𝐄𝐂𝐄𝐋 DÜZENLEMEDE *

Namı diğer ecel

Haay selam papatya'larım
Bu kitap kendimi gelistirmek
Adına yazdığım bir kitap olacak
Yazım yanlışlarım olabilir
Yanlış kelimeler olabilir
Kitabı sevmeye bilirsiniz
Ama lütfen bunu zorba bir sekilde
Yazmayın mesela bana yazım yanlışı yaptığım yerleri söyleyin ve bende düzeltiyim dediğim gibi çok profesyonel bir yazar değilim ama profesyonel bir yazar olma yolunda ilk adıma iyi okumalar

"
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken insan aglayamaz'mı? Sevmek için güzele mi bakmalı çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı?
Hasret: özlenenden uzak mı kalmaktır özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık para mal mı çalmaktır saadet çalmak hırsızlık değil midir solması için gülü dalından mı koparmalı pembe bir gonca iken gül dalında solamaz mı?
Öldürmek için silah hançer mi olmalı saçlar bağ gözler silah olamaz mı? ...
~victor hugo~
Aleyna elinde babasının en sevdiği şiiri okurken çardağın ortasına masaya koyduğu şarap kadehini boşta kalan eli ile tutup büyük bir yudum çekti.
Babası sıkı bir victor okuyucusuydu
Bütün şiirlerini severdi çoğunlukla, onun ise en sevdiği sözü şuydu.
"Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz bizse ortadan kaldırılmış yoksulluk istiyoruz o yüzden anlaşamıyoruz." Babasının sesi dolmuştu sanki genç kadının kulaklarında çok severdi kızına şiir okumayı şiir sevdirmeyi elindeki küçük sararmış kağıt parçasına bakarken kalbinin kanadığını hissetmişti genç kadın, özlemenin getirdiği acı oluk oluk akıyordu sanki kalbinden

Kadın tamda babasıyla olan anılarına dalmış iken yıllardır yakın koruması olan adamı efe'nin adım sesleri ile kendisine gelip eski kağıt parçasını geceliginin cebine sıkıştırdı, ve bakışlarını ona doğru çevirdi.

"Günaydın vampiriçem."
Aleyna efenin ona taktıği isme hafif gülerken oda ona baş selamı vermişti son zamanlarda kadına hep bu şekilde hitap ediyordu

"sanada günaydın efe."

"Erkencisin gene."
şarabından yeni bir yudum almadan hemen önce cevap verdi kadın

"Her zamanki gibi."

"uyanır uyanmaz şarap içmen doğru değil patron."

Dediğini duymazdan gelerek kadehi masaya koyup parmakları ile şakaklarına masaj yaparken aklındaki soruyu yöneltti efeye

"Piç'i buldunuz mu?."

"Bulduk şuan eğitim şirketinde bir kaç saate buraya getirirler."

"Tamam."

Aleyna efeye baktığında kıvrandıgını gördü yüz ifadesi birşeyi söylemekle söylememek arasında kalmış gibiydi.

"he efe söyle ne var başka."

"Bir olay daha vardı abla."

"Kıvranma söyle efe."

Rusyadan biri eceli araştırıyormuş."
Kaşlarım istemsizce çatılmıştı, bunca zaman sonra eceli kim araştırıyor olabilirdi ki?

"Kim araştırıyormuş?."

"Aslan, aslan petrov

"Şu rusyanın kralı diye bilinen aslan?."

"Evet abla."
İşimiz gücümüz yok elin ecnebisi ile mi uğraşacaktık yani şimdi de!

"Förz'den mi geldi bu bilgi?."

"Evet abla."

Derin bir nefes verip efeye diğerlerinin yanina dönmesi için komut vererek mutfak kapısından içeri girdi. Mutfaktan çıkmadan önce dolaptan kendisine kırmızı bir elma ve su alıp ardından hafif paytak adımlar ile mutfaktan çıkarak solsa kalan merdivenlerden kendi odasına yöneldi. Ev lacivert siyah ve mor mor renklerinde dizayn edilmişti. Merdivenlerim sağında duvarın köşelerinde kokulu mumlar vardı lacivert duvar pahalı ve değerli tablolar ve mumlar ile birleşince ortaya hayran olunası bir görüntü sunuyordu.