0.0

3.2K 16 39
                                    

Başlama tarihlerinizi buraya yazarsanız çok mutlu olurum 💚💚💚

Kitabım GURUR(SUZ)'u da beğeneceğinizden eminim 💚 Oraya da beklerim hepinizi 💚

İyi okumalar...

-

Okulun sıradan günlerinden biriydi. Saçlarımı tepeden toplamış önden iki kısa tutam bırakmıştım. En arka cam kenarındaki yerimi aldım ve başımı sola eğip camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Kar yağıyordu ve millet dışarıda eğlenmekten kendilerini alıkoyamıyordu. Bizimkiler nereye kaybolmuştu bilmiyorum ama muhtemelen onlar da dışarıda oynuyorlardı. Herkes severdi kar topu oynamayı, ben de severdim aslında ama bugün canım oldukça sıkkındı.

Tam da canımın sıkkın olmasının sebebinin baş aktörleri gözümün önünden geçtiğinde gözlerimi devirdim. En yakın arkadaşlarımdan biri olan bu çocuk şu an gözümün önünde 9. sınıflardan olan sevgilisiyle deli gibi eğleniyordu. Ve bu çocuk beni delirtiyordu.

Hayatımın en büyük hatasını yapmıştım ve en yakın arkadaşıma aşık olmuştum. Başlarda gelip geçici bir hoşlanmadır diye kendimi avuttuğum bu saçma duygu içimde öyle bir büyümüştü ki artık bana zarar vermekten ötesine geçmiyordu. O her yeni bir sevgili yaptığında kafayı yiyecek gibi oluyordum ve o hiçbir şeyin farkında bile değildi. Söylersem aramız bozulurdu, olan dostluğumuza olurdu. Çünkü Mete bey ben hariç herkesi çok beğenirdi.

9. sınıflardan olan sevgilisi 1 haftadır hayatındaydı ve kızı becermek için elinden geleni yapıyordu. Gözlerimi devirdim. Sıkılacaktı o kızdan, o kadar emindim ki.

"Elizya! Alo!" En yakın arkadaşım Pınar'ın bana seslendiğini duymamla irkilmem bir oldu. Mete'yle Sude'ye dalıp gitmiştim resmen. "Ay dalmışım." Elimle yüzümü sıvazlayıp gözlerimi onlardan çektiğimde Pınar baktığım yere baktı. "Söyle artık kızım ya."

Ona öyle bir bakış attım ki bu sefer göz deviren taraf o oldu. "Bunu elli defa konuştuk, öyle bir şey olmayacak." Olmayacaktı. Çok iyi biliyordum ki Mete ona böyle bir şey söylediğim an benden uzaklaşacaktı. Biz Mete'yle sadece yakın arkadaştık. Bundan ötesi hiçbir zaman olmazdı. "Mete'nin koşarak sana geleceğini adın gibi biliyorsun."

"Beni gaza getirmeye çalışmayı kes." Pınar oflayarak karşı sırama oturduğunda bacaklarını öne uzattı ve kıvırcık saçlarından bir tutam alıp oynamaya başladı. "Sana çok değer veriyor Elizya. En azından seni üzmemek için bu haltları başka yerlerde yiyebilir." Bu konuda haklıydı. Mete'nin beni üzmemek için daha dikkatli davranacağına emindim ama bu sadece tek bir avantaj olurdu. "Aramız bozulur."

"Böyle seyredecek misin yani?" Dışarıyı gözüyle işaret etti. "Sıkılacak zaten, her zaman olduğu gibi." İki haftadan fazla sürmeyecek bir ilişkiydi. Sude 9. sınıf bir kızdı ama namı okulda çoktan yayılmıştı. O kızdan hele ki Mete'den uzun ilişki beklemek çok komik olurdu.

"Umarım öyle olur."

"Ne yapıyorsunuz güzellikler?" Berke içeriye üstü başı kar olmuş bir şekilde girdiğinde ders saatinin yaklaştığını anlamam bir oldu. "Isınıyoruz." dedim kaloriferi göstererek. Koşarak yanıma geldiğinde kalorifere sarıldı. Dışarısı gerçekten çok soğuktu. "Size bomba bir haberim var." Berke heyecanı artırmak istercesine sinsi bir bakış yolladığında Pınar'la merakla baktık. Gerçi bu Berke'ydi. Bize pavyon için yer ayırtıp size harika bir sürprizim var demişliği bile vardı.

"Söylesene lan." Pınar sinirle Berke'nin omzuna yumruk attığında Berke kaşlarını çattı. "Hep şiddet hep!" Sonra bana döndü.

"Bizim bu Mete galiba aşık oldu kızlar." Ya dünya durdu, ya da ben öldüm. Bir şeyler olmuştu ama ne olduğunu bilmiyordum. Berke'ye bakakalmıştım. "Saçma sapan konuşma ya." Pınar endişeli bir ifadeyle bana baktığında öylece baktım ona. Tepki veremiyordum sanırım. "Yemin ederim oldu. Şu Sude'ye tutuldu bizim oğlan. Gelir bakın şimdi anlarsınız."

Gelmesin. Gelmesin ki anlamayayım. Bir şey olsun ve gelemesin.

Hep ettiğim duaların tersi çıkan biri olarak yine büyüyü bozmamıştım ve Mete içeriye girmişti. Montunu askılığa astığında üstündeki karları silkeleyip bize doğru gelmeye başladı. Islık mı çalıyordu o?

"Geldi bizim aşık." Berke gülerek Mete'ye kaş göz yaptığında Mete sırıtıp saçlarını karıştırdı. Ben Mete'nin saçlarını karıştırışında takılı kalmıştım. Aşk ne tuhaf şeydi. Bu adam yıllardır hayatımdaydı, ortaokuldan beri birlikteydik ve hiçbir anımda beni yalnız bırakmamıştı. Aslında beni tek bir anımda yalnız bırakmıştı. İlk defa aşık olmuştum ve Mete beni ilk defa yalnız bırakmıştı. Gözlerimi ona diktiğimde bana göz kırptı. "Aşık mı oldun?" Dudaklarımı şaşırmış gibi yaparak sarkıttım. Bu aslında dudaklarım titremesin diyeydi. Gerçi dudaklarım titreseydi de anlamazdı muhtemelen ama yine de bu savaşı vermeliydim.

"Bilmiyorum, galiba."

-

Eve gelmiş yatakta öylece uzanıyordum. Sevgilisi vardı ve ilk defa bir sevgilisine aşık olmuştu. Gözümden bir damla daha yaş aktığında kendime yaptığım şeyin ne kadar acınası olduğunu düşündüm.

Telefonum titrediğinde elime alarak ekrandan okudum mesajı. Gelen mesaj Pınar'dandı.

"Kendini yemeyi bırak ve geç olmadan harekete geç artık!"

"Ne yapabilirim ki? Her yapacağım şey bunca yılımıza ihanet olur."

"Sen söylemezsen ben söyleyeceğim artık! Yeter!"

"Sakın Pınar. Sen bu işe karışma. Lütfen."

"Çok seviyorum kendini. Bırakmaya çalış artık. Üzülmeni istemiyorum."

""

Ona bir kalp atarak sohbeti sonlandırdığımda instagramda dolaşmaya başladım. Mete'nin story attığını gördüğümde açtım storysini. Ayna fotoğrafıydı. Elinde telefonu aynada fotoğraf çekinmişti. Burası onun eviydi. Normalde hikayesine yanıt atardım ama bu sefer atmadım. En azından kendi hesabımdan atmadım. Pınar'ın dediği gibi belki de gerçekten bir şeyler yapmalıydım. En azından o kıza aşık olup olmadığını tam anlamıyla öğrenmeliydim.

Fake hesaplarımdan birinin adını değiştirdiğimde Mete'nin herkese açık olan profiline girdim. Bin küsür takipçi ve üç yüz takip edilen. Üç yüz kişinin arasında olduğum için gurur mu duymalıydım acaba?

Mete'nin profilinde sanki ilk defa geziniyormuşum gibi gezindiğimde dudaklarımı birbirine bastırdım. Genelde ayna fotoğraflarını story atardı. Başkasına çektirttiği fotoğrafları post atardı. Hatta ikinci postunu ben çekmiştim. Hafifçe tebessüm ettim. Dolgun dudaklar, gür ama biçimlendirilmiş saçlar, güzel bir burun, kahverenginin en güzel tonu olan gözler... Başımı sağa eğerek bir süre güzelliğini inceledim.

Storysine girdiğimde bir story daha attığını şimdi fark ediyordum. Ve bu story Sude denen kızlaydı. Kızı evine mi götürmüştü? Kafayı yememe o kadar az kalmıştı ki? Gözlerimi sinirle kapattım ve bir süre bekledim. Daha sonraysa bir devri başlatacak o mesajı attım.

@fakehesap123: bir gün benimle olmak için yalvaracaksın!

-

bölüm sonu.

Platonik // TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin