"Bayım, önemli işlerle uğraşmasaydım tüm gün burda oturup sizleri izleyebilirdim."
Gülümseyen gözler ile hafifçe tebessüm edip başını eğerek teşekkür etmiş ve sırtını müşteriye dönmeden birkaç adım geriye adımlamıştı. Daha sonrasında ise müşterinin içkisinden bir yudum aldığını gördüğü için sırtını dönmüş ve açık lavaboda ellerini yıkamıştı. Müşterinin zevkten kapan gözlerini ve gülümseyerek yutkunduğunu görmek BaekHyun'a yeterdi.
Ellerini yıkadıktan sonra şarap raflarının önüne gelmiş ve uzun yıllar bekletilmiş özel bir şarabı rafından çıkarmıştı. Mantar kapağını açacağı ile açmış ve eline aldığı iki bardakla beraber yürümeden önce şişeden birkaç yudum almıştı. Boğazından akıp giden mayhoş bir his bırakan şarabın dudağında kalan bir damlasını diliyle yalayarak ağzının içine alırken adımları bar kısmının çıkışına doğru gidiyordu. Yarım daire şeklindeki sırt kısmı duvar olan özel lobilerin olduğu kısımda, bar kısmını direkt gören bir koltukta her üç saniyenin birinde kendisini izliyordu baş yardımcısı. Henüz barmenliği terk edeceği saat değildi, müşterileri halâ gelebilirdi. Bu yüzden favori mekanından ayrılmayı düşünmüyordu.
"Efendim, bir sorun mu var?"
Kaşları hafif çatık, BaekHyun'un yanına geldiğini gördüğü andan beri ayakta bekliyordu ChanYeol. İşine odaklanmıştı günün yirmi dört saati yaptığı gibi. Aklına ölümden döndüğü günü getirmemeye çalışıyor ve haftalar önce gözetime aldığı taşıyıcı anneyi kontrol ediyordu sürekli. O kadının vereceği çocuk sayesinde yaşıyordu bir bakıma ve eğer bebek ona benzemezse bu sebepten hem kadını hem de bebeğini kaybedeceğini biliyordu. Bu yüzden işine daha çok odaklanmaya çalışıyordu hep.
"Evet, var bir sorun. İçmem gerekiyor~"
Böyle abuk subuk sorulara, cevaplara ve tepkilere alışmıştı ChanYeol. Öyle içine işlemiş ki normal bir tepki alınca şaşıracaktı artık. Ve yine öyle bir durumun içindeydi ki patronunun yüzü hissiz biri gibi donuklaşmıştı ama ses tonu çok neşeli geliyordu. Bu adam neden böyleydi? Eski patron BYUN'dan henüz daha küçük yaşlarda(17-22 yaş aralığı) sıkı eğitim alırlarken konağın içinde birkaç şey duymuştu ama tam olarak şimdiki patronun neden böyle olduğunu bilmiyordu. Merak ediyordu tabii ama her ne yaşanmışsa çok korkunç gerçekler olduğunu bildiği için üzerini eşelemiyordu da. Ki böyle diken üstünde durarak işini yapmaya çalışırken geçmişi karıştırmaya da zamanı yoktu.
"Benimle beraber bir kadeh iç, başka müşteri gelmeyecek gibi görünüyor."
"Nasıl isterseniz, efendim."
BaekHyun, koltuğa oturmadan önce bardakları yuvarlak masaya indirmiş ve şarabı köpürdeterek kadehleri doldurmuştu. Bir kadehi alıp göğüs hizasına kaldırmış ve ChanYeol'e uzatmıştı.
"Bebeğimize..."
"Veliahtınıza..."
BaekHyun, tokuşturulan bardakların çıkardığı ses ile yüzündeki donuk ifadeyi silmiş ve gülümsemişti. ChanYeol'ün nazikçe elini açarak gösterdiği alana oturmuş ve yanındaki boşluğa yardımcısı otursun diye eliyle pat patlamıştı.
"Taşıyıcı annesinin soyağacını araştırdın mı? Doğacak olan çocuk, sağlıklı olmak zorunda, biliyorsun."
ChanYeol, o gün sabah vakti patronuyla yaşadığı o cinsellikten sonra aynı günün akşamı arkasının acısıyla bir kadın bulmak zorunda kalmıştı. Berbat duygular içinde bir bebek yapmak zorundaydı o gün. Ve mümkünse bunu tek seferde halletmek istemişti. Bu yüzden o günden haftalar geçse de bir daha kadına dokunmamıştı, dokunmak da istemiyordu. Her gün kontrol ediyordu ve henüz bebek belirtileri yoktu diye günden güne stres onu sarıyordu. Patronu, bebek anne karnına girmiş gibi davranıyordu ama doktor kontrolü olmadıkça buna emin olamazlardı. O günki bunalımla ve acıyla bebeği yapabildiğinden de emin değildi ChanYeol. Taşıyıcı annenin son derece sağlıklı olduğunu ve aile geçmişinde de kalıtsal bir hastalığı olmadığını bildiği için herhangi bir sorun varsa kendinden kaynaklandığının farkındaydı. Ah, ChanYeol, fena boka batmıştı ve içinden çıkmak için bir fetüs bebekten yardım almak zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daeng! (BaekYeol)
Short Story-BaekYeol- İlk kez görenin içten içe 'Bu muymuş mafya lideri?' diyerek iğnelediği ve iğrenir gözlerle baktığı bir patrondu o. Tüm aşağılayıcı gözlere ve sözlere rağmen tek gülümseyişiyle herkesi tir tir titreten ve bir o kadar da korkunç olan biriyd...