11. Bölüm

13 4 0
                                    

Ertesi sabah saat 8 gibi uyandım, bugün günlerden pazar idi. Bugün günüm boş olduğu için ne yapacağımı düşünüyordum.
Mecburen evde birşeyler yapıp zaman geçirecektim, çünkü başka yapacak bir şeyim yoktu.
Odamdan çıkıp, lavaboya yöneldim. Sıcak bir duş alıp çıktım, giyindim, saçlarımı kurulayıp taradım.
"Aslında güzel bir bakım hiç fena olmaz" diye içimden geçiriyordum. Evde Enes  yoktu, nerede olduğunu merak ediyordum biraz.
Mutfağa geçip kendime güzel, lezzetli bir kahvaltı hazırladım, bir güzel kahvaltımı ettim. Artık bakım yapma zamanıydı, önce yüzümü temizleme suyu ile güzelce temizleyip salatalık maske'mi sürdüm. 15 dakika bekleyip, yıkadım. Ardından bir kaç temizleme işlemi daha yapıp bakım işimi bitirdim.
"İnsanlar neden güzellik merkezinde bakım yaptırıp tonlarca para veriyordu, bunu bir türlü anlayamıyordum."
Oturma odasına geçip elime bir roman alıp okumaya başladım. Yaklaşık 20 dk okuduktan sonra sıkılmıştım. Ne yapacağımı düşünürken o sırada bir kapı açılış sesi duydum. "Enes'te evde olmadığına göre bu kimdi ki şimdi?"
"Yoksa HIRSIZ MI?!"
"Allah'ım olamaz inanamıyorum benim başıma gelmesin bu ya." İç sesim susmuyordu. Çok paniklemiştim. Ayağa kalktım. Sese doğru ilerledim. Ses lavabodan geliyordu. "Ne yani hırsız geldiği gibi lavaboya mi girmişti? Çok saçma?!"
Tam lavabonun kapısını açacaktım ki birden kapı açıldı, kapı aniden açılınca çığlık atmıştım. Kafamı yukarı doğru kaldırdım. Hırsız sandığım kişi ENES'Tİ ?! Anlaşılan
Enes evdeydi ve uyuyordu, şimdi ise uyanıp duşa girmiş, çıkmıştı.
Hemde karşımda üst kısmı çırılçıplak, bir halde duruyordu. Bu hali nedense beni ona çekiyordu, vücudunu inceliyordum, çok fazla karın kasları vardı. Kendime gelip gözüne bakmak için kafamı yukarı kaldırdım. Gözgözeydik. 10 saniye kadar bakıştıktan sonra Enes;

-Artık geçebilir miyim? Diye sordu.

Kendime gelip;
-E çok pardon birden öyle karşıma çıkınca bende korkunca şey ol-

Sözümü tamamlayamadan Enes  parmağını ağzıma doğru uzatıp beni susturmuştu.

-Hadi ama artık giyinmem gerek yoksa hasta olacağım, çok izlemek istiyorsan birdahakine yine böyle gelirim yanına merak etme, deyip göz kırptı.

Bu sözü karşısında şoka uğradım, beynimden sinir fışkırıyordu.

-Sen ne demek istiyorsun! Diye bağırdım.

Ama cevap vermekten kaçıp odasına gitmişti.
"Bu çocuk gerçekten manyağım tekiydi."

Bende odama gidip. biraz uyumaya yattım.
Uyandığımda hava kararmıştı. Odamdan çıkıp mutfağa gittim. Kendime makarna pişirip, yedim.
Makarna gerçekten kurtarıcı bir yemekti.
Ardından tekrar odama çekildim. Kimseyle konuşmak istemiyordum, yorgun hissediyordum. Yarın ilk iş günümdü bu yüzden yarın enerjik olmalıydım. Erken yatıp enerjimi toplamam gerekiyordu. Yatağıma yattığım gibi uykuya daldım.

DEVAM EDECEK..

Sadece ev arkadaşıyız.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin