde elim boş olsun istemedim."

Jungkook'un iyice yanına sırnaşıp Jin oppa ve Jimin'e doğru gözlerimi devirdim.

"Jin oppa, Jimin, düşünceli insanın hâli bir başka oluyor değil mi? Bakın pasta da getirmişler."

"Geçen gün bende çiçek getirdim Chaeyoung."

"Onu Jisoo unnieye getirdin oppa. Ama onlar hepimize almış."

Jin oppa yüzünü buruşturmuştu. Bende pastayı tezgaha koymak için mutfağa doğru gittim. Jungkook arkamdan gelmişti. Ben pastayı buz dolabına koyarken o da sadece duruyordu. Hafifçe güldüm.

"Neden duruyorsun orada? İçeriye geçip otursana."

"Sen bir şeyler yaparken ben niye oturacağım. Yapılacak bir şey varsa bende yapmalıyım."

"Yapılacak hiç bir şey yok. Hadi içeriye geç."

"O zaman sende gel."

"Tabakları masaya dizmem gerek. Tabakları alıp gelirim."

Jungkook tabakların olduğu rafa uzanıp 8 tane tabak aldı. Salondaki masaya tabakları dizdi. Sonra mutfak ve salonu birbirinden ayıran mermer tezgaha kollarını koydu. Daha sonra birlikte salona gidip masaya geçmelerini söyledik. Herkes oturduğunda mutfaktaki kaz ciğerini getirip Jungkook'un önüne koydum. Jimin ağzını açıp bana baktı.

"Chaeyoung, diğer tabakları unuttun herhalde. Sadece Jungkook'un önüne koydunda."

"Yoo unutmadım. Kaz ciğerini Jungkook'a yaptım. Eğer sizin kız arkadaşlarınız size yapmadıysa orasını bana değil kız arkadaşlarınıza sorun."

Three Dates Together | ROSEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin