"Dur bir dakika . Sen Amerika 'dan yeni gelmedin mi ? İstanbul' u nereden biliyorsun ? Ben bile buraları bilmiyorum ."
Deniz 'in beni kaçıracağını söylemesinin üzerinden nereden baksanız iki saat geçmişti ve ' şuradan dön , düz git , hayır hayır oradan değil ' deyip duruyordu . Tabi benim jeton bilmem kaç köşeli olduğu için anca düşmüştü . Resmen sarhoş adamın oyununa gelmiş saatlerdir İstanbul 'u dolanıyorduk . İşin kötü tarafı şimdi ben de nerede olduğumuzu bilmiyordum . Ve telefonumun şarjı bitmek üzereydi . Umarım şarj aletimi yanıma almışımdır .
"Dur şurada bir yerde . İneceğim " aniden arbayı durdurup arkama döndüm .
"Deniz sen manyak mısın ? Ha ? İnmek için bula bula burayı mı buldun ?!" Ama o beni dinlemedi . Çoktan arabadan inmişti . Ardından ben de anahtarı ve çantamı alıp arkasından indim . Arabayı kilitleyip peşine takıldım . O hala öylece yolun kenarında yürüyordu . Etrafıma biraz daha bakınınca ileride bir tabela gördüm . Şile mi ?!! Ne Şilesi ya ! Bu adam harbi manyaktı . Nasıl getirmişti bizi buraya ?!
"Deniz ? Bizi Şile 'ye getirdiğinin farkında mısın ?" ses yok . Hala öylece yürüyordu .
"Deniz ? Ne işimiz var burada ? Hadi geri dönelim ." diyerek koluna dokundum . Ama o aniden kolunu çekip bana döndü .
"Dokunma bana ! Sakın bir daha dokunma !" sonra tekrar yürümeye başladı . Ben de sinirlendim haliyle .
"İyi be ! Ne halin varsa gör ! Mankafa adam ! Çok da umurumdasın sanki !" deyip hızlıca döndüm ve arabaya doğru yürümeye başladım . Hıh! Manyak ! Bana neyse sanki . Ne hali varsa görsün .
Amaaa tabi içimdeki aşırı insan sevgisi baskın geldi ve durup arkama baktım . Hala öylece yürüyordu . Off Elif ! Neye bulaştın sen böyle ? Döndüm ve peşinden gitmeye başladım . Ona ulaşabilmek için adımlarımı biraz daha hızlandırdım . Ona yaklaşınca çantamdan telefonumu çıkardım ve aaa ne gördüm dersiniz . Tabiki simsiyah bir ekran . Aman ne iyi . Belki Deniz 'inkinin şarjı hala vardır .
"Deniz ?"
Ses yok .
"Deniz ?"
Hala ses yok .
"Telefonunun şarjı var mı ? Benimki bitmişte . "
Hala ses yok . Öküz adam .
"Ya bir cevap versen ölür müsün ?"
Bir süre daha konuşmadan öylece yürüdük . Neden sonra konuştu ?
"Telefonumu meyhanede unutmuşum . " Haa ?!! Ne dedi o ?!
"Meyhanede mi unuttun ?!!"
Tamam Elif . Sakin ol kızım . Olur öyle şeyler . Yakında bir yerde bir benzin istasyonu , bir ev ,otel ne bileyim buluruz bir şeyler . Yani öyle umuyordum . Ama enazından yaya değil de arabayla daha iyi yol alabilirdik .
"Deniz ? Bir dur bir şey diyeceğim ."
Durmadı ve benim daha fazla tekrarlayacak tahammülüm de kalmamıştı .
"Deniz !!" diye bağırdım en sonunda . Veee bingoo !
"Ne var ?" şimdi durmuş ekstradan da bana dönmüştü . Bir taşla iki kuş .
"Arabaya dönelim . En azından otel motel bir şeyler ararız . Hem hava soğumaya başladı . Kalın giyinmedim bugün " ellerimi kendime doladım . Gerçekten de hava soğumuştu ve ben de salak gibi üzerimde sadece uzun kollu v yaka bir tişört ve her daim arabada bulundurduğum siyah deri ceketim vardı . Ne kadar ısıtacağını siz tahmin edin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVLİLİK ANLAŞMASI
RomanceAşk ya imkansızdır ya da onu biz imkansız hale getiririz . EVLİLİK ANLAŞMASI yıllar önce yapılmış bir anlaşmadan doğan bir aşk hikayesini anlatıyor