YENİDEN DOĞUŞ

796 37 2
                                    

En yakın arkadaşım Carl'la birlikte ormanda köpeğimizi gezdiriyorduk. Güneş batmak üzere olduğu için Carl durmadan "Acele et Jackson. Akşam yemeğine yetişmemiz lazım," diyip duruyordu. Onun söylediklerini fazla göz önünde bulundurmayak yaklaşık yarım saat daha ormanda gezindik. Birden bir ses duymamizla irkilmemiz bir oldu.

"Jackson duydun mu?"

"Evet duydum. Hayvandır, büyültmeye gerek yok."

"Ben korkmaya başladım hadi gidelim."

"Biraz daha duralım akşam yemeğine daha var."

"Hava karardı Jackson. Ben gidiyorum sen ister gel, ister gelme," diyip arkasını döndü. Yaklaşık on adım atmış olmadan arkamdan geçti.

"Carl çocuk çocuk şakalar yapma. Çık ortaya," diye bağırdım ama Carl ses vermedi.

"Carl ayağıma dokunmayı kes. Çık şuradan!" diye bağırdım. Ama Carl'in sesi uzaklardan boğuk boğuk geldi. İşte o anda arkamda duranın bir başkası olduğunu anladım ve avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Carll! Uzaklaş çabuk burdan! Kaç çabuk!"

Birden gördüğüm siyahlık önümden ışık hızıyla geçti. Kalbim göğüs kafesimi zorlarken dışarı çıkıcak zannettim ve o gölge arkama geçti. O kadar hızlı geçiyordu ki zar zor takip ediyordum. Birden yere yığıldım. Neden olmuştu bilmiyorum ama burnum saf ve temiz toprak kokusuyla doluvermişti. Kalbim? Kalbimin atışlarına ne olmuştu. Kendimle savaşırken Carl'in yanıma geldiğini hayal meyal gördüm. Başımda katlanması zor bir ağrı vardı. Ona rağmen bütün gücümü kullanıp "Nefes alamıyorum," diyebildim.

"Aman Tanrım! Jackson boynundaki yara.. Jackson sen nefes almıyorsun. Jackson!"

Carl'in en son etrafta deli gibi sırt çantasını aradığını gördüm. Sırt çantasını bulmus olmaliki çıkardığı gömleği yırtarak bana döndü.

"Bunu yarana bastıra-"

Bir an durdu ve devam etti.

"Jackson yaran yok. Yaran kapanmış. Daha demin kanlar içindeyken şuan hiçbir şeyin yok."

Şaşırdığını gözlerinden okuyabiliyordum ve toprak zeminde yavaş yavaş geriye doğru benden uzaklaşmaya başladı. Kendimi yokladım. Elimi kalbime götürdüm. Atmıyordu.

"Carl kalkmama yardım et."

"Benden uzak dur Jackson!"

"Bana yardım et!" dedim. Fazla bağırmış olmalıydım ki Carl'in irkildiğini gördüm. Yanıma gelip birşeyler zırvalamaya başladı. Onu dinleyecek kadar gücüm yoktu. O yüzden bütün ağırlığımı ona vererek evin yolunu tuttuk. Bu lanet olası ormandan hemen kurtulmak istiyordum.

ÖLÜMDEN SONRASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin