2.BÖLÜM

426 299 67
                                    

 
Selamlar. Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.

KEYİFLİ OKUMALAR!

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

  -KAYBEDENLER-

2. Bölüm

Renkli renkli lale bahçelerinde koşturuyordum. Rengarenk çimlerde dolaşıyordum. Birden gözlerimi açtım. Bilincim hafif hafif yerine geliyordu.

  En son karakolun önündeyim. Ahh! Evet, büyük ihtimal araba çarpmıştı. Yolun ortasında dikilip karakola girsem mi diye düşünüyordum.

  Odaya hemşire girdi.Acilen doktor çağırdı. Bunlar olurken bilincim tam yerine gelmemişti. Odaya doktor girdiğini hatırlıyorum.

  Ve yine renkli çimler... Lale bahçelerinde geziniyordum.

  Gözlerimi yavaş yavaş araladım. Odada kimse yoktu. Biraz biraz kendime gelmeye başlamıştım. Kolumda bir serum vardı.

  Zorla kıpırdanıp yanımdaki sehpadan bir bardak su doldurdum. Ama tam içecekken odaya bana postitli notları veren adam girdi. Suyu püskurtmemek için kendimi zor tuttum. Çok şaşırmıştım. Onun ne işi vardı?

Kapıdan girip, sırtı dönüktü, açık olan lambayı kapattı. Akşam olduğunu yeni fark etmiştim. İçerisi aralık kapıdan vuran ışık olmasa zifiri karanlık olurdu.

Elinde olan postiti hızla yatağımın örtüsünün üstüne koydu. İlk defa bana bu kadar yakın duruyordu. Yatağımın üstüne postiti koyarken ellerinde birçok yara olduğunu fark ettim. Yakın bir zamanda biriyle kavga etmiş olmalıydı. Yoksa bu kadar yara olamazdı.

Kapıdan çıktıktan bir-iki saniye sonra kolunu uzattı ve ışığı açıp kolunu geri çekti. Kolumu zorla tekrardan hareket ettirip postiti aldım. Postitte hiçbir şey yazmıyordu. Bu garipti. Hep birşeyler yazıp veriyordu. Buna neden yazmamıştı?
Birşeyler ima ettiği açıkça ortadaydı.

2 HAFTA SONRA...

  Komadan çıkalı iki hafta olmuştu. Ama hâlâ bir not gelmemişti. Bence yolladığı boş postite benim birşeyler yazmamı istiyordu. Ama ne yazacaktım? Nereye bırakacaktım?

Komaya girdiğim için bir ay izinliydim. Bu sürede bu postit veren adamın gizemini çözüp işe rahatlıkla dönecektim.

  Yazı yazmadığım postiti aldım. Montumu giyip aşağı indim. Postiti yere bıraktım. Apartmanın kapısından içeri girdim ve kapıyı hafif aralık bırakıp gizlice postiti izlemeye başladım. Yaklaşık iki dakika sonunda adam geldi ve postiti aldı. Hızla oradan uzaklaştı.

BİR HAFTA SONRA...

  Hâlâ bir ses yoktu. Acaba korkmuş muydu? Sanmam. Benim minik bir notumla korkacak biri gibi değildi.

  Bizim sokakta her hafta sonu gittiğim kafede oturuyordum. İşe dönmeme son yedi gün vardı.
Kafede cam kenarına oturmuştum. Cam ara sokağa bakıyordu. Ara sokaktan o adam geçti. Geçerken camada yine postit yapıştırdı. Bana göre ters, kendine göre düzgün biçimde yapıştırmıştı postiti. Postitteki notu okumak için dışarı çıktım. Camda yapışkılı olan postiti okumaya başladım.

GELECEĞİN GERÇEKTEN BENİM ELİMDE. BU ARADA BİR DAHA KARAKOLA GİTMEYE KALKIŞMA...

  Camda yapışkılı olan postiti alıp içeri girdim. Ama yinede başıma iş açmamak için polise gitmeyecektim.
Telefonum çalmaya başladı. Patronum Haluk Bey arıyordu.

-KAYBEDENLER-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin