*⁶

208 14 110
                                    

BaekHyun, elinden eksik olmayan şarap dolu bardağı ChanYeol'ün göğsüne atmış ve sinirle yürüyerek onun tam önünde durmuştu. Lekeli gömleğinin yakasını kavrayıp sıkınca uzun boylu yardımcısının başı ona doğru eğilmişti. Yardımcısının yutkunma sesini net bir şekilde işitmişti. Buna daha fazla sinirlenirken yakasını tuttuğu elini şiddetle itmiş ve onun yalpalanmasına sebep olmuştu.

"Buna sebep olanı bulamazsan ChanYeol, seni hadım ederim. Defol git başımdan!"

Yapanı biliyordu BaekHyun, sadece ChanYeol'e bağırmak istemişti.

"Emredersiniz, efendim"

ChanYeol, olabildiğince hızlı bir şekilde ordan tüymek için saygıyla eğilmiş ve dikleştiği gibi arkasındaki karanlık aurasından görünmeyen patronuna bir kez bile dönüp bakmadan kaçmıştı. Patronu tam bir manyaktı ama bu sefer sinirlenmesi yerindeydi çünkü veliahtı duyulmuştu.

BaekHyun, giden heybetli yardımcısının ardından gözlerini kenara dizili adamlarına çevirmiş ve ateş fışkıran gözlerine rağmen sırıtmıştı az önce boğazı yırtılırcasına bağırmamış gibi.

"Size ne demeli? ChanYeol olmasa hepiniz ölmüştünüz, farkında mısınız hiç? Hepinizin ağzına sıçmam gerek aslında, adam olamazsınız başka şekilde. Şuan karşımda olan herkes... dördüncü bölgeye gidiyorsunuz. Dedemin haberi var, sizi sıkı bir eğitime alacağına eminim. Başarılar~"

Her bir adamının gözlerinin içine bakmış ve sonrasında göz devirerek onlara sırtını dönmüştü. Bir avuç işe yaramaz ekibiydi işte. Diliyordu ki dedesi onların suyunu çıkarsın.

"Akılsız oruspu çocukları..."

Mekanın kapısından çıkmadan önce somut bir şekilde kendini silkelemiş ve ardından sevimli bir gülümsemeyi yüzüne kondurmuştu. Kapısını açan şoförüne göz ucuyla dahi bakmadan yüksek tabanlı çelik kaplama aracına binmişti kendini silkeledikten sonra. Birileri onun veliahtını öldürmeye çalışmıştı. Bu haber camiaya nasıl yayılmıştı, bilmiyordu ama taşıyıcı olduğu kesinleşen annenin kaldığı eve baskın düzenlenmişti. Şükür ki ChanYeol de o sırada orada olduğu için kadını kurtarabilmişlerdi. Lakin BaekHyun'u küçük düşürmüşlerdi ve onun olanı ortadan kaldırmaya çalışmışlardı. Ona hakaret etmişlerdi düpedüz, daha da önemlisi değerlilerini elinden almaya çalışmışlardı. Bunu görmezden gelemezdi asla. O evin içinde hem veliahtı hem de baş yardımcısı vardı, onları elinden kaybedebilirdi. Tek yakınını da kaybedebilirdi bir bebek yüzünden...

Dakikalar önce yakasından iterek gözünün önünden kovduğu adamını aramak için telefonu eline aldığında evine gidiyordu. Boşuna aramakla uğraşmasın koca yavrucak.

"Eve gel."

"Kimin yaptığını buldum, efendim. Gizlenmemişler."

Demek hemen bulmuştu. Bu yüzden camianın en hızlı, korkulan ve istenilen yardımcısıydı ChanYeol, o da BaekHyun'a aitti.

"SeHun olduğunu anlamıştım, ChanYeol, eve gel."

Öyle ya, inanmak istememişti sadece. SeHun ile çocukken birkaç kez kıyaslandığı için beraber -sadece- atış talimi yapmışlardı ve bu bile BaekHyun'un eski anıları olarak aklında kalmıştı. Bunun hatrına direkt olarak SeHun'u suçlamak istememişti ama aralarındaki olmayan bağın ipi çoktan kopmuştu zaten. SeHun da gözünde değersizdi ailesine olanlardan sonra.

"Anlaşıldı, efendim."

"Veliahtımı güvenli bir yere bıraktın mı?"

Daeng! (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin