BÖLÜM 17

236 11 2
                                    

UZUN BİR ARADAN SONRA GERÇEKTEN AMA GERÇEKTEN ÖZÜR DİLEYEREK BÖLÜMLERİ YAYINLAMAYA DEVAM EDECEĞİM ARKADAŞLAR. BAZI ŞEYLER ÜST ÜSTE GELDİ. PEK ZAMAN BULAMADIM. ÇOK ÖZÜR DİLERİM. YENİ BİR HİKAYEYE DE BAŞLADIM. ONA DA DÜZENLİ DEVAM EDEMİYORDUM ÇOK ÖZÜR DİLERİM AMA BUNDAN SONRA KARAR ALDIM HER İKİ HİKAYEDE DE AKSİLİKLER BAŞ GÖSTERMEZSE HAFTADA BİR YENİ BÖLÜMLER GELECEK. UMARIM ANLAYIŞLA KARŞILARSINIZ VE OKUDUKÇA UMDUĞUMDAN DAHA ÇOK KEYİF ALIRSINIZ=)=)

DİPNOT: BİRKAÇ HAFTA ÖNCE ALDIĞIM BİR KARARI DUYURMUŞTUM. HİKAYELERİNİZE ŞANS VERMEYİ BEN DE DİĞER ARKADAŞLARIM GİBİ ÇOK İSTERİM. BUNUN İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER DUVARIMDA MEVCUT. HERKESE DUYURABİLİRSENİZ SEVİNİRİM. SEVGİLERİMLE  <3


'ELİF'

"Ee ne konuşuyorsunuz bakalım? "

Deniz'in sesiyle yerimizden sıçramadan önce Hakan bana kocamın bir öz babası olduğunu söylemiş ve bunu Deniz'in asla öğrenmemesi gerektiği konusunda beni tembihlemişti. Aman ne güzel . Hayatım daha ne kadar anormal olabilirdi ki

"Deniz!"

Aşırı sayılabilecek tepkimin karşısında Hakan bile gözlerini ayırmış bana bakıyordu

"Bende seni bekliyordum. Hadi gidelim çok geç kaldık " Deniz'i  kolundan çekip  hızla uzaklaştırmaya çalışıyordum ama adam bir türlü hareket etmek bilmiyordu

"Neden buradasın? " bu soruyu o kadar sert sormuştu ki Hakan'ın yerinde ben olsaydım 'yok abi ne burdası gidiyorum hemen' gibi bir şeyler der tabanları da hemen yağlardım

"Elif'i görmeye geldim" a be Hakan yangına körükle gidiyorsun sen de he

"Geldiğin yerden geri dön o zaman"

Evet sayın seyirciler izlemekte olduğunuz testestoren savaşı son sürat artarak devam etmektedir. Buraya acil bir özel ekip gönderin !! İlgililere duyurulur

"Neden Elif'i görmem seni bu kadar rahatsız ediyor Deniz. Bununla ilgili bir derdin mi var"

"On saniye içinde buradan kaybolmazsan seninle ilgili oldukça güzel bir kaç derdim olacak. "

Bu gidişata dur demek yine bana düştüğü için karşılıklı kovboy rüzgarları estiren iki adamın arasına geçtim ve Hakan'a dönerek Deniz'in duyamayacağı tonda ona bunun iyi bir fikir olmadığını ve gitmesi gerektiğini söyledim. Hakan bir süre karşısında Yunan heykellerini andıran güzellik ve soğukluktaki Deniz'e düz bir ifadeyle baktı ve ardından bana göz kırparak dönüp gitti

Hakan gidince Deniz'de asansöre doğru yöneldi. Yemeği unutmuş gibi bir hali vardı

"Eee yemek"

"Bu şekilde mi geleyim. Bekle on dakika geliyorum"


Yaklaşık yarım saat sonra ( on dakika beklemem gerekiyordu ya hani ) Deniz bey nihayet ufukta görünüverdi.

"Aaa hiç gelmeseydin ya! Biz seni sabah bekliyorduk " dedim  kol düğmesiyle uğraşa uğraşa yanıma gelen Deniz'e .  Ama o an aniden bir şey oldu . Fırtına kopuverdi sanki. Deprem oldu. Her yeri sel bastı .Bütün bu doğal afetin tek sebebi de önümde durup bana dimdik bakan Deniz'den başkası değildi. O kadar yakın duruyordu ki sıcak nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Mavileriyle o kadar hiddetli bakıyordu ki insanın içinde kaybolmasına neden oluyordu adeta. Ya o dudaklar. O kıpkırmızı güzel dudaklar. Gözlerim oraya kaydığında  istemsizce derin bir iç çektim. Kalbim duracakmış gibi karşımdaki meleğe bakmaya devam ediyordum ama tam o sırada hızla beni solladı ve kapının yolunu tutmaya başladı. Bense olduğum yerde öylece durmaya devam ettim. Kendime geldiğimdeyse Deniz'in dakikalar önce çıktığı kapının yolunu tutmaya başlamıştım bile

EVLİLİK ANLAŞMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin