8. Solcunun acısı

11.5K 1K 296
                                    

Mahir'in bu hayatta önem verdiği tek şey ailesiydi. Ailesi için kan döker, kanını dökerdi. Babası yufka yürekli bir adamdı, sertti ama çoğu zaman evlatlarına kıyamazdı. Annesi ise yılların acı tecrübeleriyle yoğrulmuş, anaç bir kadındı. Ozan, erkek kardeşi, henüz lise çağlarında bir gençti. Yüreğindeki cesareti şimdiden görebiliyordu Mahir. Kız kardeşi Gülistan ise onların neşesiyledi. Evin tek kızı diye hepsinin yanında değerliydi. Yaşına göre saygılı ve ağırbaşlı bir kızdı.

Biri de vardı ki, Mahir'in kanadını kırıp çoğu zaman kimsesiz hissetmesine neden olurdu. Adı gibi yiğit olan abisi Agit... Mahir'in bu dünyada taparcasına sevdiği ve babasından daha çok saygı duyduğu abisi, civan bir delikanlıydı. Mahir'le birbirlerine çok benzerlerdi fiziksel olarak, Mahir'in en büyük rol modeli olduğu için karakterleri de benzerdi. Agit daha yirmi dört yaşındaydı, Mahir'in kabusa dönen hayatının başlangıç zamanları...

İnsanın bakmaya kıyamayacağı bir yüzü vardı. Erkesi derin sesi, biçimli kaşları, Mahirinki gibi ela gözleri ve heybetli bedeniyle yıllar geçse de adından bahsedildiğinde parlayan gözlere neden olunacak bir endamı vardı. Nasıl Mahir için dünya bir yana abisi bir yanaydı, Agit içinde Mahir öyleydi. Kardeşine derinden bir bağla bağlıydı.

Bildiği her şeyi ondan öğrenmişti kumral olan. Agit'in ağzından çıkan her bir söz onun için doğru olandı, o yüzden o derse onu yapardı Mahir. Abisiyle geçirdiği dolu dolu 17 yılı olmuştu.

O geceyi hiç unutmuyordu Mahir, uzun bir süre kabuslarına konuk olan, hayatla olan bağını koparan geceyi... Askerden yeni gelmişti Agit, Dicle'de altı ahır olan evin pacasından duman tüterken içerisi ana baba günüydü. Tüm akrabaları gelmişti Agit'in gelişinin şerefine. Yemekler yer sofrasına serilmiş, tüm aile fertleri oturmuş sohbet ediyorlardı.

Mahir ise abisinin kolunun altında, boynundaki askerlik künyesine bakıyordu.

"Mahir'im." Abisi ona seslendiğinde kafasını kaldırıp onu izledi. "Tam bir delikanlı olmuşsun birkaç ayda ha. Hele şu boya posa bak." Mahir gülümsemişti.

"Herkes beni sana benzetiyor.'' Dedi Mahir büyük bir gururla. Hayatındaki tek rol modeli olan adama benzemek onun için çok büyük bir lütuftu. Agit erkeksi bir kahkaha bıraktı dışarıya.

"Valla mı?"

"He vallaha."

"Abisi kurban olsun. Benim yaşıma geldiğinde benden daha civan olacağın belli." Abisi mütevazi bir şekilde kardeşini yüceltirken Mahir ona katılmıyordu. Abisine cevap verirken de ses tonundan bu gayet anlaşılabiliyordu.

''Senin yaşına geldiğimde senin namın gibi anılsam yeter bıra.'' Mahir bir tek bunu istiyordu. Genç yaşına rağmen adı gibi yiğit anılan, her konuda ona danışılan, herkesin kendisine saygıda kusur etmediği abisi Agit gibi anılmak istiyordu.

Sıcak bir ortam vardı evde. Kış günüydü ama içerideki soba kadar sıcak ve samimiydi herkes.Ev ahalisi güzel bir ziyafet çekip henüz çaylarını içmeye yeni başlamışlardı ki, yıllar boyunca Kara ailesinin bir yanının hep eksik kalmasına vesile olan o olay olmuştu. Sıcacık ortama buz gibi düşen kapı sesiyle gülen suratlar birden düşmüştü. Kapı alacaklı gibi çalıyordu...

Amcaları ayağa kalktığında Agit de ayaklanmış evin delikanlısı olarak önden ilerlemişti. Dış kapıyı açtığında dokuza yakın adam ellerinde tabancayla kapılarında duruyordu.

"Yunus Kara'nn evi midir burası?" Kapının önündeki orta yaşlı adam sordu sinirle. Yunus, ortanca amcaları, korkuyla geri çekildi. Mahir'in babası ileri atıldı.

KUMRAL (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin