soldier of heaven | chanbaek

13-sürpriz doğum günü kutlaması

(baekhyun'un anlatımı)

askerler aileleri ile hasret giderirken ben de kyungsoo ve görevli askerlerle hazırlıkları tamamlamaya çalışıyordum.
minseok hyung izin isteyen askerlerin bazısına izin yazarken bazı askerler kışlada kalmak istediğinden ailelerine 17.00'ye kadar izin vermişti.

garip askeriye kuralları işte.

saat 17.30 olduğunda çoktan her şey hazırdı, tüm yemekler ve tabii ki muhteşem pastam. minseok hyung bir sürü içecek de getirtmişti junmyeon hoca ise gerçekten kesenin ağzını açtığını belli ediyordu.

yavaş yavaş askerler gelip birer yere oturduğunda chanyeol ve ailesi de onlar için ayırdığım kısma oturdular, ben de yanlarına. ehehe. başka yer kalmamıştı, ups. sorry. ehehe.

ızgaralar yapıldığında herkes keyifle sohbet edip yemeğini yiyordu, ben de yoora noona ile sohbet ediyordum. telefonum titreyince lavaboya gitmek için müsaade isteyip kalktım.
tabii ki lavaboya gitmiyordum, bu bizim kyungsoo ile oluşturduğumuz şifreydi. pasta zamanı gelmişti.

mutfağa gidip pastayı götürmek için hazırlandıktan sonra kyungsoo ile yürümeye başladık, yemek alanına geldiğimizde kolonun arkasında kyungsoo mumları yakmama yardım etti, daehyun ise doğum günü müziği açtı ve

İYİ Kİ DOĞDUN CHANYEOL
MUTLU YILLAR CHANYEOL

sesleri eşliğinde elimde pasta ile chanyeol'un önünde durdum.

gözleri daha önce hiç görmediğim kadar güzel parlarken gözlerini kapatıp dilek tuttu, ardından mumları üfledi ve bakışları yine ilk önce benim gözlerimi buldu, az önceki gibi yine oldukça farklı bakıyordu. değişik, fazla ışıltılı.

önce ailesi ve sonra askerler tebrik etti, ardından minseok hyung ve junmyeon hoca tokalaşarak tebriklerini sundular. pfff fazla resmi.

sıra bir türlü bana gelmiyordu ve ben heyecandan yerimde duramıyordum, kyungsoo defalarca "sakın aşırıya kaçıp bana sarıldığın gibi sarılma, burası askeriye" dese de içimden ona sımsıkı sarılmak geliyordu.

nihayet chanyeol'un gözleri tekrar beni bulduğunda, gülümsedi ama daha önce hiiiiçç görmediğim kadar güzel ve ışıltılı. yanıma adımlamaya başladığında beklemek hiç bu kadar zor gelmemişti daha önce.

yanıma geldiğinde başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım, adam neredeyse iki metreydi bu yüzden başımı kaldırmam normaldi.
hayır ben kısa değilim.
her neyse.
gözlerine baktıktan bir süre sonra,
doğum günün kutlu olsun chanyeol, biliyorum henüz doğum günün olmadı hatta tam olarak doğduğun saate on sekiz saat kadar falan zaman var ama adet yerini bulsun diye ben de şimdi kutluyorum.

bir şey demesini beklerken bir kolunu belime sarıp beni kendine çektiğinde ben de hızla kollarımı boynuna doladım.
tanrım ona sarılmayı ne kadar çok istiyordum anlatamam.
ve o bana sarılmıştı, bu anı uzuuun yıllar boyunca unutmayı düşünmüyordum.

teşekkür ederim baekhyun, her şey için.

her şey için derken?
anlamaz bakışlarla yüzüne baktığımda gülümsedi, yine o en muhteşem gülümsemelerinden biriyle hem de,

tüm bu hazırlıklar için, minseok komutanı bu kutlamaya ikna ettiğin için, bana özel yaptığın pasta için, en önemlisi varlığın için teşekkür ederim

pastayı benim yaptığımı nereden anladın kii

kimse bu kadar çilekli ve güzel bir şeyi senden daha iyi yapamaz diye düşündüm