06

365 36 47
                                        

araya giren haftasonu tatili ile birlikte baekhyun kyungsoo'nun söylediklerini düşünerek kendi halinde odasında vakit geçiriyorken chanyeol haftasonu iznini ailesinin yanına giderek değerlendirmişti.

müsait bir vakit olduğunda yoora'ya olanları anlatan chanyeol, aldığı cevaptan hiç memnun olmamıştı.

"eniştenle ben de ilk tanıştığımız zaman böyleydik chanyeol. o aynı baekhyun gibi peşimde dolanıyor sürekli yakınlık kuruyordu ben senin gibi sürekli azarlayıp bağırıyordum. kalbim patlayacak gibi hissediyordum o mide krampları falan. meğer bunlar iğrenti ya da nefret değil, aşkmış. anneme anlattığımda söylemişti o da.
ve tahmin edeceğin gibi, annemle babam da bizim bu yaşadığımız hisleri yaşamışlar.
baekhyun'dan hoşlanıyor olabilirsin sevgili kardeşim"

yoora'nın söyledikleri kendisi ve anne babası için çok tatlı sevimli harika aşk anıları olabilirdi fakat baekhyun ve chanyeol mu.

"aiiiyssh. nerden çıktı bu velet. asla onunla olmaz, asla asla asla."

saçlarını hınçla karıştırıp odasında ufak çaplı geçirdiği kriz sonrası, askeriyeye geri dönen chanyeol, normal zamanların aksine oldukça sessizdi.

bu sefer de daehyun ve taeyong'un aşırı derecede baekhyun seviciliği yapması sinirlerini bozmuştu.
en ufak fırsatta,

"baksana, baekhyun bu fotoğrafta ne güzel çıkmış."
"aa bak gördün mü, lisede böyle bir etkinliğe katılmış."
"ne kadar güzel piyano çalıyor değil mi"

vs vs vs

çevresindekiler baekhyun'u övdükçe chanyeol ondan soğuyordu. bir insan herkes tarafından bu kadar sevilemezdi.

bu düşüncelerinin sonunda nihayet bir karara varmıştı, baekhyun'dan nefret ediyordu.

baekhyun ise kyungsoo'nun sözlerinden sonra chanyeol'den etkilendiğini kabul etmişti, bundan sonra chanyeol ile uğraşmak yerine uzak kalmayı seçecekti. çünkü chanyeol onu sevmiyor hatta ondan nefret ediyordu, kendine acı çektirmeye niyeti yoktu baekhyun'un.

------

yeni haftanın başlangıcı ile birlikte baekhyun ellerini ceketinin cebine sokmuş çalışma alanına gidiyordu, normal zamanda olsa, ilk iş yemekhaneye gidip bir güzel ikinci kahvaltısını yapardı. bugün canı bir şey istemiyordu.

daehyun, baekhyun yemekhaneye gelmeyince merak etmiş, myungsoo ve taeyong da merakına ortak olmuşken chanyeol yalnızca umursamaz bir omuz silkmesi ile yanıtlamıştı onları. o bücürün varlığı, yokluğundan daha rahatsız ediciydi chanyeol için.

baekhyun, çalışma salonuna geldiğinde, çalışma kağıtlarını düzeltti ardından müzik aletlerini ve kullanacakları kostümleri kontrol etti. çok geçmeden junmyeon ve askerler geldiğinde çalışmalara başlamışlardı bile.

tüm çalışma boyunca chanyeol, bilerek hatalar yapmasına rağmen, baekhyun bir önceki dersin aksine onu kışkırtacak temaslardan uzak, küçük dokunuşlarla müdahale edip geri çekiliyordu.

"nesi var bu bücürün böyle" diye düşünmeden edememişti chanyeol.

öğle arası olduğunda, baekhyun birkaç lokma yedikten sonra bahçeye çıktı. biraz askeriyenin bahçesinde gezindikten sonra gördüğü bir banka oturarak telefonu ile ilgilenmeye başladı.

bu esnada ayağının ucuna gelen kedi yavrusunu farkedince eğilerek onu kucağına aldı ve usulca sevdi.

bir yandan kediyi seviyor, bir yandan da kedi miyavladıkça miyavlayıp kendi çapında eğleniyordu.

soldier of heaven | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin