(baekhyun'un anlatımı)
chanyeol'un, benim gülümsediğimi her gördüğünde sinirlendiğini farkettiğimden beri, ona inat gülümsüyordum.
zaten gülmeyi seven biriydim bir de üstüne onun sinir olduğunu bilmek beni daha da keyifle gülümsetiyordu.
çalışmalar da güzel başlamıştı üstelik, askerlerin hiçbiri ses ya da oyunculuk eğitimi almasa da herbiri oldukça istekli ve yetenekliydi.
maalesef buna chanyeol de dahil.
henüz onunla başbaşa çalışmaya başlamadığımızdan çok karışamıyordum ona. ama elbet o günler de gelecekti.
hihihiiihihi
daehyun ve taeyong ile oldukça sağlam bir arkadaşlık bağı kurmuştuk, minseok hyung da askerlerine ne kadar sert davranıyorsa bana o kadar yakın davranıyordu. en az kendi abim kadar yakındı ve bu beni mutlu ediyordu.
çevremde beni seven ve bana destek olan insanların varlığını hissetmek beni daima mutlu ederdi.
junmyeon hoca bugün sahne duruşu ve sahnede ses ayarlamayla ilgili eğitim vermemi istediğinden öğleden önce toplandığımızda askerlerin yerde çember oluşturarak oturmalarını istedim.
onlar etrafımda dizilmiş otururken, park kibirli huysuz chanyeol yine her zamanki gibi kaşlarını çatmış vaziyetteydi.
daehyun ve taeyong'a göz kırparak, anlatmaya başladığımdan yaklaşık bir saat sonra içlerinden birini seçerek küçük bir kısmı canlandırmak istedim.
kimi seçeceğime karar vermeye çalışırken myungsoo ayağa kalkıp yanıma geldi,
"bence benimle deneyebilirsin, sonuçta benim de önemli bir rolüm var. ne kadar çabuk öğrenirsem o kadar iyi."söylediklerine omuz silkerek onayladım. benim için farketmezdi.
myungsoo ve chanyeol'un karşılıklı müzikal tonda konuşmalarını canlandırmaya başladığımızda herkes pür dikkat bize bakıyordu.
oyunu geçen akşam ezberlediğimden chanyeol'un kısımlarını ezbere söylemeden hemen önce myungsoo'ya ilgili kısmı açarak uzatmıştım.
hemen bana ayak uydurarak, ilk denemesine göre oldukça iyi bir şekilde, rolünü sergilediğinde bir yandan duruşunu ve bakışlarını da kontrol ediyordum.
repliklerimiz bittiğinde myungsoo'nun duruşu ile ilgili kısımları düzeltmek için yanına gidip elimi sırtına ve omzuna koydum, ufak dokunuşlarla daha doğru bir duruşa geçtiğinde memnuniyetle gülümsedim.
myungsoo da güldüğünde gamzelerini gördüm,
vaaov, gamzelerin varmış. neden hiç gülmüyorsun kii
"beğendiysen senin olsun gamzelerim"
dediğinde güldüm, tanrım ne komikti cidden(!)
yine de bozuntuya vermeden elimin tersiyle omzuna vurarak,
hyung, çocuk mu kandırıyorsuun~ hem sana çok yakışıyor
myungsoo tekrar güldüğünde arkadan bir homurtu duydum, kimden olduğunu anlayamadığımdan görmek için eğildim fakat herkes normaldi, yani chanyeol hariç herkes gülümsüyordu. e chanyeol zaten hep asık suratlıydı.
myungsoo yerine geçtiğinde junmyeon hoca da birkaç küçük tüyo verdiğinde öğle yemeği molası verdik.
yine tepsimi tıka basa doldurmuş boş bulduğum bir masaya oturmuştum ki çok geçmeden daehyun, taeyong, myungsoo ve asık surat chanyeol geldi.
![](https://img.wattpad.com/cover/299882211-288-k738437.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soldier of heaven | chanbaek
Fanfiction[TAMAMLANDI] vatani görevini yapmakta olan chanyeol, askerler arasında yapılan müzikal için seçmelere katıldığında başına geleceklerden habersizdi {{♡~♡}}