Devil 👿

12 6 0
                                    

Dostlar demiştim pek iyi dram yazamıyorum diye lütfen bir hata olursa yada beğenmediğiniz bir kısım söyleyin tamam mı? Bende düzelteyim

Good readler ☺️☺️ ☺️

-------------------------------------

Neredeyse aradan bir ay geçmişti. Yoona ne yemek yiyordu nede konuşuyor. Şeytan arkasından sadece kırılmış bir kız bırakmıştı. Yoona nerden bilebilirdi ki şeytana bukadar bağlanacağını?

O günün ardından Yoona iyice hastalanmıştı. Annesi onu ziyarete gelmese belki kızı öylece ölecekti. Çünkü birine haber vermeyi bırak yatağından su içmeye dahi çıkmıyordu. Annesi 3 gün boyunca kızının cidden birşey yiyip içmemesine çıldırmıştı. Zorlayarak onu eve götürdü. Bir aydır odasından dışarı tek adım atmadı, yerinden kalkmadı, bir lokma yemek yemedi su dahi ihtiyaç olmadığı sürece içmedi.

40 kiloya kadar düşmüştü. Annesi ve babası kahroluyordu ne olmuştu kızlarına. Kızları evinden dışarı çıkmıyordu bir erkek arkadaşı yoktu bundan eminlerdi. Yada onlar öyle sanıyordu.

Baekhyun onun hep yanındaydı fakat görünmüyor oluşu hem kızı hemde onu mahvediyordu. Okadar özlemişti ki bu manyak kızı. Onun iyiliği için yapıyordu. Onun bu denli mahvoluşu Baekhyunu kahrediyordu. Kız resmen yaşamıyordu.

Annesinin zoru ile kıza bir psikolog gelmişti. Şuan sadece boş boş oturduğu yatağında ki yorgana bakıyordu. Psikolog kıza sorular soruyordu fakat tepki yoktu.
"Yoona cım erkek arkadaşın varmıydı? Belki şuan böyle olmanın sebebi o olabilir mi?" Yoona o an ilk defa kafasını kaldırıp doktorun gözlerine baktı. O an doktorun gözleri parlamıştı. Kız ona bir şey söylemek üzereydi
"O benim erkek arkadaşım değildi" dedi duygusuzca. En azından biri yüzünden bu halde olduğunu biliyordu doktor. Bundan faydalanarak
"Peki erkek arkadaşın değildi ama aranızda nasıl bir ilişki vardı?" Yoona cevap vermemeyi tercih ediyordu. Doktor konuşmak istemeyen bu kızın üzerine gitmek istemiyordu.

Doktor yarım saat daha kızla konuşmaya çalıştı ama Yoona hiç bir şey anlatmıyor tek kelime konuşmuyordu. Doktor ayağı kalkıp gülümseyerek ona bakmayan kıza baktı
"Ben gidiyorum Yoona. Bir sonra ki görüşmemize kadar kendine iyi bak olur mu? Zayıf olmak sana hiç yakışmıyor geldiğimde en az 2 kilo almış olmanı bekliyorum bu haftaki ödevin senin bu tamam mı?" Yoona dan tekrar tepki yoktu. Doktor biraz yıpranmış kıza bakıp aşağı annesinin yanına indi.

Buruk bir gülümseme ile uzun boylu kadın Yoona nın annesine baktı. Kadın umutsuzca doktora bakıyordu. Kızının asla konuşmadığını biliyordu.
"Biri yüzünden bu halde. Erkek arkadaşı olmadığını söyledi ama onu bu hale kim getirdiyse kızınızı uzun bir süre yıpratacak gibi duruyor. Kim olduğunu yada neden bu hale geldiği hakkında hiç bir şey anlatmıyor. Sizde çok üzerine gitmeyin çok sıkarsanız onu daha da içine kapatıp düşüncelere daldırırısınız. En son kendisi sıkılıp çıkacaktır odasından. Bu süre içerisinde onun sadece güç toplaması lazım aşırı zayıf ve sağlığı için hiç iyi deği bu durum beni anlıyorsunuz değil mi?"

Umutsuz kadın evet anlamında anlamında kafa salladı. Kızı kimin yüzünden böyle oldu en ufak bir fikri yoktu. En iyisi Jimin ve Jongine sormaktı. Annesi onları arayıp eve davet etti.

Jimin ve Jongin endişe ile geldiler en yakın dostlarına bir şey oldu sandılar. Onlar da defalarca sormasına rağmen Yoona onlarlada konuşmuyordu.

"Hoşgeldiniz çocuklar geçin içeri" içeri davet eden yaşlı kadın ile birlikte salona geçtiler. Hala endişeliydi bu ikili
"Efendim Yoona ya bir şey mi oldu?" en sonunda Jimin dayanamayıp kadına sormuştu. Kadın hayır anlamında kafa salladı
"Ben size bir şey sormak için çağırdım. Yoona nın konuştuğu birisi varmıydı?" dedi. İkili kaşlarını çatıp bir birine baktı.

Biraz düşündükten sonra Jongin konuşmaya karar verdi.
"Evden pek çıkmazdı konuştuğu biri olduğunu tahmin etmiyoruz. Olsa bile bizim haberimiz yok" annesi ümitsizce ona yardımcı olan oğlanlara gülümsedi.

İkili Yoona yı görmek için odasına çıktılar. Farklı bir bağ vardı aralarında. Eski arkadaşlardı. Üçü birlikte büyümüştü. Kardeş gibiydiler ve şuan en küçük kız kardeşleri ayaklı ölüye dönüşmüştü. İkisi okadar üzülüyorlardı ki o kişi her kimse parçalamak için herşey yaparlardı.

"Prenses gelebilirmiyiz?" Jimin kapıdan yatakta sadece duvarı izleyen kıza yöneltmişti sorusunu. Tepki almayınca içeri girmeye karar verdiler. Jongin tepkisiz kıza bakıp
"Sanırım üşengeçlikten nefes almayı unuttu" dedi buruk bir şekilde kıza şaka yaparken. Jimin
"Duyduğumuz kadarıyla bir piç evladı yüzünden bu haldeymişsin? Kim o söylede bizim kardeşimizi üzmek neymiş gösterelim" dedi. Yoona ilk defa Jimine baktı. Nerden biliyorlardı Baekhyunu? Tabi doktor annesine annesi de onlara söylemişti.

Yoona ilk defa çocukların yanında dayanamayıp ağlamaya başlamıştı. Biliyordu şuan Baekhyun burdaydı belki ama artık dayanamıyordu. Ne yani şeytanına mı aşık olmuştu? Aylar önce söylediği şey gelmişti aklına İmkansız hep daha caziptir.

"Dayanamıyorum artık" dedi gözyaşları arasında. Jongin ve Jimin ciddi anlamda bu kızı böyle görmeye dayanamıyordu. Jimin elini tuttu
"Anlat ki için rahatlasın tek başına yüzleşmek zor değil mi kızım?" dedi. Yoona hayır anlamında kafa salladı
"Anlatamıcak kadar imkansız." öyleydi Baekhyun ona imkansız dı. Bir ay sonra ilk defa arkadaşlarına tepki vermişti konuşmuştu. Jongin
"Sen hep demez misin imkansız hep daha caziptir diye? Kim o söyle bize?"

Yoona Jongine baktı. Kendisi bile göremiyor ken şeytanın dan nasıl bahsedecekti? Ruhsağlığı bozulmuş muamelesi görmesi yüzde yetmiş beşti. Kız önüne döndü ve cevap vermedi. İkisi de bir birine kaşları çatık baktılar. Yanı başında duran Baekhyun dan habersizdiler. Baekhyun ağlayan bu kızı gördükçe kendi de dayanamıyordu. Ikiside çıkmaz bir yola girmişken neden bukadar imkansızdı herşey.

İmkansız olan herşey daha caziptir şekerim... Neyse bari kendi yazdığım karakter ile tartışmıcam.


Cidden Allah imkansızı daha güzel sunuyor. Dicek bir lafım yok 😔😔😔😔

Oy verip yorum yaparsanız çok müteşekkir olurum..

Good days.....

ĐɆVłⱠ ØⱤ ɆVłⱠ ×[bbh] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin