mühürlü delta | taekook-yoonmin

6:Kral'ın acı sonu.

Selam,Tolga geldi.

Yazdım sonunda.Ama yani kimse yorum yapmıyor,kimseyle fikir alışverişi yapmayınca benimde yazasım gelmiyor.

Her neyse,iyi okumalar<3.

○○○○○○

Jeongguk

Gelmiştik sarayımıza.O günün ardından,Yoongi hyung Jimin'in kızgınlığa girmesiyle çok kalmamış,
bizi ertesi gün saraya getirtmişti.
Aslında iyi olmuştu.Bir an önce,
kendimi toparlamak istiyordum zaten.Bir araya geldiğimizde,Jimin ve Yoongi hyung aynı odada kaldıkları için ben tek kalmıştım.Ara sıra Taehyung yanıma geliyordu ama,gene de odada yanlız kalıyordum.

Taehyung ile aram çok iyiydi flörtleşiyorduk bence.Her sabah gelip,yanağıma sulu bir öpücük konduruyor,ardından beni bir kaç kilo alayım diye zorla kahvaltıya indiriyordu.Sonra o askerlere eğitim verirken,bende okula gidiyordum ve böylece görüşme ve çalışma saatlerimiz birbirleri ile çok uyuşuyordu.

Okuldan çıkınca,Jimin ile direkt saraya gelip ödevlerimi yapıyordum.
O hemen deltasının yanına gitmek için,çok hızlı bir şekilde çalışıyor,
erkenden beni koca kütüphanede yalnız bırakıyordu.Başta alışamamış olsam da,Jimin'in yerini Taehyung'un alması ile buna sevinmiş,hatta gitmesinin işime yaradığını düşünmüştüm.

Beraber eğlenip,beraber gülüyorduk.
Belimi o büyük elleri ile sarıyor,beni boynumdan öpüyor ve çok güzel olduğumu söylüyordu.Bunlar kalp
ritmimin değişmesi için geçerli sebeplerdi.

"Bebeğim,neye daldın öyle?

Ders çalışırken,geçirdiğim iyi ve kötü zamanları resmen bir daha canlı bir şekilde yaşamıştım.Ve en garibi,kimya çalışırken olmasıydı. Taehyung'un
geldiğini duymayacak şekilde dalgın olduğumun farkında değildim.  Transtan çıkıp,güzel gülümseme
sunduğum zaman,gelip dudaklarıma tutkulu ama bir yandan nazik bir öpücük kondurdu ve;

"Gülüşünden öptüm."dedi.

Ben buna daha çok gülmüştüm.
Tepkileri ve davranışları,görünmez bir ip ile tutmuş,kendisine doğru çekiyordu.Sert,romantik adamın yanında birde neşeli ve vardı.Bana o yanını gösteriyordu işte.Askerlerin karşısında tir tir titrediği komutan Kim Taehyung,bana karşı en naif yanını gösteriyordu.

"Of Teyung!Küsüm ben sana!"

Oturduğum sandalyeyi kendine doğru çekip,dibime kadar girmişti.

"Neden küsmüş bana miniğim?"

Sorusuna karşılık dudak büktüm sadece.Saçlarım ile oynamaya başladı bu tatlı isyanıın üzerine.

"Neden ama?Söyle deltana,sebebini bilsin."

"Sorun deltam olmaman zaten!"diye yükseldim o an."Sorun hala o gereksiz omega ile mühürlü olman!Ben senin
omegan değilim tamam mı?Sende benim deltam değilsin!"

Hafif,çıkmak üzere olan sakalını sıvazladı ve ellerini benim yanağıma koyarak okşamaya başladı.

"Güzelim biliyorsun,o şuan ortalarda yok.Mühürlü değiliz evet,ama bağımız birbirine bağlı ve onu gördüğüm,mühür yerine parmak basarsam,bu bağ bozulur.Ama bulamadık,özür dilerim."

Aslında onunda yapacağı bir şey yoktu,aslında haklıydı ama,
kıskanıyordum işte.Hala o omega ile arasında bağ olmasını kaldıramıyordum.

"Benim güzel bebeğim,en kısa zamanda bu sorunu çözeceğim.
Tamam mı?Sen nasıl istiyorsan öyle olacak."

Bu açıklama bana yeterdi işte.Sabırla bana anlatıyordu ve ona güvenip,
inanmam için elinden geleni yapacağının farkındaydım.