Bölüm 12 - I Want You...

177 15 5
                                    

___________________________________

İyi Okumalar
Dilerim

___________________________________

Kâbuslar gerçekten yoktur diye düşünür insanlar, onlar sadece somut ve insan zihninin uydurduğu şeylerdir değil mi...Öyleyse insanların en korktuğu durumları yaşaması ne olarak nitelendirilir? Kader mi? Yoksa Şans mı? Hayır ikisi de değil. Ben kâbusların gerçek olduğuna inanmıyordum, ama en az insan yaşamı kadar gerçek onlar. Hayatımda en korktuğum durumun içerisinde olmam da bunu kanıtlamaz mı?

Şafak vakti olmasına rağmen ses soluk yoktu. İtachi ile bir yerden sonra ayrıldık ve şuan yapayanlız bekliyorum. Neyi mi bekliyorum? Yaşadıklarımın sadece rüya olmasını... Hayatta öleceğinizi düşündüğünüz vakitler vardır, hiçbir şey hissetmez ve umutsuzluk havuzunun derinliklerinde boğulursunuz âdeta bir bataklık gibi çekilirsiniz.İşte şuan o bataklığın içindeyim, ondan hâlen haber yok ve sadece oturup güneşin doğmasını izliyorum. Aramızda hiçbir şekilde bir iletişim de yok , kısaca telefonun çekmediği yerde birini aramak gibi bir şey. Çoğu vampirler ve kurtlar umudunu yitirmiş ve dağılmışlar. Olanların üstünden 1 saat geçti sadece ama olanlar bu. İtachi demişti geç gelir diye ama neden? Ayrıca onunla birbirimize bağlantımız vardı ve kesilmemeliydi en azından öyle biliyordum... Ama kesilmesine bir şey daha neden olmuş olabilir, ölüm... Şu an ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Dediğim gibi yerimde sayıklıyorum. Başka evrenlere bile gitmiş olabilir bu da iletişimi zayıflatır. Ama hangi evrene gitti bilemiyorum bile. Ayrıca bazen aklıma şunlar geliyor, ben ne zaman böyle işlere bulaştım ve nasıl bu kadar hızlı şeyler yaşıyorum. Bu olanların hepsi sadece 7 ay sürdü. Tamam kendime gelmeliyim , birazcık beynim kendine geldikten sonra mantıklı düşünebilirim diye düşünüyorum, zaten işin ucunda aşk varsa bunlar normal. Aşk kelimesinin o kadar toz pembe olmadığının da bir örneği bu işte, tam arafta yani nötr bir kelime. Bazen insana sevinç verse de bazen insana derin kalp kırıklılıkları yaşatır. Bu yüzden içinizde yaşadığınız hissi tanımladıktan sonra geleceği de sorgulamak gerekir. Ne olacağım? Acaba iyi devam edebilir miyiz? Bize engel olacak şeyler ne? Bunları sorgulamayı kast etmiyorum. İçinizdeki aşk'ın karanlık mı yoksa bembeyaz mı olduğunu düşünün, bunun ne demek olduğunu tam açıklamayacağım kim ne anlıyorsa öyle.

Oturduğum uçurumdan kalktım, hayır intihar etmek benlik olmamalı. Hayat her ne kadar acımasız olsa da bende bir o kadar güçlü olmalıyım doğanın kanunu bu, hani derslerde işleriz ya doğal seçilim olarak. Hayat bir canlı olmasa da,ağzı olmayıp konuşmasa da insanları etkiler. Hayata karşı düşman da olunmamalı dostta olunmamalı çünkü o da insanlar gibi ne olduğu belirsiz bir şey. İtachi beni eve götürdükten sonra duş alıp biraz kestirmeye çalıştım. 15 dakika falan uyumuşumdur ve bana yetti.

"İruka. "

Nereden geldiği belirsiz ses beni sıçrattı.

İruka : Orada birisi mi var?

"Hayır, kimse gelemez. "

Ses kafamın içinde dolaşıp duruyordu evet sonunda şizofren olmayı başarmıştım.

İruka : ...

"Ahh anlıyorum,hâlen bu işleri anlayamadın değil mi."

Ama kafamın içinden gelmesini sağlayacak tek bir kişi vardı.

Kakashi...

"Sevgilini hatırlaman ne hoş. "

Asıl bırakıp giden sensin.

"Sana zarar mı gelseydi İruka. "

Sensiz yaşamaktan başka hiçbirşey bu kadar çok bana zarar veremez.

Am I Crazy?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin